Jisung gözlerini ayırmadan Minho'ya bakıyordu. Minho odaklanabilmek için zaten sorması gereken soruyu yöneltti, neredeyse unutuyordu:
- Ne şikayetin var?
Jisung gözlerinde yanma yaşadığını ve bazen çok acıdığını söyledi. Minho ışık ile baktıktan sonra bir sorun gözükmediğini belirtti. Şimdi içinden 'sadece beni görmeye mi geldi acaba' diye geçiriyordu, tüm düşünceler onu bu düşünceye itiyordu, içten içe mutlu oldu ama yüzüne yansıtmamak için elinden geleni yaptı ki Minho poker face olma konusunda uzmandı.
Jisung'un ona bakarken yüzünden silemediği şaşkın bir ifadesi vardı. Minho neredeyse bu ifadesine gülecekti ancak kendini tuttu. Muayeneyi elinden geldiğince uzatıp o şekilde kalmayı denediyse de söylenecek farklı bir şey bulamamıştı. Sandalyesiyle yavaşça geri çekildi.
- Kalkabilirsin, gözlerinde çok hafif bir göz kuruluğu var damla kullanacaksın.
- Anladım, teşekkürler doktor bey.
Jisung ona hayranlıkla gülümsemeye devam ederken Minho bir anda atladı.
- Bana doktor bey demeyi ne zaman keseceksin tam olarak?
- Hmm, yani adınla mı hitap etmeliyim?
- Neden olmasın?
- Hastanedeyiz ve ben adınla hitap etmenin hoşuna gitmeyeceğini düşünmüştüm. Peki... Minho...
Minho tam olarak adını duymayı diliyordu, onun ses tonuyla, onun vurgusuyla, onun bakışlarıyla, onun mimikleriyle... Aklını mı kaçırmıştı? Nasıl ilk görüşte bu kadar yoğun duygular hissetmişti ki? Anlamlandıramıyordu...
- Güzel
Diyerek gülümsedi Minho.
- Şimdi ne yapacaksın Jisung?
- İlacı alacağım?
Jisung muzurca gülümsedi, bunun üzerine Minho'nun da dudaklarına bir gülümseme yayıldı.
- Öncesinde gel birlikte bi kahve içelim Jisung, ne dersin?
- Olabilir aslında
Jisung biraz çekinerek yanıtlamıştı, tabii bu da Minho'nun dikkatinden kaçmamıştı. Minho alması gereken ilacı yazıp Jisung'un eline tutuşturdu.
- Mutlaka kullan!
Jisung başıyla onay verdi. Minho kapıyı göstererek Jisung ile birlikte kapıya yöneldi. Kapı açıldığında Areum hemen ayağa kalkıp kendilerine selam verdi. Onlar da onu selamladılar.
- Areum ben kafeteryadayım, bir şey olursa ararsın.
- Tabii efendim
Diyerek yanıtladı Areum, arkalarından meraklı bakışlar atarken. Asansörün önüne geldiler, kapı açıldığında aynadan kendilerine baktılar, Minho aynadan Jisung'u yokladığında onun biraz gergin gorundugunu farketti.
- Bir sorun mu var Jisung?
- Hah? Hayır hayır ne sorun olabilir ki?
Minho yanıtlamadı, asansörün açılmasını beklerken derin bir sessizlik oluşmuştu. Sanki ilk datelerine çıkıyor gibi bir havaları vardı. Kapı açıldığında önden Minho sonrasında Jisung çıktı.
- Ne içersin Jisung?
- Americano lütfen
- Merhaba, iki americano alabilir miyiz lütfen?
Kasadaki kız Minho'yu görünce heyecanlanmış gibi görünüyordu. Jisung durumu hemen farketmişti, anlaşılan Minho hastanenin en dikkat çekici ve popüler doktoruydu. Yalnız dikkatini çeken bir diğer kısım da Minho'nun bakışlarının donukluğuydu. Buna hoşlanmamak denemezdi, sadece bakışlarında en ufak bir kıvılcım göremiyordu, sonuçta o bir erkekti ve karşısında da güzel bir kadın vardı, Minho'nun kadına yapmacık bir şekilde sırf saygıdan dolayı gülümsemesini anlamlandıramadı. Halbuki kendisine bakarken gözlerinin içinin parladığını hissetmişti. Jisung tüm bu düşünceleri kafasında ölçüp biçerken kafası aşağıdaydı. Kahveler hazır olunca Minho kahveleri aldı, Jisung da peşinden bir yavru köpek edasıyla şaşkınca onu takip etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERENDIPITY | Minsung
FanfictionGenç, yakışıklı ve başarılı bir doktor olan Dr. Lee bir gün tesadüfen biriyle tanışır. *** Minho ona herhangi bir hastası gibi bakmak istemiyordu ve aralarında sadece bir karış mesafe vardı. Bu durum sıradan bir muayene için yeterince zordu... *** ...