Hyunjin yağmurun bastırmasıyla okulun az ötesindeki markete girdi ıslak saçlarını gözlerinin önünden çekip kasiyere gülümseyerek başını eğdi.
"Şemsiye var mı?" Kadın çok geçmeden depodan bir kırmızı şemsiyeyi getirdi. "10won."
Söylenen parayı cebinden çıkartıp kasiyer kıza verip şemsiyeyi açıp yürümeye başladı.
Adımlarını hızlandırıp Felix'i bu sefer yakalamak istedi. "Chang ne haber?" Dedi adımlarını durdurup onun da durmasını sağladı.
"İyi de sen iyi değilsin sanırım?" Göz kırptı Hyunjin soluk cildine elini götürdü ve çekti hemen.
"İyiyim, Felix nerede biliyor musun?" Changbin bileğindeki saate baktı. "Kaydını dondurduğunu bilmiyor musun?"
Hyunjin'in yüzü anında asılmıştı başıyla reddetti. "Bilmiyordum, bilmemem doğalmış." Dedi bütün kırgınlığı sesine yansımıştı.
Changbin önünden yürüyerek gitmişti Hyunjin elindeki kırmızı şemsiyeyi kapatıp diğer eline aldı.
Telefonunu çıkartıp Felix yazılı numarayı tuşladı 2-3 çalışta açıldı. "Benim yüzümden gelmediğini biliyorum."
Felix sıkıntılı nefes alıp verdi sesli bir şekilde. "Neden her şeyi kendine bağlayabiliyorsun?" Hyunjin çatık kaşlarıyla karşısında gelen kişiye gözlerini dikti ve aramayı sonlandırdı.
Koşturup Felix'in dibinde bitti. "Peki neden gelmedin?" Felix omuz silkti ve siyah şemsiyesini kapattı.
Hyunjin kırmızı şemsiyesini açtı ve ikisi de ıslanmaktan kurtuldu. "Düşünmem gereken şeyler vardı."
Hyunjin anladım dermişçesine başını salladı. "Çok güzelsin." Dedi Hyunjin dudaklarını yalayarak.
Felix hemen gözlerini başka yere kaçırdı. "Ders başlayacak, gitmemiz lazım." Hyunjin şimdilik Felix'i saldı ve ikisi de adımlarını okulun girişine attı.
-Devam Edecektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the one with the nice voice is gay. (hyunlix)
Teen FictionHyunjin okuduğu okulda kız sevgilisiyle olaylı bir şekilde ayrılır adı Felix ile anılmaya başlar ve Felix'i görmemiş olmasına rağmen bu konuyla ilgili başı ilginç bir belaya girer. Düzenlendi.