29 : Zaman Ver.

572 82 5
                                    

Keyifli Okumalar.💚

Günce Çamdeviren'den;

Bilincim yavaş yavaş yerine gelirken gözlerimi açtım güçlükle. Sanki günlerdir uyumuş fakat asla yeterli uykuyu alamamış gibi hissediyordum. Gözlerimi tamamen açtığımda kendimi hastane odasında buldum. Giymiş olduğum gömleğin sol kolunu dirseğimden yukarısına kadar toparlamışlar ve serum takmışlar. Başımı hafifçe yukarı kaldırıp seruma baktığımda yeni takılmış gibiydi. Bitmesine daha çok vardı.

Gözlerimi odada gezdirdiğimde pencerenin önünde, sırtı bana dönük ayakta duran Güney'e baktım. Elleri pantolonunun cebinde camdan dışarısını izliyordu. İri bedeni ve uzun boyuyla pencerenin önünü kapatmıştı fakat benim asıl dikkatimi çeken şey camdan dışarısıydı çünkü hava kararmıştı.

En son mahkemedeydik biz. Boşanmak üzereydik.

Boşanmış mıydık?

"Güney," diye seslendim cılız ve oldukça kısık çıkan sesimle. Sesimi ben bile zor duydum neredeyse. Çıt çıkmayan odada sesimi duyar duymaz bana döndü, ellerini cebinden çıkartıp yanıma geldi.

"Uyanmışsın," dedi duru bir sesle. "İyi misin?" Gözleri saliselik karnıma kaydı. "Nasıl hissediyorsun kendini?"

"İyiyim," dedim. Doğrulmaya çalıştığımda yardımcı oldu. Yüzüne baktım. Bakışları bir tuhaftı. Endişeli ve çaresiz bir hali vardı. Bayıldığım içindi muhtemelen. Normaldi yani. O yüzden çok takılmadım ve merak ettiğim şeyi sordum. "Boşandık mı?" dediğimde gözlerime baktı. "Hakime hanım en son kararı açıklıyordu ama ben bayılınca-..."

"Boşanmadık," diyerek sözümü kesti. "Hâlâ evliyiz. Hâlâ benim karımsın." Geri çekilirken kısık bir şekilde mırıldandığını işittim ama ne dediğini anlamadım. "Bundan sonra da karım olmaya devam edeceksin."

Kaşlarımı çatarak, "Ne dedin?" diye sorduğumda cevap vermedi. Bir şey gizliyordu benden ama ne? "Doktoru çağırıp geliyorum." diyerek odadan çıkarken gidişini izledim ve odadan çıktığında yalnız kaldım. Tek başıma.

Haftalardır doğru düzgün bir şey yemememe rağmen hiç bayılmamışken bugün olanlar sinirlerimi bozmuştu. Birkaç dakika dayansam belki de şimdi boşanmış olacaktık. Başım döndüğü o an da Güney'e seslenmek yerine neden bir adım arkamdaki sandalyeye oturup sakinleşmeyi beklemedim ki? Şimdi yeniden mahkemeye gidecektik boşanmak için.

Yapamazdım.

Bu sefer yapamazdım, gidemezdim.

Ama yapmak zorundaydım. Onunlayken olmuyordu.

Kustuğumda kimseyi umursamadan ve iğrenmeden tuvalete dalıp yanımda olmuş, yüzümü yıkamıştı. Tek başıma olduğumu sandığım o an da gelip bana yalnız olmadığımı göstermişti. Anlaşmalı da olsa dakikalar sonra boşanacak olmamıza rağmen beni mahkeme salonuna taşımıştı.

Ya ben?

Neden hemen yanıbaşımda olan avukatımdan değil de ondan yardım istedim? Neden düşeceğimi hissettiğim o anda adı döküldü dudaklarımdan?

Çünkü bana ne yaparsa yapsın ondan asla nefret edemiyor, hâlâ deliler gibi seviyordum onu.

Ben düşüncelere dalmış bir halde üstümdeki beyaz çarşafla oynarken odanın kapısı baskın yapar gibi açıldı. Fatih, Serdar, Aykut ve Gözde girdi içeri. Fatih telaşlı adımlarla yanıma gelip elimi avucunun arasına aldı. İşten çıkıp direkt buraya gelmiş gibiydi ama fakat biraz dağıtmıştı.  Kravatı ve ceketi yoktu üzerinde. Gömleğinin iki düğmesi açık, saçları dağınık, gözleri endişeliydi. "Bayılmışsın duruşmanın ortasında, iyi misin? Ne oldu birdenbire?" diye sorduğunda elini sıktım.

TAPUSU BENDE (Askıya Alındı!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin