Aşk neydi bana göre? Bence aşk sadece bir kavram. Çoğu şeyi kapsıyor. Tek başına bir duygu değil, demiştim ona. İlk günümüzdü birlikte geçirdiğimiz. Ama fikrim değişmişti. Aşk uyuşturucu gibiydi. Ne zaman kullanmaya başladığını hatırlamıyorsun. Etkisi altındayken ne yaptığını farkında değilsin. Kararların doğru mu yanlış mı umurunda bile olmuyor. Bağırmak istiyorsan bağırıyorsun, gülmek istiyorsan gülüyorsun. Ama ne yaparsan yap karşındakinin seni anladığını biliyorsun. Önce beynini ele geçiriyor aşk. Verdiğin kararları sana doğruymuş gibi empoze ediyor. Sonra hızla vücuduna yayılıyor, tüm bedenini ele geçiriyor. Kötü bir şey yaptığını farkındasın ama karşı koyamıyorsun. Zaten hep zararlı olanlar en güzeller değil midir? Aşk da böyleydi işte. Zehirli ama oldukça cazip.
***
Yüzüme düşen saçlarımın geriye itilmesi beni uyandırmıştı. Yanağıma kondurulan küçük bir öpücük ise gözlerimi açmama sebebiyet vermişti. Çoktan yataktan kalkmıştı. Ellerini iki yanıma bastırarak bana bakıyordu.
"Günaydın." dedi fısıldayarak. Burnunu burnuma değdiriyordu. Huylanınca kafamı yan çevirdim.
"Günaydın. Ne zaman kalktın?" dedim ve yatakta kendimi çekerek oturdum. Ellerini yataktan kaldırdı.
"Daha yeni." Gözlerim kucağımda topladığım ellerimi kaydı. Elimdeki yüzük hâlâ duruyordu. Yatakta yanıma oturdu.
"Ena bizi kahvaltıya çağırdı. Ben belki bugün otelden ayrılırız diye düşündüm. Tabi kalmak istiyorsan..." Kafamı iki yana salladım.
"Gerek yok. Zaten bir kaç güne gideceğiz. Onunla biraz daha zaman geçirmek istiyorum." Tuttuğu bir tutam saçı kulağımın arkasına ittirdi. Gözleri sol elime kaydığında güldü.
"Ne oldu?" dedim. Aklına gelen şeyi merak ediyordum.
"Sana ilk aşık olduğumu söylediğimde beni resmen dövecektin. Şimdi ise kendini müstakbel Bayan Black olmaya hazırlıyorsun." dedi. Duyduklarıma ben de güldüm.
"Ama bak. Fikrimi değiştirdin. Nasıl ve hangi ara yaptın bilmiyorum ama bağımlı ettin kendine." dedim. Sesimi olabildiğince baştan çıkarıcı yapmaya çalıştım. Tek kaşı havaya kalktı ve dudakları muzipçe yukarı kıvrıldı.
"Bana bağımlı olduğunu mu söyledin?" dedi.
"Sen değil misin?" Kafasını yukarı kaldırdı. Beni bir kenara bırakıp Tanrı ile konuşuyor gibiydi.
"Hayatımı bu kadınla geçireceğim için o kadar mutluyum ki. Teşekkür ederim." dedi ve bana geri döndü. Yanıma doğru kıvrıldı ve yüzünü boynuma gömdü. Kokumu içine çekiyor gibiydi. Onun altında kalan kolumu omzuna sardım. Sıcak nefesi bedenimi ele geçirmişti. Bir elini karnıma koydu. Elini biraz aşağı ittirdim ve bebeğin asıl olduğu yere yerleştirdim.
"Şu an burada." dedim fısıltıyla. Sol elimi karnımdaki elinin üstüne koydum. Bir aile olacaktık. Aklıma gelen düşünceyle güldüm. Kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Konuşmasına gerek yoktu, gözleri soracağını sormuştu. Elimi saçlarında gezdirmeye başladım. Biraz uzamış olmalılar.
"Gözümün önüne bir şey geldi. Seni bir an kucağında bir bebekle düşündüm de." Omuz silktim.
"Garip hissettiriyor." Yüzünü tekrardan boynuma yerleştirdi.
"Neden garip hissettiriyor ki?" diye sordu.
"Çünkü seni hiç kucağında bir bebekle görmedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEKLENMEDİK (+18) (TAMAMLANDI)
Romance"Neyim ben, senin için gönderilmiş bir mucize mi?" "Kim bilir, belki de öylesindir. Yalnızca tekrardan yaşamak istiyorum. Farklı duyguları tatmak istiyorum. Senden tek istediğim ise bana yardımcı olman. Sonrasında istediğini yaparsın. İster kalırsı...
