18. BÖLÜM

38.8K 2.2K 569
                                    

18. BÖLÜM;

"Çünkü sevdiğinden ayrı kalmanın ne demek olduğunu biliyorum."  Dediğinde yutkundum.

Elini omzuma koyup beni kendine çekti ve başımı omzuna koymamı sağladı. Bu yaptığı hareket gözyaşlarımın tekrardan akmasına sebep oldu ve ben bu sefer kendimi tutmadan hıçkırarak ağlamaya başladım.

~~~~~

Gözlerimi açtığımda güneşin doğduğunu odama sızan güneş ışığıyla anladım.

Dün gece ağlayarak Lodos'un göğsünde uyuyakalmıştım ve sanırım ben uyuyunca Lodos'da gitmişti. Yanımda yoktu çünkü. Hoş gitmesi daha iyi olmuş.

Ellerimle yüzümü sıvazladıktan sonra yatağımda oturur pozisyona gelip derin bir nefes aldım.

Ares döndü. Şaka gibi. 3 sene önce kendi isteğimle ayrıldığım eski sevgilim döndü. Benimle aynı okulda olacak bir de. Ne olacak ki bundan sonra? Ah bir de okul var bugün.

Homurdanarak yatağımdan kalktım ve banyoya ilerledim.

Banyoda işlerimi  hallettikten sonra giyinme odasına ilerledim.

Fark ettiniz mi? Artık detay vermiyorum.

Giyinme odasına gittikten sonra üzerime havalar soğuduğu için ince boğazlı siyah bir badi ve onun üzerine gri bol sweet geçirdim. Altıma da dar paça siyah pantolonumu giyip odadan çıktım. Kendi odamdan çıkarken saçlarımı ellerimle tarıyordum.

Asansöre bindiğimde Lodos'da odasından çıkmıştı. Asansörün kapısının kapanmasına izin vermedim ve Lodos'un gelmesini bekledim. Asansöre kol düğmelerini ilikleyerek geldi ve bindi.

Yandan bakarak baştan aşağıya Lodos'u inceledim. Saçlarına şekil vermiş üzerine siyah bir takım giymişti. Siyah takımını siyah spor ayakkabı ve siyah gömlekle kombinlemiş, gömleğinin üzerine de siyah kıravat takmıştı.

Yani bugün karalar bağlamıştı.

Şaka yaptım, şaka. Gülün diye.

"On üzerinden kaç veriyorsun?" Konuştuğunda yakalandığımı anladım. Bozuntuya vermeden ona döndüm ve tekrardan baştan aşağıya süzdüm.

"On üzerinden sekiz." Dediğimde kaşları havalandı.

"İki puan nereden gitti?"

"Ben çoğu kişiye on üzerinden on vermem. O sadece tek bir kişiye özledi. Yani senden bir puanı canım istediği için kırdım." Dediğimde gülmüştü.

Yani tebessüm etmedi baya hafif sesli bir şekilde güldü.

E bunun gamzesi varmış?

Ulan madem böyle şeylerin vardı niye saklıyorsun?

Öhöm, neyse düşmedik. Sakin olun.

Hıçkırdığımda derin bir nefes aldım.

Ulan düşmedim çok beğendim sadece. Oldu mu?

Hıçkırmadığımda sırıttım. Demek ki olmuş.

Asansör durduğunda indik ve yemek odasına ilerledik.

"Herkese günaydıııın." Neşeli bir şekilde konuştum.

Zaten okulda yeterince enerjimi kendi kendime sömürecektim bari şimdi enerjik olayım.

"Hiç gün aymadı. Haftaya sınavlar başlıyormuş. Bizim Kastamonu'ya gidişimiz rahat 3 hafta sarktı." Erim homurdanarak konuştuğunda ona baktım ve hemen yanına gittim.

Ufak Tefek Karışıklıklar (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin