10 Sene sonra;
"Küçük civcivim, güzel kızım, dünyam benim
Bunun adı aşksa eğer, bu aşk yalnızca sana değer
Bu adam yalnızca sana boyun eğer"Ares Delal'in yatağına uzanmış Delal'in saçlarını okşarken aynı zamanda her akşam yaptığı gibi Tuğkan'ın civciv şarkısının belli bir kısmını ninni niyetine söylüyordu.
Defne odaya girip Delal'in diğer tarafına yattığında Ares gülümseyerek ona baktı.
"Yine seni düşünürken yağmur çiseledi
Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli
Yine seni düşünürken yağmur çiseledi
Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli"Ares Defne'nin gözlerimin içine bakarak söylediği sözlerden sonra şarkının tekrar nakaratını söylemeye devam ettiğinde Delal'in gözleri kapanalı uzun zaman olmuştu.
Ares elini Delal'in saçlarından çektikten sonra ikisi de yavaşça yataktan kalktı.
"İyi alıştı. Büyüdüğünde bunun ninni değil de şarkı olduğunu öğrenince ne düşünür acaba?" Odadan çıktıklarında Defne Ares'e bakarak konuştuğunda Ares gülümsedi.
Beni kandırmışlar diyecek.
Defne uzun süredir duyduğu sesle sanki ilk defa duymuş gibi irkildiğinde Ares gülmüştü.
"Yazar bir kere de acaba bir ses vererek mi gelsen?" Defne çevresine bakarken konuştuğunda Ares kıkırdamıştı.
"Neredesin? Sağda mısın solda mısın?" Defne gözlerini kısarak çevresine bakarken homurdanmayı da ihmal etmiyordu.
Beyninin içindeyim.
Ben senin düşüncendeyim.
"Biliyoruz onu ama keşke her anımızda ortaya çıkmasan." Defne homurdanmaya devam ettiğinde küçük adım seslerini duydular.
"Anne, yine kimle konuşuyorsun?" Kutay uykulu gözlerini ovuşturarak yanlarına geldiğinde annesine bakarak mırıldanmıştı.
"Babanla konuşuyordum annecim. Sen niye kalktın? Yarın erken kalkacaksın."
Defne dizlerinin üzerine çöküp oğluna sarılırken konuştuğunda Kutay esnemişti.
Yazar ile konuşuyorum diyemezdi çünkü bu olaya daha kendisi bile alışamamışken hiçbir şey bilmeyen oğlunun gözünde deli durumuna da düşmek istemiyordu.
Çünkü o deli değildi biliyordu başka bir evrende kendi hayatı bir kitaba dönüşmüştü. İlk başta buna inanmak çok zordu hatta hâlâ inanmak çok zordu ama imkansız da değil gibiydi.
Ya da delirmişti ve kendi kendini kandırmaya çalışıyordu ama Ares de duyuyordu ki yazarı. Kendisi delirmiş olsaydı Ares duymazdı o sesi.
Kutay 9 yaşındaki Defne ve Ares'in ilk çocuklarıydı Delal ise 6 yaşındaydı ve ikisi de evlatlarını birbirinden ayıramayacak kadar çok seviyorlardı.
"Delal uyudu mu?" Kutay uyku akan sesiyle konuştuğunda Defne başını sallayarak onayladı.
"Evet, ne oldu ki?" Defne kaşları havalanmış bir şekilde oğluna bakarken söylediği şeylerle Kutay birkaç adım geriye gitti.
"Delal bir erkekle oyun oynuyordu bugün. Ben de oynamasını engelledim. Çok ağladı. Bana kızgın mı hâlâ? Küsmüştü de en son." Kutay mahçup mahçup anne ve babasına bakarken konuştuğunda Defne derin bir nefes aldı.
Kutay'ın Kuzey abisine benzerliği onu bir kez daha şaşırtmıştı. İsimleri gibi kıskançlıklarının da bu kadar benziyor olması şaşılmayacak gibi değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufak Tefek Karışıklıklar (Tamamlandı)
Humor17 yıl önce yapılan bir hata iki ailenin hayatını zehir etmişti. 17 yıl önce olan karışıklık sonucu iki aile mutlu olamamıştı. 17 yıl önce karışan kız çocuklarından birine ailesi çektirmiş ötekisi de ailesine çektirmişti. Peki ya karışıklık olduğu...