OYUN BAŞLADI VE ROLLER DEĞİŞTİ

1.4K 117 536
                                    

Umarım bölünü seversiniz,sizleri aksiyonlu ama bir o kadar güzel bir bölüm bekliyor iyi okumalar dilerim🖤

Hayat yine şaşırtmıyordu,bizim peşimize takılan bu bela ipini bizim kesmemiz lazımdı.Adamın söyledikleri hala kafamda dolaşıyordu.Aradan bir saat geçmiş ve biz hala olduğumuz yerde kalakalmıştık.

'Sizi hem seviyor,hem öldürmek istiyor' Bu cümle bir matematik sorusu kadar karışıktı.Çözmeye başlasan işlemi o kadar uzun olur ki çözdüğüne pişman olursun.BU işin peşine düşeceğimizi söylemişti Manas ve ben bir yandan bunu isterken bir yandan çok korkuyordum.

Ya bize daha fazla zarar vermek isterseler?İyice peşimize düşüp bizi tekrardan yaralayabilirlerdi,ama boş durdukça ölümü bekliyormuşuz gibi olurdu.Manas'a güvendiğim için bu işte ona hep destek olacaktım.

Başımı yerden kaldırıp çaprazım da oturan Manas'a baktım,düşünüyordu,hem de çok derin düşünüyordu.Onun kafası her ne kadar karışıksa benim de o kadar çok karışıktı.

Cebimde ki telefonum titreyip çaldığın da olduğum yerden sıçradım,olduğumuz ortam o kadar gergin ve sessizdi ki yutkunan birini fark etmemiz çok yüksek bir ihtimaldi.Elimi cebime götürüp telefonumu aldım,ekranda ki numara bize mesaj atan numaraydı.

"Arıyor," dedim telefonumu kaldırıp Manas'a doğru tutarak,ne olduğunu anlamadığında konuşmaya devam ettim "Bize mesaj atan numara," dediğimde Manas olduğu yerden doğruldu,ve bana doğru yaklaştı.

"Telefonu aç ve hapörlöre al,konuş bakalım ne diyecekler," dediğinde derin bir nefes alıp aramayı kabul ettim,ardından hapörlöre aldım.

"Merhaba Maris,ve yanında ki arkadaşların," karşı taraftan gelen sesin ilk cümlesi biraz şaşırmama neden oldu,ama tahmin etmek zor olmamalıydı.

"Konuya girmek istiyorum hemen,adamımı bırakın!" karşı taraftan gelen ses daha yüksek çıktığında birazcık gerildim.Ne diyeceğimi bilemediğim için adamı cevapsız bıraktığım sırada Manas elimden telefonu alıp konuşmaya başladı.

"Bırakmıyorum lan,var mı başka isteğin?" dedi Manas yüksek ses tonu ile.Ne kadar sinirlendiği sesinden gayet  belli oluyordu.

"Bırakmazsanız,size olan sevgim biraz düşer,adamım söylemiştir sizi çok severim ben," dediğinde kaşlarım havaya kalktı,bu adam kimdi de bizi seviyordu?Nereden tanıyordu acaba bizi.

"Kimsin lan sen,adamsan çık karşımıza bir bir anlat bilmediklerimizi," dedi Manas,sesi gittikçe yüksek çıkıyordu,bağırmakta haklıydı çünkü bu çocuk oyuncağı değildi,sevgisini es geçtim canımızla oynuyordu.

"Adamı deli etme,söyle adresini gelelim adam gibi konuşalım," söze atlayan kişi Onur oldu,şu ana kadar o kadar çok sessizdi ki varlığını bir an olsun unutmuştum.

"Delikanlı sakin ol,inanın sizi çaya davet etmek isterdim ama evde değilim,tatile çıkıyorum döndüğümde söz ama," diyen adam benim sinirimi iyice bozmuştu,resmen oyun oynayıp bizi deli etmeye çalışıyordu.

"Başlayacağım senin çay-" diyen Onur'u Manas eli ile durdurup,sözünü kesti.

"Ne istiyorsun bizden?" dedi Manas daha sakin bir ses tonu ile.

"Adamımı serbest bırakın bende ki sevginiz biraz daha yükselsin," dedi telefonun ucunda ki adam.

"Peki,o zaman bize amacını söyle ki bizde ona göre önlem alalım değil mi?" dedi Manas.Gerçekten serbest bırakacak mıydı adamı?Ben anlamazdım pek bu gibi işlerden fakat bıraktığımız adam bizim ile ilgili bir şeyler öğrenmiş olabilirdi.

MARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin