21 : Seveni Sevdiğine Kırdırmak

1.2K 117 61
                                    

Keyifli Okumalar...💙

Günce Karaca Çamdeviren'den;

Pahalı olduğu on kilometre öteden belli olan salon takımının arasında eğreti duran ve buraya layık olmadığı besbelli olan tek şey bendim şu an. Avangart bembeyaz koltuk takımının birine yarı uzanır bir halde yatan Ferda Hanım, ismini az önce öğrendim, karşısındaki duvarı neredeyse kaplayan büyük, son model televizyondaki Pelin Karalar'ın gündem yaratan haberini ve peşi sıra az evvel benim yaptığım açıklamayı dinliyor, izliyor, ve izledikçe daha da fena oluyordu.

Harika, istenmeyen gelindim an itibariyle.

Hiç de umrumda değildi açıkçası. Zaten oğluna meraklı falan da değildim. Hatta şu an el birliğiyle bana yardım edip oğlunu boşanmaya ikna ederlerse çok da memnun kalırdım.

"Rezil olduk!" diye dövünüyordu Ferda Hanım. Başını tutarak güçlükle doğruldu ve sehpanın üzerindeki kumandaya uzanarak televizyonu kapattı. Sonunda akıl edebilmişti gerçekten. Zira Pelin'i gördükçe Güney'i boğazlayasım geliyordu!

Pencerenin önünde, elleri siyah kumaş pantolonunun cebinde, dikilen Kenan Bey, ki bunu da az önce Ferda Hanım'dan öğrenmiştim, şimşekler çakan gözlerini oğluyla benim üzerimde dolaştırıyordu fakat daha çok bana bakıyordu. Üzerimdeki yeşil elbise Yeşim'indi ve oldukça pahalı görünse de benim bu camiadan olmadığım apaçık ortadaydı. Keskin bakışlarındaki soru işaretlerinin cevabı benmişim, oğlunu kandırıp onunla evlenen bir dolandırıcıymışım gibi bana bakıyorlardı.

Karısının ayılıp bayılmasının bittiğini düşünen Kenan Bey, "Bu evlilik sahte mi?" diye ilk sorusunu yöneltti. Öfkeli bakışlarının hedefinde oğlu, biricik veliahtı vardı. "Şayet evlilik sahteyse en kısa zamanda ortaya çıkar bu durum. Yeterince rezil olmuşken bir de bu konu gündem olmasın."

"Değil," dedi kendini bir koltuğa çuval gibi atan oğlu yüzsüz yüzsüz. Ben ayakta her an kaçmaya hazır ve nazır bir şekilde kapı ağzında omzumu duvara yaslamış, kollarımı göğsümde toplamış bir halde bekliyordum. Aramızdaki mesafeye rağmen yeşillerini gözlerime dikti. "Günce benim karım ve bu evlilik gerçek."

Ferda Hanım yine dövünmeye, ahlanıp vahlanmaya başladı. Şirketleri batsa, ne bileyim zenginlikleri sona erse bu kadar üzülmezdi belki de. Ne abartmıştı!

"Gerçek diyor!" diye söylendi başını tutarken. "Allah'ım delireceğim! Oğlum bizden habersiz, gizlice evlenmiş ve biz bunu magazinden öğreniyoruz! Of of!"

Ee boşuna dememişler, oğlunu dövmeyen dizini döver diye!

"Bize ne zaman söylemeyi düşünüyordun?" diye oğluna dikti öfkeli bakışlarını. "Bu kızdan çocuk peydahlayınca mı söyleyecektin bize?"

Biz onunla aynı yatağa uyumak için girdik ve aramızda öpüşme ve ufak birkaç dokunuştan ötesi olmadı. Bir kere öpüşmeye başlayınca ileriye gitmek için sınırları zorlayan bendim ama ona rağmen beni durduran Güney oldu. İstese ileri gidebilirdi. Evliliğin gerçek olduğunu biliyordu nasılsa. Neden yapmamıştı bunu?

Salak!

Nedenini niyesini niye sorguluyorsun? Sevişmiş olsaydın daha mı iyi olacaktı? İlk öpücüğünü çaldı, bekaretine bari dokunmasın!

"Size neden söylemediğim ortada!" dedi Güney sabırsızca. "Beni sürekli Pelin'le şartlandırmayı bıraksaydınız eğer başkasına aşık olduğumu görürdünüz!"

Kenan Bey daha fazla dayanamadı. Oğlunun üste çıkması onu delirtiyordu. "Yeter!" diyerek o gür ve baskın sesiyle ortalığı inletti. "Yaptığın hataların arkasında durmayı bil! Annen ve baban var karşında senin, adamların değil! Haddini ve yerini bilerek konuş!"

TAPUSU BENDE (Askıya Alındı!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin