9 : Haftaya Pazar Düğünümüz Var!

1.4K 153 46
                                    

Yıldıza bastıysak satır aralarını yorumlarla dolduralım, olur mu?^^

Keyifli Okumalar...

Günce Karaca'dan;

Muhbir hızla elimden telefonunu aldığında kalakalmıştım öylece. Mesajı okudu, kaşlarını çattı, dişlerini sıktı ve telefonunu avucunda parçalar gibi sıkıp cebine koydu. Mesajı atan kız nişanlısı olmalıydı muhtemelen ama o hiç de aşık gibi durmuyordu. Ne bileyim ben de anlamam pek aşktan ama insan sevdiği kişinin mesajına hele hele de düğün arefesinde olan müstakbel eşinin mesajını böyle karşılamazdı fikrimce. Üstelik ben parmağında hiç yüzük görmemiştim. Sevmiyordu demek ki yüzük falan. Ay yoksa bu kuma mı olacaktı? Zorla falan mı evlendiriliyordu acaba?

Kirpiklerimin altından ona bakarken ona olan bakışlarımı fark etti. Hızla gözlerimi kaçırdım. Birden kendimi suçlu hissettim. Sonuçta ben vakit geçirmek amacıyla film izlemek için almıştım telefonunu. Gelen mesajı okumamalıydım ama açıp mesajlarına da bakmamıştım ki. Bildirim ekrana düşmüştü. Bakıldığında ben de suçsuzdum bence. 

Muhbir kendini açıklama yapmak zorunda hissediyor gibi çaresiz, sıkıntılı bir tavırla derin bir nefes verdi. "Aşk evliliği değil benimkisi," dedi neden sonra. Gözlerini kaçırıp pencereye ilerledi ve sırtını bana dönüp pencereden dışarısını izledi. "Çıkar ilişkisi tamamen. Aile zoru bir nevi."

Aile zoruyla evlendirilen kızları biliyordum ama bir erkeğin ailesinin zoruyla evlendirilmeye kalkışılmasını bilmiyordum. Açıkçası karşımdaki adamın aile zoruyla evlenecek bir yapısı da yoktu. Dik duruşu, sert bakışları hiç de öyle kimsenin zorla bir şey yaptırabileceği gibi değildi. "Kız seni seviyor gibi sanki." dedim yorumda bulunarak. Başını omzunun üzerine çevirdi fakat bana bakmadı. Gülümsedi alay eder gibi. "Yani evlenmemen için bir yol yok mu?" 

Bir süre durdu, sustu. Bedeninin kaskatı kesildiğini görebiliyordum. Cama vuran yansımasından bana baktığının farkındaydım ve ben de ona bakıyordum. "Aslında bir yol var." dedi neden sonra. 

Sustu sonra. O yolun ne olduğunu söylemedi. 

"Ee madem bir yol var, neden evleniyorsun o zaman?" diye sordum haklı olarak. "Yazık değil mi o kıza? Bu evlilik için epey hevesli görünüyordu mesaj da. Şahsen ben yerinde olsam ve biriyle zorla evlendirilsem, bu evlilik olmasın diye her yolu denerdim." 

Güldü ve başını iki yana sallayıp başını eğdi. "Uyusana sen artık." dedi arkasını dönüp koltuğa yöneldiğinde. Gözlerime hiç bakmadı ve koltuğa oturup başını koltuğun sırtına yasladı. Gözleri kapalıydı. Elleri iki yanda koltuğun kolçağında, bacakları hafif aralıklıydı. 

"Yanlış bir şey mi söyledim ben?" diye sordum kısık bir sesle. 

Gözlerini açmadan, duruşunu bozmadan, "İyi geceler Günce." dedi. 

"Seni üzmek istemedim." 

"Güzel rüyalar gör." 

"Ben gerçekten ne olduğunu anlamıyorum."

"Allah rahatlık versin."

Kaşlarımı çattım. "Ya muhbir!" diyerek sırtıma konulan yastığı alıp yüzüne fırlattım. İrkilerek gözlerini açtığında kaşlarını çattı. Birbirimize dik dik baktık. "İnsan gibi bir şey sorup üzgün olduğumu söylüyorum şurada, ne gıcık ediyorsun adamı?!" diye terslendim. 

Çenesinin gerilmesinden dişlerini sıktığını fark ettim. Sakinleşmek adına elleriyle yüzünü sıvazladı. "Sen benim yerimde olsan ne yapardın?" diye sordu. Bana düşmanına bakar gibi bakmasını anlamlandıramasam da sakince yutkundum. "Ortada bir şey var ve ben o şeyi elde edemediğim için o kadınla evlenmek zorundayım. Öte yandan elde edemediğim o şey birinin geçmişi ve ben birinin geçmişini yok etmemek için o kadınla evleneceğim. Ve ayrıca," diyerek bana dik dik baktı. "O kadın onu sevmediğimi çok açık bir şekilde biliyor ve buna rağmen benimle evlenmek isteyen kendisi. Kimseyi evliliğe ben zorlamıyorum. Kendisine saygısı olsaydı zaten karşı çıkardı bu evliliğe." 

TAPUSU BENDE (Askıya Alındı!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin