"Gökyüzünü görebiliyorum, bu bir savaş ağıtı."
Kadebostany, Castle in the Snow
🐞🐾
☘️ Hâkim Bakış Açısı ☘️
Acının onu yağmurun seller götürdüğü gibi terk etmesini diliyordu. Öksürmek bile artık ona acı verirken yorgunlukla gözlerini aralayabildi. Yalnızdı. Beklediği kişi yanında değildi ama buna üzülmüyordu. Sanıyordu ki artık üzüntü acıdan önce onu terk etmişti. Acı onu terk ettiğinde biliyordu ki ruhu da beraberinde gidecekti.
Komodinin üzerinde duran mucizeye baktı. Kırık ve tamir edilemez. Bilinmez, diye düşündü. Tek bilinen mucizenin varlığıydı. Mucizenin varlığı, var olma nedeni. Şu an onun elinde olma nedeni...
Kapı çaldı, kalbinin teklediğini hissetti. Kapı kolunun yavaşça aralandığını izleyişinde kuru öksürükler çıktı boğazından. Elinde tepsiyle içeri giren Gabriel Agreste'in bakışları hasta yatan kadında dolaştı. Aynı şeyleri yaşamak ona hayalindeki kadını anımsatıyordu.
"Daha iyi misin Nathalie?"
"Evet, teşekkürler efendim." dedi güçlü tutmak istediği sesiyle.
Nathalie öncesinde de bir kadına olduğu gibi bir anda yenik düşmüştü. Oysaki biliyordu böyle olacağını. Ayağa bile kalkamayacağını, hissizleşeceğini... Feda ettiği kendisiyken kazandığı hiçbir şey yoktu. Böyle düşündü Gabriel'a bakarken. Yine de üzülmedi. O duyguyu kendisinde tanımadı.
Ya da tanımadığı için üzüldüğünü bilmedi.
Nathalie, Gabriel'ın getirdiği bir fincan papatya çayından yudum alırken sordu: "Marinette Dupain-Cheng dosyasını incelediniz mi?" Dosyayı bizzat kendi hazırlamıştı. Kız hakkında mucizeye dair tek yakınlık Kara Kedi'yle olan ilişkisiydi. Analizi biliyordu fakat onun da ağzından duymak istedi birkaç sözcük.
"Evet," dedi Agreste. "İşe yarar bir bilgi yok ki zaten öyle sanıyordum. Onun akumaya nasıl karşı çıktığına hâlâ anlam veremiyorum. Akumanın ondan çıktığını hissettim ve sonrasında bağlantı kesildi. Akumayı kaybettim."
"Kızda bir şeyler olduğunu düşünüyor musunuz?"
"Tek düşünebildiğim Kara Kedi'nin ya da Uğur Böceği'nin o anda onu öyle bulması ve akumayı yok etmesi. Fakat kızın duyguları o kadar yoğundu ki... Bilemiyorum Nathalie. Sadace o kıza yakın olmak gerekiyor. Kahramanların onu gözetlediğine şüphem yok artık."
"Kız, Adrien'ın sınıf arkadaşı ve Adrien'ın en iyi anlaştığı biri. Defile için hazırlanan projede onun tasarımı yer alacak."
"Bu ona yakın olmak için yeterince iyi bağlantılar... Adrien, o gelmedi mi?" dedi oğlu aklına gelmiş gibi. O kızla birlikte bir teknede arkadaşlarıyla buluşacağını biliyordu.
"O..." Nathalie duraksadı. Adrien hakkında soru sorduğu nadir olurdu ve Gabriel'a farkındalık yaratması onda nasıl bir his barındırmalıydı bilmiyordu. "O, arkadaşlarıyla birlikte. Gece yarısına doğru geleceğini düşünüyorum efendim."
"Peki o nasıl?" diye sordu Gabriel kısık bir sesle. Çenesini sıktı bu durumda.
Nathalie mavi bakışlarını yatak örtüsüne indirdi. "Okula siz de uygun gördüğünüz için yürüyerek gidiyor. Koruması artık onunla değil. Üzgün değil fakat sessiz. Bazı günler geliyor, hiç odasından çıkmıyor. Başarısında hiçbir kayıp söz konusu değil. Fakat aksayan durumu belirtmeliyim ki bazı geceler yokluğu apaçık ortada. Eve o kadar seyrek uğruyor ki-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lain: Son Yazgı (Ⅲ. Kitap) | Miraculous
FanfictionLain Serisi Ⅲ #together Âşık olmaya başladığım zamanlarda kimse sonsuzluktan bahsetmemişti. Öyle derin, öyle saklı, Kozasında kelebek olmayı bekleyen bir tırtıl gibi... Habersiz, saf ve dünyayı tanımayan bir ruh. O ruha karıştın ve bilmediğim, tanım...