SERENDIPITY | Minsung

26*

Minho Jisung'un dudaklarına bıraktığı minik öpücükten sonra onun gözlerinin içine derince baktı. Jisung fısıldayarak konuştu.

- Denemeyi isterim Minho

- Bana güveniyor musun?

- Yeni tanıştık sayılır ama ilginç bir şekilde sana güveniyorum

Minho ona gülümserken saçlarını okşadı.

- Lütfen, Jisung, lütfen bir daha o herifin sana bu şekilde yaklaşmasına izin verme

Jisung yavaşça kafasını kaldırıp ona baktı. Bakışlarında merak vardı. İçinden 'bana gerçekten aşık' diye geçirdi.

- Sana güveniyorum, daha doğrusu güvenmek istiyorum ama o herif çok sinirlerimi bozuyor

Jisung gözlerini bir an bile Minho'dan ayırmamıştı. Minho devam etti.

- Bak, benim olanı benden almalarına asla müsaade edecek biri değilim beni tanıdıkça daha iyi anlayacaksın

Jisung hafif bir endişeyle Minho'nun boynuna sokulup ona daha çok sarıldı.

- Sadece sana ait kalacağım Minho

Minho hafifçe güldü.

- Eğer öyle olmazsa seni cezalandırırım

Jisung da ona gülmüştü.

- Çok değişik bir adamsın, çok soğuk biri gibisin ama aslında öyle değilsin ama öylesin de gibi

Minho, Jisung'un kurduğu cümle karşısında yüksek sesle kahkaha attı.

- Sen de bir o kadar tatlı ve şapşalsın

- Hmm, ee ne zaman deneyeceğiz?

Minho yüzüne şaşkın bir ifade takındı. Uzaklara bakıp mırıldanarak tatlı bir şekilde sordu.

- Ne deneyeceğiz?

- Senin dediğin şeyi

Minho bir süre daha aynı ifadesini sürdürdükten sonra Jisung'a gülümsedi.

- Yavaş yavaş tatlım, üstelik burada değil

- Nerede?

Minho tekrar ciddileşmişti.

- Burada sadece romantik anlar geçirelim olur mu? Bahsettiğim şeyler bir anda olabilecek şeyler değil, yani en azından senin için öyle, bana geldiğinde olabilir ama dediğim gibi aniden olacak şeyler değil, sen benim için çok özel ve önemlisin

Jisung kafasını hafifçe sallayarak gözlerini dudaklarına kaydırdı. Yavaşça uzanıp dudaklarına birkaç öpücük bıraktı. Öpücüklerinin arasından fısıltıyla konuştu.

- Hadi o zaman biraz daha romantik anlar geçirelim

Minho, fısıltılı tahrik edici cümle karşısında vücudundaki kan akışını adeta hissetmişti. Bir anda doğrulup Jisung'u altına aldı. Hafif muzur bir ifadeyle yavaşça Jisung'un dudaklarına yöneldi. Jisung kalbinin hızlandığını hissetti. Gözleri Minho'nun alnına dökülen saçlarına takılmıştı.

Minho, Jisung'un dudaklarını dudaklarıyla yavaşça araladı. İkisinin de gözleri kapanmıştı. Küçük ve kuru öpücükler bıraktı. Jisung küçük öpücüklerle yetinmek istemiyordu. Ellerini Minho'nun boynuna ve ensesine dolayıp tutkulu bir şekilde öpüp dudaklarını emmeye başlamıştı. Minho, Jisung'un bu ani hareketi karşısında biraz şaşırmıştı. Dudaklarını aceleyle Jisung'un dudaklarından ayırıp kulağına yöneldi ve fısıldadı.