GÖZYAŞI VE SİYAH MENDİL

973 93 211
                                    

iyi okumalar dilerim..

Hayatta ne olacağımızı bilmeyerek geldik,her günümüzün nasıl sonuçlanacağını bilmeden işlerimizi yapmaya devam ettik ve nasıl bir işe bulaşacağımızı bilemeyerek de yaşamaya devam ettik.Başka bir şansımız var mıydı ki? Yoktu,olsaydı eğer bizler hayatımızı bu şekilde seçmezdik,daha iyi bir hayat her şeyden önce ilk seçimimiz olurdu.

Bende bilmedim,bilemedim hayatım nasıl olacak diye fakat bir şekilde hayata tutunmaya çalıştım,sırf birkaç düzensizlik için kendimi başka güzelliklerden alıkoymak sadece kendime hata olurdu.Ve ben onu gördüğüm ilk andan beri hayatı daha fazla sevdim,yaşama isteğim arttı kötü şeylerin olacağını bilsem de bilmesem de onunla beraber olmaya devam ettim her an.

Hala devam ediyorum,onu sevmeye,onun yanında kalmaya.Bazen güzel şeyler yaşadık bazen kötü ama ben hiçbir zaman vazgeçmedim ondan.Ne derler gülün dikeni var diye sevmeyelim mi? Onun bana bir acısı yok,hayatın işleyişi beni yoruyor,geriyor ve korkutuyor.Ama ben hayatımda onun olduğunu hatırladığımda sadece gülümsüyorum ve işte o an tüm acılarım bir şekilde yok oluyor.

"En kısa zamanda gel olur mu?" Alis'in yanağına kuru bir öpücük bıraktım ve ayağa kalktım.

Alis'in babası Enes bey sabah erkenden eve gelmişti ve Alis'i alması gerektiğini,bir yere gideceklerini söylemişti.Bunun üzerine Alis hemen hazırlanmıştı hemen ve şu an kapıda onu uğurluyorduk,tekrardan geri geleceğini biliyordum fakat bu evde bir şekilde onun yokluğunu hissettiğimde üzülecektim.

"Görüşürüz,"Alis hepimize el salladıktan sonra babası ile beraber evden çıktı ve karların üzerinden zor yürüyerek araba ya ulaştılar.Bu karda araba nasıl gelmişti merak etmiştim doğrusu.

Arat'ın aramasının üzerinden sadece on iki saat geçmişti,dün Manas ve Onur yanımdan ayrıldıktan sonra onları bu sabah yeni görmüştüm.Manas  bana dün sana zarar gelsin istemiyorum dediğinde bir tuhaf olmuştum,daha doğrusu bu kelimeyi anlamam uzun sürmüştü zira bu küçük detayın bende ki yeri çok büyüktür.

Arat'ın benim akrabam olduğu dün geceden  itibaren artık kesindi,benim ile olan bağlantısını hala anlayamamıştım evet akrabam ama neyim oluyordu? Manas ve Onur'dan sonra bende kendi odama geçmiştim ve uyumadan önce saatlerce bu konu üzerinde düşünmüştüm.Bildiğim,bilmediğim aklıma gelen tüm akrabalarımı gözden geçirdim fakat şüpheleneceğim kimse yoktu.Ve zaten olsaydı,bir şekilde adamın sesinden kim olduğunu anlayabilirdim fakat bu artık her kimse çok eskiydi benim için.

Hem benim akrabalarım çok yoktu,annemin hiç kardeşi yoktu babamınsa bir tane erkek kardeşi vardı fakat amcam ben küçükken ölmüştü.Cenazesine bile gitmiştim,yakından olan akrabam olmadığı için düşüneceğim başka hiç kimse yoktu.Her zaman ki gibi dolu dolu düşünmeli günlerim bitmeden geri gelmişti.

Bizimle bağlantı kurmaya çalışan bu kişinin amacını hiçbir şekilde anlamış değildim.Bir kere aradığında bize zarar vermek istemediğinden hatta bizi koruduğundan bahsetmişti.Ama bir insan hem kendini gizleyip hem de neden böyle bir şey yapardı ki anlayamıyordum.

Salona geçtiğimizde kimse koltuklara oturmamıştı,Aslı ve Manas bir şeyler konuşuyordu ama biraz arkada kaldığım için tam olarak net duyamıyordum.Bakışlarım Onur'u bulduğunda oda bana baktı ve bende anlamıyorum der gibi bir bakış attı,bende ona karşı omuz silktim.Manas konuşurken yaptığı mimikler onu o kadar mükemmel yapıyordu ki,ne dediğini hareketlerinden bir tık anlayabiliyordum.

Ve bazen de sevmek nedir bilir misiniz? Onun her hareketini,davranışlarını ezbere bilmektir.Başka bir insan onun ne dediğini anlamasa bile siz bir şekilde onun anlatmak istediğini anlıyorsunuz.Uzun yıllar seven insanlar daha çok bilir bu durumları,ben de dahilim o kişilere,fakat ben onu görmeden sevdim yıllarca hem de. Ama onu gördüğüm bir hafta içerisinde çoğu hareketini anlamıştım,bir şeylere vereceği tepkileri de gayet iyi bilirimdim mesela.

MARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin