Hande Yener - Alt Dudak
Keyifli Okumalar...💙
Günce Karaca Çamdeviren'den;
Borcumun ilk taksidini öder ödemez Güney Bey hemen telefona sarılıp birkaç kişiyle görüştü ve lokantanın maliyetinin tamamını karşıladıktan sonra bir de jest yapıp beni yemeğe çıkardı.
Şimdi Boğaz'da şık bir restoranda öğle yemeğimizi yerken bir yandan da denizi seyrediyordum. Buradan çıkıp kocamı şirkete uğurladıktan sonra psikolog randevuma gidecektim ve açıkçası bunun gerginliği vardı üzerimde. Psikolog beni rahatlatacak şeyler söylemediği sürece de rahatlayacağımı sanmıyorum ama bu gerginliğimi de kocama yansıtmamaya çalışıyorum.
"Tabağına dokunmadın, aç değil misin?" diye sorana kocama baktım. "Beğenmediysen değiştirebiliriz."
Garsonu çağırmak için etrafına bakındı ama ben çatal bıçağı alıp dana rostadan ufak bir parça kesip ağzıma attım. Gerginliğimi ona yansıtmamak için gülümsedim. "Çok aç değilim." dediğimde bir şey demedi ve o da tabağına döndü. Ortada gülünecek herhangi bir şey yokken sırıttığını gördüğümde ona baktım düz bir şekilde. "Ne sırıtıyorsun pişmiş kelle gibi?"
Bana baktığında gülüşü daha da büyüdü. "Beni affediyorsun."
Kaşlarımı çattım. "Bunu da nereden çıkardın?"
"Eğer beni affetmemiş olsaydın ve bana hâlâ öfke dolu hissetseydin bugün sunduğum o 'ahlaksız teklifi' kabul etmezdin. Haksız mıyım?"
Haklıydı. Firuze'yle geçen konuşmamız ve Necip'in gizemli halleri beni Güney'e itince ona olan öfkem dinmiş, sevgim zeytinyağı gibi üste çıkmıştı. Ayrıca bir kadın olarak bazı ihtiyaçlarımın karşılanması gerekiyor. O da aynı durumdan muzdarip olduğundan ve evli olduğumuz için başkalarına gitmemiz uygun olmadığından mecburen kabul etmiştim teklifini. Aramızdaki karşılıklı bir çıkar ilişkisiydi tamamen. Ve evet, onu affediyorum ama bunun onun bilmesine gerek yok.
Omuz silktim tabağıma dönerken. "Sizin de bildiğiniz gibi ben bugün oraya karınız olarak değil ortağınız olarak geldim ve siz o 'ahlaksız teklifi' karınıza değil ortağınıza yaptınız. Utanmanız gerekirken bir de sırıtıyor ve bundan anlam çıkarmaya çalışıyorsunuz. Pes gerçekten!"
Utanır, sırıtmayı bırakır sandım ama daha da pişkinleşti, daha çok sırıttı. Bu adam benden daha arsızdı, onu öğrenmiş olduk. "Ortağım olarak gelmiş olabilirsiniz ama aynı zamanda da karımsınız hanımefendi. Ben ömrümde ilk kez bir kadına 'ahlaksız bir teklifte' bulundum ve bundan hiç mi hiç utanmıyorum. Aksine," derken gözleri gömleğimin düğmelerinde gezindi. "İkinci taksidi almak için saatler sayıyorum."
Gözlerim irileşti. "Daha yarım saat önce verdim ya ilk taksidi Güney Bey!" dediğimde kaşlarını çattı.
"Siz sadece teklifimi kabul ettiniz Günce Hanım, borç tahsis gününü veya gecesini belirlemek benim işim. Rica ediyorum karışmayın."
Kaşlarımı çattım. Lokantanın tüm maliyetini karşılamasaydı gösterirdim ona gününü, gecesini de fakirlikten susuyorum hep. Yoksa akşamki ikinci taksidi öderken ne giysem diye düşündüğümden değil. Ayrıca benim kesin başım ağrır ya!
"Pekâlâ," diyerek hafifçe ona doğru eğildim. Burası kalabalık olduğu için ve biz ahlaksız şeyler konuştuğumuz için sesimi alçatmam gerekiyordu. "Taksitleri hep öpüşme üzerine mi alacaksınız?"
Gözleri dudaklarıma kaydı, derin bir iç çekti. "Aslında sadece öpüşerek borcunuzun çeyreğini bile kapatamıyorsunuz..."
"Sevişirsek peki?" dediğimde heyecandan ve şaşkınlıktan gözleri büyüdü. "Yani böyle bir durumda borcumun ne kadarını tahsis etmiş olurum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAPUSU BENDE (Askıya Alındı!)
General FictionAilesinden kalan eve sahip çıkmaya çalışan, tek başına ayakta duran, dik başlı, cesur bir kız... O kızın ailesinden kalmış olan evi almak için çabalayan, gözü kara, korkusuz bir adam... Dedikodu kazanının kaynamasıyla başlayan bir yalan ve devamında...