Minho az çok gelecek soruyu tahmin etmişti. Ama yine de soruyu duyduğunda sanki zaman birkaç saniyeliğine durmuştu. Gerçeği mi söylemeliydi yoksa Jisung'un tavırlarından dolayı yalana mı başvurmalıydı?
Bu birkaç saniye içinde sadece Chan'in yüzüne baktı. Chan ona bakarken gülümseyerek göz kırptı. Gerçeği söylemesi gerektiğinin farkındaydı. 'Heteroseksüel' diye cevap vermesi Jisung'u kendi elleriyle Woodz'a teslim etmesi demekti. Bu yüzden gerçeği söylemeyi tercih etti. Gerçeği söyleyecek ve sonrasında Jisung'a onun ona davrandığı gibi davranacaktı, Jisung'un onu kıskanıp kıskanmadığını ya da kendisine karşı gerçekten ilgisinin olup olmadığını bu şekilde anlayacaktı. Chan'le bakıştıktan sonra kafasını tekrar Jisung'a çevirdi, artık ona fazla sıcak bakmamaya karar vermişti. Bakışlarını biraz daha donuklaştırdı. Bu Minho'nun kendisine göre en iyi yeteneğiydi.
- Ben eşcinselim Jisung
Jisung günlerdir düşündüğü sorunun cevabını nihayet almıştı. O anda ne tepki vermesi gerektiğini bilemedi, şaşkınlıkla ve heyecanla Minho'ya baktı. Onunla ilgili fazlaca hayal kurmuştu ama nedense onun gay olabileceği aklından geçmemişti, geçirmeye çalışsa da bir şekilde bir yanı hep olumsuz düşünmüştü. Onun da aklından tüm bu düşünceler hızlıca akarken diğerlerinin bağırış ve alkışlarıyla gerçek dünyaya geri döndü. Cümlesine başlayacakken neredeyse kekeleyecekti, yine de heyecanına yenik düşmeden konuşabildi ama artık karşısında gay olduğuna emin olduğu bir adam vardı.
- Evet, sıra sende Minho, çevir bakalım
Minho yine birkaç saniye donuk bakışlarla Jisung'un gözlerinin içine baktı ve şişeyi çevirdi. Şişe Minho'nun pek de muhabbete girmediği birinde ve Chan'de durmuştu. Soru kısmı Chan'deydi.
- Adım ne demiştin?
- Ben Yeonjun
Yeonjun Chan'e içtenlikle gülümseyerek cevap verdi ve Chan devam etti.
- Doğruluk mu cesaret mi Yeonjun?
- Ben de henüz cesaret demeye cesaret edemiyorum bu sebeple doğruluk!
İnsanlar kahkaha atmıştı. Chan devam etti.
- Bence oyunun gidişatı açısından ilk olarak herkesin yönelimini öğrenmeliyiz, daha eğlenceli olacağını düşünüyorum. Evet Yeonjun, senin yönelimin ne peki?
Yeonjun'un arkadaşları cevabı zaten biliyorlardı, yine de onun cevap vermesini beklediler.
- Ben... GAYİM!
Yeonjun biraz çekinerek ve önüne bakarak cümleye girmişti ama sonra bağırarak gay olduğunu itiraf etti ve kahkaha attı. Sonrasında arkadaşlarıyla şakalaşırken gözleri birkaç saniyeliğine Minho'ya takıldı. Onun bakışıyla birlikte o da Minho'nun radarına takılmıştı.
Hepsinin içkileri bitmişti, içkileri tazelemek ve sigara içmek için oyuna kısa bir ara verdiler. Minho Chan'e kaş göz yaparak onu yanına çağırdı, daha doğrusu onu takip etmesini istedi. Balkona çıktılar, balkonda farklı insanlar da vardı bu yüzden kısık sesle konuşmalıydı.
Chan sigarasını yakıp tüm dikkatini Minho'ya verdi. Minho Chan'e hislerinden ve bugün yaşanan olaylardan bahsetti.
- Yani şimdi sen diyosun ki ona onun sana davrandığı gibi davranmalısın?
Changbin de yanlarına geldi, olayı ona özet geçtiler. Changbin Felix'in ona aynı şekilde davranması halinde aynı şekilde karşılık vereceğini belirtti. Chan bu konuda biraz daha kararsızdı ancak onlara hak vermişti. Bunun üzerine birkaç küçük plan yaptılar, gerçekten yıllardır bu gibi şeyleri hiç yapmamışlardı ve hepsi bunu çok eğlenceli bulmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERENDIPITY | Minsung
FanficGenç, yakışıklı ve başarılı bir doktor olan Dr. Lee bir gün tesadüfen biriyle tanışır. *** Minho ona herhangi bir hastası gibi bakmak istemiyordu ve aralarında sadece bir karış mesafe vardı. Bu durum sıradan bir muayene için yeterince zordu... *** ...