2. Bölüm "Gardiyan"

351 30 11
                                    

Aslında olduğumuz ayın bize alıştırmak istediği soğukluk şimdi bilinmez zaman dilimine ayak bastığımda daha da hissedilirdi. Soğuk, Adrien olmayınca benim için ürkütücüydü, kabustu. Fakat yanımda o vardı ve ben dik bir yürüyüşle birlikte bu yola ulaşmıştım.

Rüzgâr bana önce o tanıdık kokuyu getirdi.

"Alix! Uğur böcekler aşkına, sen ne yaptın?" Uzun ve biçimli bacaklarını siyah bir pantalon sarmalamıştı. Yıpranmış görüntü modasına dahi takılmadan gözlerim daha da yukarı çıktı ve o yeniden azarlar gibi etkileyici bir ses tonuyla konuştu: "Bir kere de Mari'nin sözüne gitsene!"

"Bak bu ikidir benden çıkarıyorsun asiliğini, kuyruğunu koparırım ha!"

Bir dakika...

Alix mi?

Mavilerim benden birkaç metre uzaklığımda olan adamı incelemeyi bitiremeden yanımda birkaç adım öne tavşana kaydı. "Alix?"

Bana kısaca omzunun üzerinden bakış atıp hızlıca, "Tanıştığıma memnun oldum Mini Böcük." dedi.

"En azından benim sözüme gidebiliyorsun..." diyen yetişkin Adrien'a baktım bu sefer. Karşılaştığım imajla birlikte gözlerim sonuna kadar aralandı.

Sarı saçları kıvırcıkla dalgalı olma arasında kalmış bir stildeydi. Sadece birkaç tutamın düştüğü alnı parlıyordu. Sol kulağında zincirli cross bir küpe vardı. Capcanlı yeşil gözleriyle göz göze geldiğimde bir şey söylemek ister gibi açılan dudakları duraksadı. Karşımdaki Adrien şimdi 20 yaşındaydı ve benim nefesimi tutmama neden olacak şekilde yakışıklı duruyordu.

"Ona niye öyle bakıyorsun Marinette?" Kulağıma doğru dişlerinin arasından söylendi bana. Ona bakmaya devam edince de çenemden tutup beni kendisine çevirdi. Kedi yeşillerinin baygınca bakması beni ister istemez gülümsetti. "Bana öyle bakman gerekiyor." dedi sadece benim onu duymamı istiyor gibi kısıkça konuşarak.

"Nasıl bakıyorum ki?"

Kaşlarını çattı. "Fazlaca âşık," dedi rahatsız bir sesle. Sonrasında da göz devirdi.

"Sadece şaşırdım Adrien," diye fısıldarken göz ucuyla onun yetişkin olanına baktım. 17 yaşındayken sahip olduğu kaslarının fazlasına sahip kollarını birbirine dolamıştı. Gözleri benim üzerimde dolaşırken duraksadı. Deprem olmuş gibi yaslandığı yerden doğrulurken yeniden Adrien tarafından göz hapsine tutundum. "O benden yakışıklı değil mi?"

"Ne?" Çenemdeki hafif tutuşunu elime aldım. Şimdi iki elini de tutmuş, ona gereksiz bir açıklama yapmak için gözlerinin içine bakıyordum. "O da sensin pisicik. Şaşırdım diyorum, anlamıyor musun?" Gözlerini kaçırdı. Onun davranışına karşın gözlerimi kırpıştırdım.

Kıskanıyor muydu bu Kedi?

"Bekle bir saniye... Mini Böcüğüm," Yetişkin Adrien bana doğru gelmeye başlayınca bir an kaçağım sandım. Tanrım, bu durum oldukça tuhaftı, tamam mı! "17 yaşında olmalısın ve imajın eski hâline dönmüş görünüyor." Yeşil bakışları hâlâ atlatamadığım tavşan kahramana döndü. Onun Alix olduğuna inanamıyordum! "Bu yüzden mi buradalar?"

"Hey hey, tek kelime dahi etme!" diye daha fazla konuşmasını engellemeye çalıştı. "Onlar 2021 yılından, yani Mini Böcüğün 16 yaşında ve bazı şeyler erkenden gelişmiş durumda. Aedonya ve şu bağ meselesi yüzünden buradalar. Ne Hawk Moth'u yendiler," Gözleri uzunca yeşillere bakınca rahatsızca gözlerini kaçırdı. Parmakları bileğine sarıldı. O an şanslı bilekliğimin onun bileğine takılı olduğunu gördüm. Bu da düşünmem için başka bir ayrıntıydı.

Lain: Son Yazgı (Ⅲ. Kitap) | MiraculousHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin