21*

1.5K 99 44
                                    

Minho, Jisung'un ani hareketiyle neye uğradığını şaşırmıştı. Kafasından binbir türlü düşünce akmaya devam ediyordu. Jisung'un sıcacık yumuşak dudaklarıyla kalbinin eridiğini hissetti.

Jisung sertçe bastırdığı dudaklarını geri çekmişti. İkisi de şaşkınca birbirlerine baktılar. Ne yapmaları gerektiğini bilmiyormuş gibi bir halleri vardı.

Jisung aniden yaptığı hareketle utanarak başını eğdi, farkında olmadan alt dudağını ısırıyordu. Minho onun bu halini görünce dizlerinin üzerinde doğruldu ve tekrar Jisung'un çenesini yavaşça yukarı kaldırdı ve yüzüne bakmasını sağladı. Jisung tedirgin görünüyordu. Minho gözlerinin içine bakıp hafifçe gülümsedi ama o da hala şaşkın görünüyordu. Gözleri birbirleriyle buluştuğunda Minho Jisung'u çenesinden tutup yavaşça kaldırdı, Jisung da yavaşça dizlerinden destek alarak yükseldi. Heyecandan nefesi düzensizleşmişti.

Minho onunla hemen hemen aynı hizaya geldiğinde bakışlarını kararttı. Yavaşça Jisung'un dudaklarına yöneldi, dudakları temas ettiğinde öpmedi, yalnızca Jisung'un dudaklarının yumuşaklığını hissetmek için  dudaklarını sakin bir şekilde üzerinde gezdirdi.

Jisung Minho'nun burnundan çıkan sıcak havayı hissettiğinde dudaklarını hafifçe araladı. İkisinin de gözleri kapanmıştı. Jisung daha heyecanlı Minho ise daha kararlı ve ciddi görünüyordu. Minho hala Jisung'un çenesinde gezinen parmaklarını boynuna yönlendirdi, orada gezinen parmaklar daha sonra ensesine ulaştı. Minho hafifçe ensesindeki saçlarını okşadı. Sonra o saçları kavradı ve Jisung'un başını sert ama yavaş şekilde geriye doğru yatırdı.

Dudakları birbirinden ayrıldığında, Minho kararmış bakışlarıyla Jisung'un boynunu bir vampir edasıyla izledi. Jisung heyecandan ne düşüneceğini ne yapacağını bilemez haldeydi. Kendini Minho'nun ellerine bırakmak en iyi fikirdi ve gözleri hala kapalıydı.

Minho sakince burnunu ve dudaklarını Jisung'un boynunda gezdirdi. Jisung'un nefesi iyice düzensizleşmişti. Minho dudaklarını hafifçe Jisung'un kulağına dayadı ve fısıldadı.

- Sshhh, henüz bir şey yapmadım

Jisung da fısıltıyla ve heyecanla cevap verdi.

- Minho, Minho...

- Sshhh...

Minho tekrar ensesinden kavradığı saçlarla başını yukarı kaldırdı.

- Aç gözlerini

Jisung yavaşça gözlerini araladı. Gözleri tekrar buluşmuştu. Minho'nun bakışları tekrar Jisung'un dudaklarına kaydı ve izlerken yavaşça dudaklarını yaladı. Tekrar dudaklarını Jisung'un dudaklarına bastırdı. Onun dudaklarını kendi dudaklarının arasına aldı ve dudaklarıyla onunkileri araladı. Jisung da karşılık vermeye başlamıştı.

Minho'nun kafası sağa yattığında Jisung da kafasını sağa yatırdı. Minho'nun dudaklarını hissetmek dünyanın en güzel hissiydi, içinde bir şeyler eriyor ve aşağı doğru akıyordu.

Minho'nun dudakları Jisung'unkileri keşfe çıktığında elleri de aşağıda keşfe çıkmıştı. Tek eliyle Jisung'un belini sardı, kolunu yavaşça dolayıp sertçe kendine çekti. Belinin bu denli ince olması Minho'yu daha da etkilemişti. Jisung'u sertçe kendisine çekmesiyle Jisung'un dudaklarının arasından minik bir inilti kaçtı. Minho ağzında hissettiği inilti ile gülümsedi.

Jisung sertleşmişti ve Minho bunu net şekilde hissetmişti. Minho yavaşça biraz daha doğruldu ve Jisung'u beline doladığı kolları ile kendine çekerek geriye doğru hareket etti. Hala öpüşürlerken Minho sırtını yatak başlığına dayadı ve Jisung'u kucağına oturttu. İnce pijama kumaşından dolayı birbirlerini hissedebiliyorlardı.

SERENDIPITY | Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin