14

889 91 29
                                    

Cuma günü hızlı geçmişti ve nihayet haftanın son günü gelip çatmıştı. Minho bir an önce eve gidip yarın hakkında detaylıca düşünüp ne giyeceğine karar vermek istiyordu. Çalışma arkadaşlarıyla hızlıca selamlaşıp hastaneden çıktı ve arabasını eve sürdü. Biraz alkol almak istediğine karar verdi ve bir dükkandan sevdiği şaraptan aldı.

Eve vardığında hızlıca duş alıp, kedileriyle ilgilendi. Bir şeyler yerken telefondan Jisung'un hoşuna gidebilecek kombinleri araştırıyordu. Aklından kıyafetlerini geçiriyordu. Ona göre Jisung daha asiydi, zincirleri ve deriyi seviyordu. Ona uygun mu giyinmeliydi, yoksa kendi tarzında sabit mi kalmalıydı?

Tüm bu düşünceler kafasından geçerken gruptan bir mesaj aldı. Gelen mesaj Changbin'dendi.

Minho sana geliyorum ve evde olduğunu tahmin ediyorum 20 dakikaya ordayım!

Evdeyim gelebilirsin tabii ki, Chan istersen sen de gel dostum

Aradan bir yarım saat geçmişti ki kapı çaldı. Changbin yine elinde içki poşetiyle gelmişti. Minho onunla basitçe kucaklaşırken kafasını sallayarak güldü.

- Hiç değişmiyorsun!

- Ayık kafayla çekilmiyorsun da ondan

Minho tekrar güldü. Changbin kendisine selam vermeye gelen kedilere doğru eğilmiş, onları seviyordu. Minho ise elindekileri mutfağa bırakmaya gitmişti. Elinde iki viski kadehiyle geri döndü, aslında o bu gece şarap içmek istemişti ancak Changbin'in viski sevdiğini bildiği için ona eşlik etmek istemişti. Minho viski şişesini açarken Changbin'e bakarak konuştu.

- Ee anlat bakalım neler oluyo?

- Neler mi oluyo?

- Ne demek istediğimi gayet için anladın Bin

- Ahhh, Felix'i diyorsun

Minho gülerek viskileri doldururken kafasını salladı, Changbin devam etti.

- Feliiiix, yani, ımmm...

- Neden bize söylemedin?

- Neyi söylemedim?

- Dostum bütün gece Felix'i gözlerinle yiyip bitirdin aslına bakarsan sadece gözlerinle olmadığına yemin edebilirim ama ispatlayamam

Changbin kahkaha attı.

- Hayır hayır öyle bir şey kesinlikle olmadı! Yani Felix hoş biri, yani nasıl desem, onu arkadan ilk gördüğümde kız sandım

Minho elindeki kadehi Changbin'e uzatırken konuştu.

- Ve sen de erkek olduğunu gördüğünde bile ona yürümeyi tercih ettin? Yani sırf kıza benziyor diye?

- Hayır, ımmm, ondan çok hoşlandım, evet erkeklerden hoşlandığım oldu, sanırım biseksüelim, ama şimdiye kadar hiç bir erkekle olmadım hoşlandım evet ama olmadım çünkü çok fazla kadın vardı hayatımda, hep varlardı, bu sebeple gerek duymadım...

Changbin elindeki viskiyi bir dikişte içti. Minho gözlerini ve ağzını açıp ona şaşkınlıkla baktı. Changbin ayağa kalkıp tekrar viski almaya gittiği sırada konuşmasına devam etti.

- Evet size hiç bahsetmedim, çünkü Felix gibi biriyle tanışmadım bu yüzden üzerinde durmadım. Eğer Felix daha önce karşıma çıkmış olsaydı ilk size anlatırdım, kadınları çok beğeniyorum kadınlar hala benim için bir numarada, ama Felix... Yani, o, o çok farklı sanki bu dünyadan değil gibi, onu tanımlayamıyorum, onun için erkek ya da kadın diyemem çünkü o olağanüstü, anlatabiliyo muyum?

SERENDIPITY | Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin