SERENDIPITY | Minsung

6

JISUNG POV:

Jisung hastaneden ayrıldığı günden beri kafasını toplayamıyordu, takıldığı bir gay bar vardı ancak orada bile kafasını kimseye verememişti, sadece arkadaşı Felix'le vakit geçirmişti. Neden böyleydi? Normalde her duygusunu tanımlayabiliyordu ama bu sefer kalbinin sıkıştığını hissetti.

Neden Chan'den çalıştığı hastaneyi öğrenmek istemişti? Üstelik bunun üzerine hiç de düşünmeden bir anda yapmıştı. Karşısındaki insanın eşcinsel olduğunu bildiğinde çok daha relax takılabiliyordu ama bu sefer bi cesaretle konuya girivermişti. Üstelik çok da saçma bi bahaneyle? Seul'deki tek göz doktoru Minho muydu sanki? 'Kesin Chan bir şeyleri sezdi!' diye geçirdi içinden. Ama eğer Chan Minho'ya düşüncelerini söylemiş olsaydı Minho kendisinin garip olduğunu düşünecek ve kesin ona soğuk davranacaktı. Üstelik onu kahve içmeye davet etmişti, o zaman Chan kesinlikle anlamamıştı.

- Ahhhh şimdi bayılacağım düşünmekten!

- Ne var noldu?

Felix seslenmişti.

Jisung Felix'le ev arkadaşıydı. Üniversitenin LGBT+ topluluğunda tanışmışlar ve o günden beri de çok iyi arkadaş olmuşlardı. Jisung asla yönelimini gizlemiyordu ve genellikle arkadaşları da ya eşcinseldi ya da biseksüellerdi çok az heteroseksüel arkadaşı vardı.

Jisung konuştuğunda ya da herhangi bir hareketinde insanlar onu straight diye tanımlardı. Çok fazla kadınla arasında bazı anlaşmazlıklar olmuştu bu sebeple, ama öğrendiklerinde onlarla iyi birer dost olmuştu. Arkadaşı Felix ise resmen 'ben gayim' diye bağıran tiplerdendi. O gerçekten mükemmeldi ve çok fazla insanla takılıyordu, genellikle çok popülerdi. Felix sayesinde çok fazla beleş içki içmişlerdi çünkü Felix erkeklerle kedinin bir fareyle oynadığı gibi oynardı. Bu da çokça işlerine gelirdi.
Onun bebek gibi bir suratı vardı ve sapsarı saçlarıyla muazzam biriydi, görüntüsü her ne kadar bebeksiyse de ses tonu bir o kadar zıttıydı. Aşırı erkeksi, tok ve kalın bir sese sahipti bu sebeple ses tonu insanların ilgi odağıydı.

- Ahhh Felix kafayı yiyeceğim!

- Ne oldu sana bebeğim?

- Şu bahsettiğim adam Felix, o aklımdan çıkmıyor! Ahh lanet olsun!

- Şu doktor olan değil mi?

- Evet ta kendisi! O delici bakışları gözümün önünden gitmiyor Felix, onunla bir gece geçirebilmek için gitarımı bile veririm!

- Wow o derece diyorsun, çok merak ettim şu doktor Minho'yu! 

Sinsice gülümsedi.

- O kadar yakışıklı ve karizmatik bir adamı Kore'de bir daha görmeyeceğime eminim! Ama sadece görüntü değil işte anlamıyorum onda değişik bir şey var dostum! Bakışları öyle delici ve sikici ki beni sadece bakışlarıyla becersin istiyorum!

- Adam gay mi acaba of gerçekten çok merak ediyorum! Bir an önce Cumartesi gelmeli! Ben hemen anlarım merak etme aşkım!

- Neden bilmiyorum ama gay hissi vermiyor, normalde hemen anlardım ama bu sefer asla okuyamadım, adamın üzerinde bir çeşit kalkan varmış gibiydi asla çözemiyorsun, ne bakışlarından ne de mimiklerinden hiçbir ama hiçbir bokundan ne halt olduğunu çözemiyorsun! İlk kez böyle hissettim. Düşün yani ben bile anlayamadım.

- Gay hissi vermedi mi? Tatlım o zaman neden barda sana baktı böyle söyledin değil mi? Bakıştınız ve neden straight bir adam bir adama bahsettiğin gibi baksın ki? Off o gece orada olamadığım için o kadar üzgünüm ki...

- O çok değişik bi adam Felix, tanıştığında anlayacaksın... Bana çarptığında önce okkalı bi küfür edecektim ama elimi gözlerimden kaldırdığımda Tanrım, dünyanın en mükemmel şekilde yapılmış heykeli gibi karşımda duruyordu. Eğilip koluma dokunması, ses tonundaki soğukluk ama aynı zamanda verdiği o yumuşak his!