15. Bölüm "Hüznün Tablosu"

268 32 17
                                    

Multi: Kara Kedi

"...Ama sen asla çekip gitmedin, o yüzden sanırsam şu an kalmalıyım."

Billie Eilish & Khalid, Lovely

🐞🐾

🐾 Adrien Agreste'in Ağzından 🐾

"Haklısın, birbirimizden hiçbir şey saklamamalıyız."

Ama saklıyorum.

Değişen yolun geleceğimize uzandığı zamana yolculuklarımı bilmiyordu Marinette. Bilmesini istemiyordum. Yaşadığımız onca şeyin için de bir geleceği tereddütle düşünmesini istemiyordum. Hawk Moth'un onu hedef almasını, Mayura'yı, Luka'nın gizli kimliklerimizi biliyor olmasını, Aedonya ve onun ilahi bağını... Tüm bunların üstüne birçok şey daha sayabilirdim ve hepsi de Marinette'i meşgul eden şeylerdi. Üstüne yenisi eklemek istemiyordum.

Lacivert atkımı sıkısıkıya boynuna sarmış, minik burnu üşümesin diye yüzüne kadar çekmiştim. Bu soğukta atkı takmadan dışarıya bir adım dahi atamazdı.

"Birçok kıyafetin bende." dedi. "Artık ortak giyiniyoruz diyebilirim."

"Eğer öyleyse bana papatyalı hırkanı vermelisin, gözüm kalmıştı." diyerek takıldım. Bereyi başına taktığımda uzun perçemlere dönüşmüş saçları sıkıştı. Ben saçlarını düzeltirken dolunay gözleriyle sessizce beni izliyordu. Böyle olduğu zaman küçük kız çocuğum varmış gibi hissediyordum ve bu hissiyat içimi bir hoş yapıyordu.

"Gitmeden önce bana haber ver, tamam mı? İstasyona geleceğim."

"Ben yanına geleceğim," dedi ve sesini daha kısık tuttu. "mucize kutusunu sana bırakacağım."

"Tamam," Gülümsedim ve ellerimle avuçladığım yüzüne eğildim. Dudaklarım sıcak teninin üstüne yumuşak öpücükler bıraktı. "Eve vardığında bana yaz."

"Tamam," Atkısını aşağıya çekti ve dolgun dudaklarıyla hızlı bir buse kondurdu dudaklarıma.

Aralanan dış kapıyla birlikte içeriye davetsiz soğuk girdi. Bir adım attığında arkasından gittim. Dışarıda bekleyen şoförü gördüğü zaman omzunun üzerinden bana baktı. Ben de kaşlarımı kaldırdım ve itirazı olmadığını belirterek onunla yürümeye devam ettim.

"Kendim gidebilirdim."

"Elbette ama sakarlığının tutup da karda kayıp düşme ihtimalin beni korkutuyor," dediğim zaman bana kızgın bir surat yaptı. Onun için arka kapıyı araladım ve centilmence elini tuttum. "Leydim..."

Yüz ifadesi yumuşadı, dudak büktü. "Bana bunu yapman büyük bir haksızlık. Sana kızamıyorum bile." diye bir itirafta bulundu. Kocaman gülümsedim bu söylemine. Bunun farkına varmıştım. Ona karşı büründüğüm rollere dayanamıyordu.

Arka koltuğa oturdu. Kapısını kapatmadan önce bana gülümsemesini görmek istedim. Bunu sanki ona söylemişim gibi yeniden âşık olduğum gülüşünü edindi. İşte benim de ona dayanamadığım nokta buydu.

Sessizliğin boşluklarda yalnızlığa sarıldığı malikâneye geri döndüm. Başım her zamanki gibi soluma yattı ve o kapalı kapıların ardındaki odaya gözlerim kitlendi. Sevgilimin benim üzerimde yarattığı pozitif enerji sineye çekildi, vücuduma titrek bir soğuk sarıldı. Kirpiklerim kapanıp açıldığında bu etkiyi yaratan görüntüden uzaklaştım ve merdivenlere yöneldim.

Lain: Son Yazgı (Ⅲ. Kitap) | MiraculousHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin