MANAS'DAN (özel bölüm)

2.3K 200 149
                                    

Bölüme başlamadan önce oy kullanırsanız sevinirim her bir oy Ve yorumunuz benim için çok değerli

2013 bir Haziran ayı (Manas'ın anlatımı ile)

'Sevgili annem,ben yine sana bir mektup yazıyorum. Ama göndermeyeceğimi bilerek. Benim sana yazdığımı bile bilmiyor olabilirsin ama ben seni her an kalbimde hissedebiliyorum. Bir gün buluşmamız dileği ile seni belkide seven oğlun Manas....'

Yazdığım kağıdı katlayıp yeni bir zarfın içine yerleştirdim. Zarf ile balkondan ayrılıp kendi odama geçtim. Dolabımın içindeki kutumu alıp içini açtım. Ve az önce hazırladığım zarfı içine attım.

Bu attığım zarf kim bilir kaçındıydı. Bir süre sonra saymayıda bırakmıştım. Ben sadece kendi halinde annesine yazan biriydim. Ve umursanmayan bir annenin çocuğuydum.

"Manas hazırsan çıkalım artık özel misafirimiz var bugün." Babamın seslendiğini duyarak ayaklandım.

Kutumu çıkardığım yere tekrardan koyup dolabı kapattım. Aynadan kendime baktığımda sanki bambaşka biri vardı. Bu ben değildim,zaten annem olmadığından beri böyle mutsuz Ve kırgındım ama çaresi yoktu.

Babam dışarı çıkarken bende ardından ayakkabılarımı giyinip peşinden ilerledim. Arabanın arka koltuğuna oturdum bu sefer. Araba çalıştığında şirket yolunu yine tutmuştuk.

Bir şirkete sahiptik,sayamadığımız kadar evimiz,arsalarımız,arabalarımız Ve paralar... Ama ben bu hayattan mutlu değildim. Bunların olmasının hiçbir önemi yoktu benim için.

Ben sadece küçük yaştan beri annesine bağlı olan o çocuktum. Ama beni umursayan kim? Hiç düşünüyormudur acaba annem,benim oğlum Ne yapıyor,nasıl durumu diye.

Ben annesine bağlı olup nefret eden o kişiyim. Nefret ile sevginin bir olması nedir? Gülü seversin ama dikeninden de nefret edersin sevgi ve nefret bumudur?

Hayatım boyunca sevilmemeye mahkum kalırken ben insanlara sevgimide nefretimi de verdim. Ama insanları hiç bir zaman kırıp bırakmadım ama onlar hiç düşünmeden gittiler.

Şirkete vardığımızda arabadan ilk inip şirkete doğru yürümeye başladım . Bugün babamın yurt dışından misafiri gelecekmiş. Hiçde merak etmiyordum ama yanında olmamı istediğinden bir kaç saatliğine onun odasında duracaktım.

Asansör ile ikinci kata çıktım. Babamın odasına geçip onun sandalyesine oturdum. Az sonra kapı tekrar açıldığında başımı kaldırıp hiç bakmadım. Ama babamın geldiğini adımlarının sesinden anlıyordum.

"Misafirin yanında da böyle durma oğlum,biraz dik dur." Dediğinde başımı kaldırıp babama baktım. Düz bir bakıştı benimki.

"Denerim." Dedim umursamaz bir ses ile. Başını salladığında karşıdaki sandalyelerden birine yerleşti.

Babamın telefonunu çaldığında ayaklanıp odada tur atmaya başladı. Onun dilinde stres atmaktı bu haraket ama ben çok anlamazdım. Anlamayada gerek yoktu zaten.

"Geldinizmi?girişe söyleyin yardımcı olsunlar odamda bekliyorum." Telefonunu kapatıp masanın üzerine bıraktı.

Kendi telefonumu cebimden çıkarıp elime aldım. Ekranı açıp her zaman ki aktivitem olarak yaptığım şeye resimlere bakmaya başladım. Bu resimler neymiydi? Birinin kırgınlığı Ve nefreti yani benim.

Annemin fotoğraflarına bakarken yüzüm gülmüyor olabilirdi ama kızmıyor Veya sinirlenmiyordum da sadece içimde kırık bir gülümseme vardı.

MARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin