TAPUSU BENDE (Askıya Alındı!)

6 : Taklitler Aslını Yaşatır.

Oy verelim mi önce?^^

Keyifli Okumalar.

Öfkeden elim ayağım titrerken aldığım haberin şokunu atlatmaya çalışıyordum. Neden gelmişti? Kaç yıldır görmemiştim yüzünü, şimdi durduk yere neden gelmişti? Yine mi götürecekti beni İtalya'ya? Bu defa izin vermezdim ama. Bir çöp gibi beni sürükleyip götüremezdi bu defa. Hızla ceketimi alıp kapıyı kapattım ve kilitledim.

"Günce," diye kolumu tutan muhbire baktım ama onu göremiyordum. Öfke öyle bir işlemişti ki içime. Gözümü kör, kulağımı sağır etmişti.

Kolumu savurarak çektim ve koşar adımlarla mahalleye döndüm. Köşeden döndüğümde ciğerlerim patlama raddesine gelmiş, nefesim düzensizleşmişti fakat beni asıl yıkan şey onu burada görmekti. Canan Kaçıran lüks arabasından inmiş, evime bakıyordu. Mahallelinin bazıları camlarda bazısı sokakta az sonra kopacak kıyameti bekliyordu.

Hızlı adımlarla öfkeden inip kalkan göğsümle Canan Kaçıran'ın karşısına dikildim. "Niye geldin?" diye sordum hiç kibar olmaya çalışmazken.

Duruşunu dikleştirdi. Onu en son altı yıl önce, ailemin cenazesinden iki ay sonra görmüştüm. Fakat altı yıl onda hiçbir şeyi değiştirmemişti. Kalbi hala taştı mesela. İnsanın içini değiştirmesiydi önemli olan. Dışı ne kadar değişirse değişsin içi değişmediği müddetçe bir önemi yoktu benim için.

Bana doğru bir iki adım attı. Pahallı parfümünün kokusu burnumun direğini sızlattığında ona dik dik bakmaktan başka bir şey yapmadım. "Senin yaptığın en ufak bir şey beni etkiliyor demiştim," diye konuştu dik bakışlarıyla yüzüme bakarken. Telefonunda bir şeyler yaptı ve ekranı bana çevirdi. Onda olan gözlerimi telefonunun ekranına çevirdim. Bir magazin sayfasının hakkımda yaptığı bir haber vardı ve şöyle yazılmıştı: Ünlü iş adamı Ali Kaçıran'ın eşi Canan Kaçıran'ın yeğeni Günce Karaca, önemli ve yüksek yatırımlı projeler gerçekleştiren Güney Çamdeviren'le ilişkisi olduğunu açıkladı! Gözlerimi telefonundan gözlerine çevirdiğimde, "Sana ayağını denk almanı, beni küçük düşürecek şeyler yapmamanı söylemiştim." dedi. "Ama sen ne yaptın? Asılsız bir haberi yayarak beni küçük düşürdün!"

"Asılsız olduğunu nereden biliyorsun?" diye sordum bir anda. Elbette asılsızdı fakat beni aşağılarcasına konuşması sinirlerime dokunuyordu.

Güldü ama alaylıydı. "Güney Çamdeviren'den bahsediyoruz," dedi. Beni süzdü. "Etrafında bir sürü kız varken senin gibi birini ne yapsın?" Yüzüme eğildi gözlerinde parlayan o şeytani kıvılcımlarla. "Adam seni altına bile almaz."

Öfke, nefret, kin... Birbirine giren duygulardı bunlar, en derinimde hissettiğim. Yüzümün kıpkırmızı olduğunu, gözlerimden alev fışkırdığını hissediyordum ama buna rağmen gülümsedim. "Haklısın," dedim. "O beni altına almaz ama ben senin gibi zorla altına girebilirim değil mi?" Duraksadı. Şimdi şartlar eşitlenmişti. Onun gibi yüzüne eğildim gülümserken. "Sonra nikâhı basarım. Sahi, sende öyle yapmıştın değil mi hala?"

"Terbiyesiz!" diye bağırıp elini kaldırdığında gözlerim küçüldü fakat havaya kalkan elinin yanağıma inmesine izin vermedi biri. "Elinize dikkat edin!" diye uyaran muhbirdi.

Canan Kaçıran kaşlarını çatarak ona baktığında, "Sen kimsin?" diye sordu öfkeyle.

Muhbire baktım. Kaşları çatık, elleri yumruk halindeydi. "Ben," dedi. Bana baktı. Gözleri ellerime kaydığında usulca yaklaşıp elimi tuttu ve ben ellerimize bakarken o beni daha da şoka sürükleyecek bir şey söyledi. "Ben Günce'nin sevgilisi Güney Çamdeviren..."

Canan Kaçıran şok olmuştu ama emin olun sadece şok olan o değildi. Muhbirin böyle bir yalana başvurup beni korumasından ziyade sanki gerçek bir Güney Çamdeviren gibi davranmasıydı beni asıl şaşırtan. Soğuk elimi kavrayan buz tutmuş eli birbirine değdiği anda ısınmıştı. Yanımda o heybetli duruşu, Canan Kaçıran'ın yüzüne zerre fire vermeden bakması taklit ettiği Güney Çamdeviren'in aslını yaşatıyordu. Sadece o değil, mahalleli de bir an muhbiri Güney Çamdeviren sanmıştı, hissediyordum.