Bakın geçerken güzel bir bölüm oldu hadi okuyuuuun.
İyi okumalar dileriiiim✨❤️Hayatın bana verdiği güzellikler her geçen gün daha da artıyordu.Onun varlığı yetmezmiş gibi kendisinden hediye ettiği şeyleri bilmek çok güzel hissettiriyordu.Evet belki şu ana kadar ondan hiçbir hediye almamıştım ama alacaktım belki de almış bile olabilirdim.
Günün en erken saatlerinde uyanmış ve duş almıştım,bugün Aslı ve Onur için büyük gündü.Bugün düğünleri olacaktı ve ben en az onlar kadar belki de onlardan da çok heyecanlıydım.Aslı kendi evine çağırdığı özel kuaför ile hazırlanacaktı tabii bende onun yanına gidecektim ama bir türlü evden çıkamamıştım.
Elimde ki kahve bardağını tezgahın üzerine bıraktıktan sonra hızlıca odama geçtim,yatağımın üzerine bıraktığım büyük sırt çantamı ve ceketimi aldıktan sonra odamdan çıktım ve evin girişine geldim.Masanın üzerine bıraktığım büyük beyaz kutuyu kucağıma aldıktan sonra ayakkabılarımı giyinip evden ayrıldım.
Kucağımda taşıdığım kutu Manas'tan gelmişti,büyük ihtimalle içinde elbise vardı.Kesin bir şey tahmin edemiyordum çünkü sabahtan beri o kadar stresliydim ki kutuyu açıp bir kez bile bakma fırsatı bulamamıştım.İçinden elbise çıkmaması ihtimali fazlasıyla düşüktü çünkü o dediği her şeyi yapardı bu nedenle giyineceğim elbise için endişelenmiyordum.
Dışarıya çıktıktan sonra babamın arabasına doğru yöneldim ve ilk önce kutuyu arka koltuğa bıraktım ve ardından ön koltuğun şoför kısmına geçtim.Annem ve babam da düğüne katılacaklardı ama bir başka davetten geçecekleri için arabaya ihtiyaçları yoktu ve ben bu fırsatı değerlendirip arabayı almıştım.
Anahtarı yerine yerleştirdikten sonra hızlıca çalıştırdım ve evimden uzaklaşıp otobana giriş yaptım.Trafiğin olmaması gerçekten çok büyük bir şanstı ki bu benim için iyi bir şeydi çünkü hemen Aslı'nın evine varmam gerekiyordu.
Düğüne daha saatler vardı ama stres yapmamak elde değildi,ben bile bu kadar telaşlanıyorsam Aslı'yı düşünemezdim.Onur ve Aslı ile iki gündür görüşemiyorduk tabii buna Manas'ta dahildi.Onunla beraber arada bir mesajlaşıyorduk ve konu daha çok elbiseyi içeriyordu.Sürekli bana elbisenin çok güzel olduğundan ve benim beğenip beğenmeyeceğimden şüphe diyordu.Ve ben kaç gündür elbise için delirsem de bir türlü kutuyu açıp bakamamıştım!
Aslı'nın evine varmıştım.Arabadan indim ve arka koltukta ki beyaz büyük kutuyu aldım ardından arabayı kilitleyip eve doğru yürümeye başladım.Kutuyu tutmaktan zile basmak zor olsa da bunu başarmıştım.Art arda zile bastıktan sonra kenara geçip kapının açılmasını bekledim,birkaç saniye ardından kapı Aslı tarafından açıldı.
"Maris!" Dedi Aslı heyecanla.Tabii düğünü olan bir kız her türlü heyecan yapabilirdi.
"Aslı,hazırlanmamışsın?" Dedim içeri geçerken.
"Saçım ve makyajım yapıldıktan sonra gelinliğimi giyineceğim zaten sonrasında bir şey kalmıyor." Dediğinde onu onaylarcasına başımı salladım.
"Doğru," demekle yetindim.
"O kutu ne?" Kucağımda ki beyaz kutuyu işaret ettiğinde eş zamanlı olarak benim bakışlarımda kucağıma düştü.
"Manas'ın bana aldığı elbise,yani öyle tahmin ediyorum." Dedim kararsızlıkla.
"Tahmin derken? İçine bakmadın mı?" Dedi merakla.
"Hayır daha bu sabah geldi o yüzden bir türlü açamadım." Dedim durumu açıklamaya çalışarak.
"Anladım,neyse hadi gel içeri geçelim benim makyajım yapılacak ilk önce,saçlarıma geçildiği zaman sende hazırlanmaya başlarsın." Dediği sırada beraber içeri doğru yürümeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARİS
Teen Fiction........ Gözlerim her zamanki gibi onu arıyordu.Ama bugün yoktu , onu görememiştim. Tam güvenimi toparlayıp ona olan hislerimi açıklayacakken onun olmaması ne gibi bir şanstı? Gözlerim dolu dolu ayrıldım ordan içimden fısıldadım. "Elvada yeşil gözlü...