SERENDIPITY | Minsung

29*

Minho arabasına bindiği sırada bir yandan da Jisung'u aramakla meşguldü. Telefona enerjik bir şekilde cevap veren sevgilisi bütün yorgunluğunu almıştı. Minho, Jisung'un sesini duymak istemişti, aslında daha çok sarılmak istemişti. Bu sebeple onu geçerken alıp ona gitmeyi teklif etti. Jisung işinin 30 ya da 40 dakika kadar süreceğini eğer beklerse uygun olacağını söyledi.

Minho dövme stüdyosuna vardığında etrafa şöyle bir bakıp içeri girdi. İçerideki küçük odadan dövme aletinin sesi geliyordu. Kafasını hafifçe açık olan kapıdan uzatarak içeri baktı. Jisung onu farkettiğinde dövmeden başını kaldırıp ona gülümsedi.

- İçeri gelsene

- Sorun olmaz değil mi?

- Merak etme sorun olmaz ameliyat yapmıyoruz

Dövmesi yapılan, Minho'ya göre asi görünümlü genç de ona gülümsedi. Minho biraz çekinerek içeri doğru yavaşça adımladı. İlk defa bir dövme stüdyosu görüyordu, duvarda asılı duran dövme fotoğraflarına baktı. Sonra da bir süre boyunca sevgilisinin güzel ellerini takip etti. O bir sanatçıydı, çıkardığı harika işlerden dolayı Jisung'u tebrik etti. İçten içe onunla gurur duymaya başladığını farketti, aslında çok farklılardı ancak bu farklılık gittikçe daha da hoşuna gitmeye başlamıştı.

Sevgilisinin ellerine dalmış şekildeyken aklında birkaç flashback belirdi, geride kalan saatlere ait flashbacklerdi bunlar...

Seungmin seneler sonra neden çıkıp gelmişti? Ona fazla mı iyi davranmıştı ya da fazla mı soğuk davranmıştı? Şimdi bu iki konu arasında varsayımlarda bulunarak derin bir beyin fırtınası yaşıyordu.

- İşte bitti

Jisung dövmeyi bitirdikten sonra Minho'ya bir bakış attı, onun bu dalgın hali hoşuna gitmemişti.

- Hey!

Minho seslenmesini duymamıştı, Jisung elini birkaç kez ona doğru salladığında nihayet dünyaya dönebilmişti. Kafasını hafifçe sallayarak Jisung'a gülümsedi.

- İyi misin? Dalgın görünüyorsun.

- Ahh iyiyim sorun yok sadece biraz yorgunum

Jisung aynada dövmesini izleyen müşterisine ufak bir bakış atıp Minho'ya fısıltıyla konuştu.

- Yorgunluğunu almamı ister misin?

Minho ona gözlerini kısarak gülümsedi, elini uzatıp baş parmağıyla Jisung'un hala dövme sandalyesinde duran elini okşadı.

- İşin bittiyse çıkalım mı artık?

- Olur çıkalım

Minho dövme odasından dışarı adımladığında stüdyonun kapısından içeri giren kişiyle şaşkınlığa uğradı.

- Chan?

- Minho?

- Jisung'u almaya gelmiştim

Minho soran gözlerle ona baktı.

- Ahh öyle mi? Güzel tesadüf dostum ben de birkaç gündür konuştuğumuz bir dövmenin tasarımı için geldim.

Hyunjin başını kaldırıp konuşmaya dahil oldu.

- Evet, onun için çok güzel fikirlerim var

Hyunjin de gözlerini kısarak gülümsedi, hem ikiliye hem de elindeki iPade bakarak konuşurken.

- Tamam o zaman size iyi tasarlamalar, biz kaçtık! Hyunjin unutmadan yarın saat 16:00 randevusu sende ben kaçtım!

- Görüşürüz bebeğim