2.Bölüm Bade Çağlayan

1.9K 177 14
                                    

Selam, ikinci bölümden merhaba umarım beğenirsiniz gittikçe aksiyona yaklaşıyoruz bir kaç bölüm sonra kitap daha anlaşılır olacaktır bakalım Algımın aldığı yüz ona nelere maal olacak :)

Yorum yapmayı unutmayınız.

***

Karşımda kollarını açmış bana hasretle bakan kadına tuhaf bakışlar attım. Kollarıyla beni sıkıca sardığında ne yapacağımı bilememiş öylece kala kalmıştım. Bade kimdi? Bu kadın kimdi? Deliydi galiba yoksa niye elin kızına yavrum diye sarılsın ki. Annem mutfaktan çıktığında ellerini bezle kurularken şaşkınca yanıma gelmişti.

"Gı bu kim?"diye sorduğunda omuzlarımı bilmiyorum anlamında kaldırıp indirdim. Kadın benden ayrıldığında gözlerini sildi bize bir açıklama yapmasının gerektiğinin farkındaydı.

"Şey her şeyi anlatacağım içeriye girebilir miyim?"diye izin istediğinde onu içeriye yönlendirmiştim. Salona geçtiğinde bizi bekliyordu ki annem sabırsızca konuştu.

"Ne dineliyon gı otursana."annemin lafıyla birlikte nazikçe koltuğa oturmuştu. Kadın oldukça şık ve modern birisine benziyordu biz ise onun yanında köylü kalmıştık gerçi zaten köylüydük. Köylü olmaktan gocunmuyordum eskiden yazları annemle birlikte bende patates tarlasında çalışırdım. "Su neyin getireyim bembeyaz oldunuz?"

"Yok teşekkür ederim."dedi kadın ve derin bir nefes aldı. "Ben Cana Kaya. Yüzünü aldığın kızın annesiyim."dediğinde tüylerim diken diken olmuştu. "Kızım bir serseri yüzünden öldü onunla evliydi ona çok yalvarmıştım onunla gitme başına dert açacak ölüme yürüyorsun demiştim beni dinlemedi."gözleri dolu dolu olmuştu sonra hasret dolu bakışlarını bana çevirdi. "Onunla gitti uzun bir süre birbirimize küs kaldık sonra öldüğünü öğrendim çok canım yandı. Ayrı kaldığımız süre boyunca korkunç bir vicdan azabı duydum kızımı başkasının vasıtasıyla da olsa o güzel yüzünü tekrar görmek istemiştim sadece. Tesadüf eseri doktorunuz yanıma geldi kızım öldüğü zamanlarda henüz defnedilmemişken. Hastasının yüzünü düzeltebilmek için tek umudu yeni bir yüz nakliydi benden müsaade istedi ilk başta çok öfkelendirdi bu düşünce beni ama sonra ikna oldum ve şimdi Bade kanlı canlı karşımda sanki."diye fısıldadı.

Elimi yüzüme çıkartırken tüylerim diken diken olmuştu bir ölünün yüzünü taşıyordum yüzümde gerçi ben ne bekliyorsam canlı bir insanın yüzünü bana dikecek halleri yoktu ya? "Peki kızınızın kocası?"diye merakla atıldım.

"O iblisin canı cehenneme haberi bile yok ona soracak da değildim zaten."sinirle konuştuğunda kafamı sallamakla yetindim.

"Ben cay getireyim acıh içimiz ısınır bu soğuk hava bir dağılır."dedi annem.

"Olur."diye mırıldandı Cana Hanım. Sehpada duran peçeteden bir parça alıp ona uzatmıştım kadın gerçekten yıkılmış görünüyordu. Beni gördükçe daha çok ağlıyor ama bakmaktan da alıkoyamıyordu kendini resmen kadının kızının yüzü yüzümdeydi. Ben bile aynaya bakamıyordum annemlerin tuhaf bakışlarına marus kalırken bir de bu kadın karşımda içli içli ağlıyordu biraz sonra bende ağlamazsam iyiydi.

Annem çay getirdiğinde ikisi içiyordu ben ise bir bardak su içiyordum tabi ki. Hala üzerimde bedenen bir hastanın yorgunluğu vardı kadının gitmeyeceğini anladığımda müsaade isteyip odama geçmiştim. Yatağıma uzandığımda uyumaya çalışıyordum ki annem geldi elinde telefonu vardı bana uzattı. Benim telefonum kazada tuzla buz olmuştu ve yenisi de alınmamıştı, arayan kuzenimdi bizimle yaşıyordu kaza onun okulunun olduğu zamana denk gelmiş ve Ürgüpte kalmasına sebep olmuştu.

DÖNGÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin