13

961 98 27
                                    

Jisung kahvaltı için omlet pişiriyordu, Felix ise duştan çıkmıştı, saçlarını havluyla kurularken mutfağa girdi. Masanın üzerindeki telefondan bildirim sesi yükselince Felix telefona yöneldi, bu Jisung'un telefonuydu. Göz ucuyla telefona bakınca çığlık attı. Jisung duyduğu sesle neredeyse elindeki tavayı düşürecekti. Aniden Felix'e döndü:

- HAN! BU MINHO!

- Ne?! Neden bahsediyorsun?

Jisung masaya doğru yürüyüp Felix'in elinde duran telefonu aldı ve heyecanla bağırdı. Çok saçma bir şekilde Felix'le birbirlerine sarıldılar.

- Telefonunu ne ara verdin?

- Ahh, çok fazla hatırlamıyorum, sanırım arabaya yürümeden hemen önce bana telefonunu uzatmıştı...

- Wow bu gerçekten harika! İlk günaydın mesajını aldın!

Jisung afallamış şekilde gülümsüyordu. Heyecanla Felix'e doğru bağırarak konuştu.

- NE YAZICAM? Felix çabuk bir şey söyle!

- Hmm, 'günaydın Minho iyi uyudun mu?' nasıl sence?

- Olabilir aslında

Biraz daha düşünüp mesajı yolladı.

Günaydın Minho, mesaj için teşekkürler, iyi uyudun mu?

***

Felix'le dün gece üzerine kafa patlatırken kahvaltı yaptılar. Felix'in, Changbin'den ve muhteşem kaslarından bahsederken gözlerinin içi gülüyordu.

- Şu anda burada olması için neler vermezdim!

- Ahhh Felix, ben de aynı durumdayım, Minho şu anda burada olmalıydı...

İç çekerek konuştu. Felix'le birbirlerinin haline bakıp kıkırdadılar, derken telefondan bir mesaj sesi daha yükseldi.

Rica ederim evet iyi uyudum teşekkürler, umarım sen de iyi uyumuşsundur

Felix direkt olarak atladı.

- O gerçek bir prens!

- Abartma Felix!

Jisung utangaç bir şekilde sırıttı.

- Han o gerçek bir centilmen tıpkı Changbin gibi...

Felix ellerini çenesinin altında birleştirip yukarı bakarken gülümsedi. Changbin'den hoşlandığı kaçınılmaz bir gerçekti. Jisung bu sırada mesaj yazmakla meşguldü.

Ben de çok iyi uyudum, sadece şu anda biraz başım ağrıyor ama dün gece çok eğlendim

Jisung, Minho'nun dikkatini daha fazla çekmek istercesine başının ağrıdığını belirtmişti. Kendini üniversite zamanlarında olduğu gibi mutlu ve enerjik hissediyordu. Uzun zamandır bu şekilde flörtleşmemişti. Bir mesaj daha aldı.

Sende bundan var mı? Bundan içmeliydin yoksa bir ağrı kesici al, şu ilacı alabilirsin.

Minho elinde tuttuğu iki ilacın resmini yollamıştı. Jisung ellerine bakarken derin bir iç çekti. Felix onun haline bakıp kahkaha atarken bağırarak konuştu.

- AHHH MINHOOOO SADECE ELLERİNE İHTİYACIM VAR İLAÇLARI BOŞVER BEBEĞİM!

Jisung Felix'e bakıp gülerken ona peçete fırlattı. Felix gülmeye devam ederken kafasını öne doğru eğdi. Jisung ise mesaj yazmaya devam ediyordu.

Önerin için teşekkür ederim Dr. Lee, ilaçları hemen alacağım!

Minho, rica ettiğini belirtip göz kırpan emoji yollamıştı. Jisung heyecandan Minho'nun profil fotoğrafına bile bakamamıştı. Hemen profiline tıkladı.

SERENDIPITY | Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin