HİKAYEM YARIM KALMADI YENİ BAŞLIYOR

861 98 267
                                    


Bu bölümü sizlere sunmaktan çok gurur duyuyorum,bölüm konusu çok içime sindi tabii sizde mutlu olun diye bir kaç şey eklemiş olabilirim. Her neyse sizi çok tutmak istemem.her zaman ki gibi iyi okumalar dilerim.✨



Bazen de karamsarlık mahveder insanı,belirsizlik veya bilmeyişlik.Bazı şeylerin farkında olmamıza rağmen tek bilmediğimiz o konunun cevabını nasıl vereceğimizdir.Aklımda dolanan binlerce cevapsız soru,cevaplanmak isteyen onlarca soru var fakat ben kendim buna cevap veremiyorum.Nasıl bu karamsarlıktan ayrılırım nasıl bu huyumdan ayrılırım bilmiyorum.

Aklımı yoran sadece bir konu var aslında,belki de cevabını ben biliyorumdur ama bunu kendime itiraf etmeye korkuyorum.Sanırım çok düşündüğüm şeyi şu an yaşayacağım veya ilerde.Ama asla emin olmadan hareket etmek istemiyorum,çok az bir zamana ihtiyacım var umarım ben kararımı verdiğimde bazı şeyler için geç olmaz.

"Kendine iyi bak oğlum,bir derdin olduğunda benim burada olduğumu unutma.Ve ona şans vermeyi dene." Babam bana yine öğüt vermeye devam ederken sadece başımı sallamakla yetindim ardından konuştum.

"En iyisini yapmaya çalışacağım baba,bundan emin olabilirsin."

Babam kapıyı ardımdan kapattıktan sonra evden ayrılıp arabama doğru yürümeye başladım,son kez denize baktım yine usul ve sakince dalgalarını karaya vuruyordu.İçinden ayrılmak isteyen bir canlı varmış gibi,ben dalgalanmaktan yoruldum der gibiydi dalgaları ama ne fayda bunları biz anlayamazdık tabii çaresi biz insanlarda değildik.Ondan önce bizler derdimizi çözmeliydik elbet bir başkasının derdini düşünecek vaktimiz bir gün olurdu.

Kahvaltıdan sonra babamla saatlerce konuşmuştuk,sadece benim konum değil uzun zamanların acısını çıkartırcasına her şeyden konuşup sohbet etmiştik.Ve bu bana çok iyi gelmişti,uzun uzun sevdiğim biri ile,babamla sohbet etmek,daha doğrusu zaman geçirmek güzeldi.

Genelde aynı evde kalıyorduk fakat işlerden dolayı birbirimizi gördüğümüz zamanlar kısıtlıydı,belki yemek yemeye inersem ki çok az iniyordum o zamanlar birbirimizi görür iki çift laf ederdik ama kısa zaman hiçbir zaman bizlere yetmezdi,şu an ise ayrı evdeydik.Kendi olayım nedeniyle onların ayrılmasını ben istemiştim ama zaten babam bunu anlayışla karşılamıştı.

Arabayı açıp bindim,az sonra çalıştırdığımda biraz arabanın ısınmasını bekledim.Kış ayında,karın yağma ayındaydık ve bu sebeple hava soğuktu tabii ki de.Bir kaç dakikanın ardından arabayı çalıştırdım,otoparktan ayrılıp anayola geçtim ve uzun sürecek bir yolculuğa başladım.Aslında çok uzak mesafe değildi benim evim ile arasında fakat genelde trafik olduğundan bir hayli uzun sürüyordu bu yolculuk.

Burada birkaç gün kafa dinlemiştim ama şimdi asıl sorunumuza yönelmem gerekiyordu,peşimizdekiler.Hangisi iyi,hangisi kötü ve her birinin bizim hakkında ki amacı nedir merak ediyorum.Her bu sebepleri neyse eninde sonunda bu sonuca ulaşacağım,onlar bizlere bulaşmaya cesaret ediyorsa bende onların işine karışmaya bir hayli cesaret ediyordum.

Buraya geldiğim zaman da polis olan bir arkadaşıma uğraşmıştım ve beni sürekli arayan numarayı tekrardan kontrol etmesini istemiştim.En büyük ayrıntıdan en küçüğüne kadar ne olursa olsun bilmek istediğimden bahsetmiştim.Hala bir cevap gelmemişti çünkü benim istediğim bilgilerin bulunması bir tık zor olduğundan sonuçların elime ulaşması da o kadar uzuyordu.Ama sonuçlar elime ulaşsın da ister on gün ister bir ay sonra gelsin sonuçlar yeter ki gelsin.

Bir kafese hapsedilmiş kuş gibi hissediyorum kendimi bazen,öylesine sessiz,öylesine rahat ve öylesine kaderime boyun eğmişim gibi.Aslında her şeyin farkındayım ama bir yanım sadece saf durmamı istiyor,hiçbir şey belli etme Manas sen olduğun gibi görün her şey avucuna düşer ve seni yakalamak isteyenler direkt sana ulaşmış olur,ne sen zahmete girersin nede onlar.

MARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin