23

1K 90 36
                                    

Yorucu ve tutkulu geçen gecenin sabahında Minho gözlerini açan ilk kişi olmuştu. İlk birkaç saniye nerede olduğunu düşündü, göğsünde hissettiği hafif ağırlığa baktığında onun elini gördü. Kafasını göğsüne düşen elin sahibine çevirdiğinde yüzünde mutlu bir gülümseme belirdi. Jisung şu anda yanında melek gibi uyuyordu. Bu Minho için bambaşka bir heyecandı. Sevdiği adamı bir süre doyasıya izledi.

Elini Jisung'un göğsüne düşen eline götürdü ve parmaklarını hafifçe okşadı. Jisung bunu hissetmiş olacaktı ki yavaşça ve merakla gözlerini araladı. Minho gözlerini kocaman açmış onu izliyordu. Jisung hafifçe gülümsedi ve uykulu bir şekilde ''Günaydın'' dedi.

- Günaydın, iyi uyudun mu?

- Ahhh, hayatımda uyuduğum en derin uykuydu sanırım

Minho küçük bir kahkaha attı ve Jisung'u kendine biraz daha çekti. Jisung yine masum bakışlarıyla gözlerine bakıyordu ve hafifçe güldü.

- Ahhss dur, duş almam lazım

Minho bir anda Jisung'un üzerine çıkıp ellerini Jisung'un omuzlarının yanına koydu ve üzerinde yükseldi. Gülerek burnunun ucuyla Jisung'un burnunu okşadı.

- Sence umrumda mı?

Jisung Minho'nun dudaklarına küçük öpücükler bıraktı.

- Önce duş alıp kahvaltı yapalım sonra söz seni geceye kadar tekrar öpeceğim

- Anlaştık!

Minho doğrulurken dışarıdan bir el kapılarını yumrukladı.

- GÜNAYDIN! KAHVALTI HAZIR!

Ses ilerleyip salona yöneldi, bağırmaya devam ediyordu. Bu Felix'ti...

- Ahhss Felix'in sesinin bu kadar kalın olmasına hala inanamıyorum

Jisung kahkaha attı.

- Alışırsın!

Jisung ve Minho odadan hızlıca çıkıp lavaboya yöneldi. Birilerine yakalanmak istemiyor gibi bir halleri vardı. Hızlıca kapıyı kapadılar. Jisung dün olanları düşününce güldü. Minho tişörtünden kurtulurken sordu.

- Neye gülüyorsun?

Jisung eliyle dün akşam durup konuştukları yeri gösterdi. Minho da oraya bakıp alaycı şekilde gülümsedi ve Jisung'un tişörtünü tutup yukarı çekmeye çalıştı.

- Napıyosun?!

- Hadi soyun!

- Ne? Burada da mı?

Jisung'un gözleri yine şaşkınlıkla aralanmıştı. Minho onun bu bakışına eriyordu.

- Normalde kıyafetinle duş alıyorsan bilemem tabii

- Ahh birlikte mi yapacağız?

- Evet?

- Ben utanırım ama sen bekle hemen çıkarım

Minho gözlerini devirdi ve hala sincap gibi ona bakan Jisung'u sıkıntıyla kabine ittirdi. Jisung daha bir cümle bile kuramadan Minho soyunmuştu, hatta onun üzerindekileri de çıkarmaya başlamıştı. Jisung çıplak kaldıklarında kızarmıştı, Minho ise hiç oralı değildi. Islık çalıp suyu ayarlamakla meşguldü. 'Ahh ne kadar da rahat adam!' diye geçirdi içinden Jisung.

Minho şampuanı hem kendi saçlarına hem de Jisung'unkilere döktü. Birkaç dakika sonra Jisung da alışmıştı. Durulanırken Minho bir anda Jisung'u duvara yasladı.

SERENDIPITY | Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin