Bölüm 13: Yeni İsimler

167 34 51
                                    

Hira taksinin Rüya'nın kendisini kahvaltıya davet ettiği kafenin önünde durmasıyla kulaklıklarını çıkartarak taksicinin ödemesini yaptı ve teşekkür edip araçtan indi. 

Kafeden içeriye girmeden önce gri bulutların süslediği gökyüzüne başını kaldırıp bakarak derin bir nefes aldıktan sonra adımlarını atmaya başladı. 

İçeri girer girmez Rüya'nın oturduğu masayı görerek yanına gitmeye başladığında Rüya onu görüp ayaklandı ve yanına gelen Hira'ya sarıldı.

"Hoş geldin, iyi ki geldin. Teşekkür ederim."

Hira geri çekildikten sonra Rüya'ya tebessüm edip sandalyelerden birine oturdu.

Ayakta duran garsonlardan birine bakarak sade filtre kahve rica edip odağını tekrar Rüya'ya çevirdi.

"Kahve içmeyi çok seviyorsun galiba, seninle ne zaman yan yana gelsem elinde illaki bir kahve oluyor."

Hira Rüya'nın sözlerine gülümsedikten sonra "Evet, biraz fazla ve ayarsız seviyorum." yanıtını verdi.

Rüya tebessüm ederken garson Hira'nın kahvesini getirerek masadan ayrıldı. 

"İstanbul'daydın değil mi, yani Atlanta'ya taşınmadan önce."

Hira başını sallayarak yanıt verirken elinde tuttuğu kahvesinden bir yudum aldı. 

"Özlüyor musun orayı, arkadaşlarını falan." 

 Hira bardağı masaya geri yerleştirirken tebessüm etti.

"Yani aslında pek değil, İstanbul kalabalık bir şehir ve yaşamak biraz zor. İlk başlarda ne kadar memnun olmasam da sanırım artık Atlanta'yı daha çok seviyorum. Arkadaş konusuna değinecek olursam kaderlerimiz aynı benim de kolay kolay arkadaşım olmaz."

Rüya kaşlarını şaşkınlıkla havaya kaldırırken şeker bulan bir çocuğun gülümsemesiyle eş değer bir ülüşü yüzüne yerleştirdi. 

"Senin, neden ki? Çok güzelsin ve yeteneklisin tabi bu çoğu insanın umursamadığı şeyler ama bunların dışında çok iyi birisin yani bu belli oluyor. İnsan neden seninle arkadaş olmak istemesin ki."

Hira yüzündeki tebessümü koruyarak Rüya'ya yanıt verdi. 

"Onlar değil, ben kolay kolay birileriyle tanışıp hayatıma alamam." 

Rüya bu cevapla istemese de yüzünü düşürdü.

Babası yüzünden bütün hayatı evin içinde geçtiği için kimseyle gerçek bir samimiyet kuramamıştı. Ama abisinin Hira'ya olan bakışlarını fark ettiğinde üstüne üstlük Hira kendi hayatını hiçe sayıp iki defa abisinin hayatını kurtardığını öğrendiğinde onunla gerçekten bir samimiyet kurmak istemişti. 

Hira karşısında oturan esmer güzel kızın yüzünün düştüğünü fark ederek tek kaşını kaldırdı ve samimi bir şekilde gülümsedi.

"Ama sen farklısın. Çok farklı bir enerjin var, doğalsın sevecensin. Neşe saçıyorsun yani gerçeksin ve inan bana seninle arkadaş olmayı sen ne kadar çok istiyorsan ben de o kadar çok istiyorum. Sonuçta senin gibi gerçek insanlardan pek kalmadı."

Rüya düşen yüzünü geri kaldırdıktan sonra uzun zamandır merak ettiği bir soruyu sorma kararı aldı.

"Hazal ve Ege onlar arkadaşın değil mi?"

Hira önündeki kahvesinden bir yudum aldıktan sonra gülümsedi ve başını sallayarak olumlu yanıt verip konuşmaya başladı. 

"Arkadaştan fazlası, o ikisi benim için kardeş gibi. Yani buraya ilk geldiğim zamanlar zaten önce Ege'yle tanıştım en az senin kadar sevecen biri, Hazal da öyle. Ayrıca kişilik olarak Hazal ile çok benziyorsun. Bence seni çok sevecek."

YAZGI:SIR PERDESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin