Jinae ikilinin verdiği tepkiye biraz şaşırmıştı. Chan ile Minho da şaşkındı. Changbin hakkında Jinae'nin farkedip kendilerinin farkedemedikleri şeyi sorguluyorlardı. Gözlerini Bin'e diktiler ancak Bin hiç oralı olmadı. Kafası çok fazla iyiydi ve alkol fazlasıyla damarlarında dolaşıyordu, Felix de aynı şekildeydi.
Birkaç şarkı sonra Jisung mikrofondaydı. Şarkıya başlamadan önce kısa bir konuşma yaptı ve arkadaşları için söylemek istediğini belirtti ve bunu söylerken çok kısa bir süre için gözleri Minho'ya takıldı. Minho dirseklerini masaya dayamış bir şekilde onu dinliyordu sanki hipnotize olmuş gibiydi.
Sonra o kutsal sesi duydu Minho. Jisung şarkıya girdiğinde tüyleri diken diken olmuştu, mükemmelin de ötesinde bir sesti bu. Şarkı Minho'ya tanıdıktı, Placebo'dan Meds söylüyordu.
''Baby did you forget to take your meds?''
O her 'baby' dediğinde Minho'nun karnındaki kelebekler dışarıya çıkmak istercesine çırpınıyorlardı. Minho ona daha da düştüğünü farketti. Jisung baby derken istemeden de olsa Minho'ya bakıyordu. Şarkı bittiğinde bir ara daha verdiler, insanlar alkışlarken onlar sahneden indiler. Jisung direkt olarak arkadaşlarının masasına yöneldi. O masaya yöneldiğinde Minho da onu ayakta alkışlıyordu. Jisung biraz utanmıştı.
- Beğendin mi?
- Bayıldım, harika sesin var Jisung
Arkadaşları da masaya geldiler, Hyunjin de yanındaki kızın omzuna tek kolunu atmıştı ve diğer elindeki birasından yudum almakla meşguldü. Jisung paketinden bir sigara çıkarıp dudaklarının arasına koydu ve ateşledi. Minho, Jisung sigarasını yakarken onun çok seksi göründüğünü düşündü. Jisung'un bakışları yine ona kaymıştı.
- İstiyorsan içebilirsin niye öyle bakıyorsun?
- Ahh hayır, sadece dalmışım
Minho heyecanla ellerini olumsuz anlamda salladı ve güldü.
Herkes birbiriyle muhabbete dalmıştı. Felix, Changbin'e biraz daha sokulmuştu. Changbin tek dirseğini masaya dayamışken diğer kolunu da belinde tutuyordu. Felix'in belinden tutmak isteyip tutamıyor gibi bir görüntüsü vardı. Onunla konuşurken farkında olmadan sürekli alt dudağını ısırıp, bacaklarını sallıyordu.
Minho, Changbin'le Felix'i tekrar farkedince kafasında bazı sinsi tilkileri tekrar harekete geçmişti. Jisung'a biraz kısık sesle bir şeyler söyledi, Jisung ise duyamadığını söyleyip yanına geldi. Jinae durumu farketti ve Jisung'a onun yerine geçmesini söyledi. Minho şimdi Jisung'la yanyanaydı. Onun kulağına eğilerek konuştu.
- Arkadaşın Felix'le Changbin iyi anlaşıyor gibi görünüyor.
Jisung, Felix'e baktı ve güldü.
- Ahh evet her zamanki Felix...
- Neden her zamanki dedin?
- Aah yanlış anlama, o benim en yakın arkadaşım hatta ev arkadaşım, söylemek istediğim Felix erkekleri etkilemekten çok hoşlanır, belki de arkadaşın Changbin'den de hoşlanmıştır.
Bunu söylerken gözlerini birkaç kez kırpıp içkisinden bir yudum aldı. Minho kaşlarını kaldırıp yüzüne sahte bir şaşkınlık ifadesi verip ona baktı.
- Yani Felix eşcinsel mi?
- Evet öyle, zaten bunu anlamamak için biraz şey olmak lazım
Minho gülümsedi, biraz alaycı konuştu.
- Ne olmak lazım?
- Ahh yani her şey çok açık değil mi? Felix'ten bahsediyoruz, ortamdaki en gay kişi o olabilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERENDIPITY | Minsung
FanfictionGenç, yakışıklı ve başarılı bir doktor olan Dr. Lee bir gün tesadüfen biriyle tanışır. *** Minho ona herhangi bir hastası gibi bakmak istemiyordu ve aralarında sadece bir karış mesafe vardı. Bu durum sıradan bir muayene için yeterince zordu... *** ...