Selam geciken bölüm için üzgünüm biraz hasta olmuştum ama olsun atlattım gibi. Neyse umarım bölümü beğenirsiniz sizleri seviyorum yorum yapmayı unutmayın.
***
Karşımda sevgiye muhtaç küçücük bir çocuk gibi duruyordu ne yapacağımı bilememiştim. Gözleri dolmuştu ama inatla bunu gizlemeye çalışıyordu onu hep güçlü görürken böyle görmek biraz garibime gitmişti. Sesimi çıkartmamıştım ama hafifçe kollarımı açtığımda bunu evet olarak kabul edip sıkıca sarılmıştı. Birkaç dakika öylece bana sarıldığında yerimde kıpırdamamıştım bile ne korkuyordum ne de başka bir şey hissediyordum.
İçi boş bir kavanoz gibiydim. Kafasını saçlarıma gömdüğünde hızla benden ayrıldı sanki bir rüyadan uyanmış gibi baktı gözlerime. "Ne?"dediğimde benden bir adım uzaklaştı.
"Lavanta kokuyorsun."diye fısıldadı.
"Evet yasak mı?"
"Hayır sadece beni hayal dünyasından çıkardı Lavanta kokusu çünkü Bade lavantadan nefret ederdi."hafifçe tebessüm ettiğinde beni tek başıma bırakıp odadan ayrılmıştı. İyi bari rahmetliyle ortak noktamız olmayan bir şey çıkmıştı sonuçta buna da şükür. Bende odadan çıktığımda yemek odasına döndüm karnım açtı bu defa da onun peşinden hiç gidemezdim.
Kankileri gitsin bana ne. Akşamları fazla bir şey yediğim zaman şişkinlikten uyuyamıyordum o yüzden sadece domates çorbasıyla yetinmiştim. Bu domates çorbasını her gün içebilirdim o kadar çok seviyordum. Yemeğimi bitirdiğimde tabağımı mutfağa bırakıp izin istedim ve odaya çıktım. Üzerimi değiştirmek için dolaba ilerleyip pijamalarımı almıştım.
Üzerimi değiştirip pijamalarımı giydiğimde su almak için odadan çıkmıştım. Koridorun ışığını yakmadan ilerledim karanlıktan korkmazdım. Mutfağa girdiğimde bir bardak su doldurup odama dönmek için koridora çıkmıştım.
Duvardan geçen bir kişinin gölgesini gördüğümde duraksadım. Etrafıma bakındım ama kimseyi göremedim umursamadım da sonra illa ki birisi geçmiştir evde benden başka kişiler de vardı çünkü. Bir an birinin beni izlediğini hissetmiştim peşimdeki katilleri de varsayarsak pek rahat olamıyordum dolayısıyla. Tekrar duvarda aynı gölgeyi görmüştüm kıvırcık saçlı birine aitti ama evde kıvırcık saçlı kimseyi görmemiştim.
Hızlıca odama çıktığımda kapımı kapattım ve bardağımı komodine bıraktım. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya ilerleyecektim ki alt kattan avaz avaz birinin çığlık attığını duymuştum. Korkuyla yerimde irkilirken kalbim gümbür gümbür atıyordu. Bir şey olmuştu mutlaka kötü bir şey olmuştu! Bu ses bir kadına aitti ama ne Armilaya ne de Halaya ait değildi onların sesine benzemiyordu. Evde başka bir kadın görmemiştim, hızlıca odadan ayrıldığımda sesin geldiği odaya gitmek için alt kata giriş katına indim.
"ABİ!"diye bağırdı aynı kız sesi. Merdivenlerden ayak sesleri geldiğinde birisinin aşağıya indiğini anladım bende merakıma engel olamadığımda onları bekleyemeden odanın önüne gelmiştim. İçeride her kim varsa sanırım bir şey olmuştu yoksa ne diye deli gibi cıyaklasın. "ABİ YARDIM ET!"diye bağırdı tekrar.
Daha fazla dayanamayıp kapıyı açmıştım ki koridorun başındaki Beyazıt bağırdı. "ALGIM AÇMA SAKIN!"şaşkınca ona bakıyordum önüme döndüğümde kıvırcık saçlı bir kız elindeki cam parçasını bana saplamaya çalışmıştı bir adım gerilediğimde ayağım takıldı ve yere düştüm. İyi ki de düştüm yoksa camı göğsüme saplamış olacaktı.
Elinin kesilmesini umursamadan sımsıkı tutuyordu cam parçasını Beyazıt hızlıca hareket edip elindeki camı çekip aldı ve kenara fırlattı. Kıvırcık saçlı kızın yüzünü elleri arasına aldığında onu sakinleştirmeye çalışıyordu. "Şişşt bana bak abiciğim bana bak ben buradayım tamam mı ben buradayım korkma artık geçti."diye fısıldadı ama kızın onu dinleyecek hali yoktu etrafa korku ve dehşetle bakıp kafasını hızlıca sallayıp bir şeyler sayıklıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNGÜ
ChickLit"Sargılar bugün çıkıyor Algım Hanım çok şanslısınız ameliyatınız oldukça güzel geçmişti oluşan sonuçtan memnun kalacağınıza eminim."diyen doktor Hanım yüzümü saklayan sargıları bir bir açtığında bütün gazlı bezlerden kurtulabilmiştim. Yüzümün iyileş...