Keyifli Okumalar...^^
Güney Çamdeviren'den;
Gözlerimi araladığımda kollarımın arasında uyuyan kız kardeşimin saçlarına ufak bir buse bıraktım. Uykuyla uyanıklık arasında hatırladığım kadarıyla gece yarısı odama gelmiş, beni uyandırmadan kollarımın arasına kıvrılıvermişti bir kedi gibi. Son hatırladığım onu sarıp sarmalayarak uyuduğumdu. Ailemin her şeyde beni önde tutması, Gözde'ye söz hakkı verilmemesi, onun görmezden gelinmesi üzüyordu onu biliyordum ama ben bile annemle babamın sözlerini pek ciddiye almazken bazı konularda onun görmezden gelinmesi üzüyordu canımın içini. Onu uyandırmamaya çalışarak yavaşça yanından kalktım ve üzerini örttüm. Yüzüne dökülen saçlarını yavaşça geriye çekip güzel yüzüne tebessümle baktım ve geri çekilip dolabımı açtım.
Günlük kıyafetim haline gelen takım elbiseye uzanmıştım ki duraksadım. Günce bir şeylerden yavaş yavaş şüpheleniyor ama kendi söylediği yalana yine ilk inanan kendi olduğundan şüphelerinin üzerinde fazla durmuyordu. Kaşlarımı çatıp koyu renk kot pantolonumu çıkartıp üzerine lacivert tişörtümü aldım ve dolabımı kapatıp odamın içindeki banyoya giderek üzerimi değiştirdim. Üzerimi giyinip işlerimi hallettikten sonra siyah saatimi bileğime takıp cüzdanımı pantolonumun arka cebine, telefonumu da pantolonumun cebine koyup hala uyuyan küçüğümü yalnız bırakarak odadan çıktım.
Merdivenleri inip mutfağa geldiğimde Rana Hanım kahvaltı hazırlıyordu. "Günaydın Günay Bey." dedi beni görünce. Ortadaki geniş tezgahın üzerindeki sürahiden su doldurup içtiğimde, "Kahvaltınızı hemen hazırlıyorum." dedi Rana Hanım.
Başımı salladığımda evdeki sessizlik dikkatimi çekti. "Annemler yok mu?" diye sordum.
"Ferda Hanım, Pelin Hanım'la dışarıda kahvaltı yapıp alışverişe gidecekmişler. Kenan Bey de eski bir dostuyla golf oynamaya gideceğini söyledi."
"Geç gelir onlar," dedim kendi kendime konuşur gibi. "Gözde benim odamda uyuyor. Uyandığında ona sevdiği şeylerden hazırlayın ve hepsini yesin." dedim Rana Hanım'a dönüp.
Biz konuşurken o hızlıca kahvaltımı hazırlamış, filtre kahvemi yapıyordu. Onu da önüme bıraktığında, "Tamam Güney Bey," dedi. "Afiyet olsun."
Evdeki sessizlikle yavaş yavaş kahvaltımı yaparken bir yandan da Ipad'den şirketle ilgili gelişmeleri kontrol ediyordum. Gözde'ye ve Fatih'e güvenim sonsuzdu fakat yine de kendim kontrol etmeden duramıyordum. Raporları ve birkaç anlaşmanın şartlarını gözden geçirdiğim süre zarfında kahvaltım bitmişti. Ipad'i kapatıp ayaklandığımda bileğimdeki saate baktım. Saat ona geliyordu. Günce'nin yanına gidip gitmemek konusunda biraz kararsız kalmıştım çünkü yetişeceği belli başlı bir işi olmadığından geç kalkabilirdi. Elimle alnımı sıvazlayıp ne yapacağımı düşünürken gitmeye karar verip evden çıktım fakat kapımın önünde duran, Günce'nin şüphelendiği arabama bakıp kaşlarımı çattım. Bu işi sessiz sedasız, gizli bir şekilde halledeceksek eğer Günce hiçbir şeyden şüphelenmemeliydi.
Arabamın gerisinde duran Serdar'a baktım. "Bana bisiklet ayarlayın bir tane. Arabayı da garaja kaldırın."
Bana tuhaf tuhaf baksa da sorgulamadı ve başını salladı. "Siz nasıl isterseniz Güney Bey."
Kapıyı kapatıp içeriye girdim yeniden. Salona girdiğimde merdivenlerden apar topar inen Gözde'nin sesiyle geri dönüp ona baktım. "Geç kaldım!" dedi gözleri büyürken. Deli danalar gibi bir oraya bir buraya koşturuyordu. "Şirkete geç kaldım! Dolabım nerede benim? Hay aksi! Ben niye aşağı indim?"
Yeniden merdivenlere yönelecekken belinden kavrayıp durdurdum onu. "Hiçbir şeye geç kalmadın." dedim onu omuzlarından tutup mutfağa yönlendirirken. Şu şaşkın ördek hallerine güldüm. Fazla sevimliydi. "Fatih şirkette, önemli bir durum olsaydı seni arardı ama telefonun çalmadı. Önce bir sakin ol ve kahvaltını yap bakalım küçük hanım." Onu yerine oturttuğumda kollarımı göğsümde toplayıp başında bekledim. "Bunların hepsi bitecek, hadi bakalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAPUSU BENDE (Askıya Alındı!)
General FictionAilesinden kalan eve sahip çıkmaya çalışan, tek başına ayakta duran, dik başlı, cesur bir kız... O kızın ailesinden kalmış olan evi almak için çabalayan, gözü kara, korkusuz bir adam... Dedikodu kazanının kaynamasıyla başlayan bir yalan ve devamında...