35. Bölüm;
"İlda, niye gelmedin? Yurt dışına çıkınca gelmeni çok bekledim. Sen niye bizimkileri reddettin ve yanıma gelmedin?" Diyerek sustuğunda kaşlarımı çatıp yüzüne baktım.
Ne gelmemesi? Nereye gelmemesi? Ne reddetmesi? Ben kimseyi yurt dışına gitmek konusunda reddetmesi ki...
"Ne beklemesi? Ne gelmesi? Neyden bahsediyorsun?" Çatık kaşlarımla konuştuğumda Ares'in de kaşları çatıldı.
"Benim yurt dışına gitmemin sebeplerinden biri senin de gelecek olmandı. Bizimkiler senin i-"
Bir anda susup dişlerini sıktı. Ellerini kolumdan çektiğinde yeşil gözleri koyulaşmıştı.
Şaşkınlık, hayal kırıklığı ve öfke. Gözlerindeki duygular bunlardı. Biliyordum , çünkü o duygular yuva yapmıştı benim gözlerime.
Bana bir şey demeden hızla yanımdan geçtiğinde peşinden gitmeye başladım. Zemin katta olan asansörü beklemeden merdivene ilerlediğinde ben de onu takip ettim.
"Ares! Dur. Ne oluyor?"
Onun hızlı adımlarının aksine ben ona yetişmek için koşarken ayağım kaydığında şaşkınlık ile çok sesli olmayan bir çığlık attım.
Allah'tan merdivenin son basamağındaydım da yere düşmüştüm.
Ares durup bir yemek odasına bir bana baktığında hemen yanıma gelip diz çöktü.
"Dikkat etsene güzelim." Derken sesi gergin ama bir o kadar da endişeliydi.
İkimiz de dizlerime bakarken yemek odasında biri sesimi duydu mu acaba diye seslere kulak kesildim.
"Ayla hastaneye yatırılmış. Şizofreni tanısı konulmuş. Hastalığı o derece ciddiymiş." Babamın sesi kulağıma dolduğunda Ares ayağa kalkmıştı.
"Bir şey yok ,iyisin." Gözlerime bakarak konuştuktan sonra yemek odasına gitmek için döndüğünde kolunu tuttum.
"Ares, sorun ne? Neye sinirlendin?" Dediğimde ellerini yumruk yaptı.
"Çünkü ben yurt dışına gitmeyi ailemin seni ikna edip yanıma okumaya gönderme şartıyla kabul etmiştim." Bana dönmeden konuştuktan sonra kolunu elimin arasından çekti ve yemek odasına sertçe girdi.
Ben de koşarak peşinden gittiğimde hâlâ şaşkınlığımı üzerimden atamamıştım.
"Ares ne oluyor?" Esin abla şaşkınca konuştuğunda Ares'in arka çaprazında durdum ve masadakilere baktım.
"Neden? Anne, bana neden yalan söyledin?" Ares kırgınlığının ve kızgınlığının yansıdığı sesiyle konuştuğunda Esin ablanın kaşları havalandı.
"Ne yalanı oğlum?" Dediğinde Ares sinirle güldü.
"İlda'nın yurt dışına gelmeyi kabul etmediğini söylediğin o yalandan bahsediyorum. Kızın bırak reddetmeyi tekliften bile haberi yok!" Sesi git gide yükseldiğinde yutkundum.
Aile faciasına sebep oluyorum resmen.
"O sesini annene yükseltme Adar." Kutay abi konuştuğunda yutkundum.
Tamam annesi ne kadar yalan söylemiş olsa da anne yani. Sesini yükseltmeme konusunda Kutay abi haklı.
"Evet teklif etmedim." Dediğinde bakışları , duruşu , ses tonu, her şeyi bir anda değişti.
Kadının içinden ikinci bir kişilik çıktı şu an.
"Evet teklif bile etmedim çünkü babası çok paracı biriydi. Sen buradayken Defne'yi sevdiğin için seni kırmamak amaçlı bir şey demiyorduk ama o adam evimize kadar gelip kızını bahane ederek bizden çok para aldı." Dedikten sonra derin bir nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufak Tefek Karışıklıklar (Tamamlandı)
Humor17 yıl önce yapılan bir hata iki ailenin hayatını zehir etmişti. 17 yıl önce olan karışıklık sonucu iki aile mutlu olamamıştı. 17 yıl önce karışan kız çocuklarından birine ailesi çektirmiş ötekisi de ailesine çektirmişti. Peki ya karışıklık olduğu...