GÜMÜŞ TAHT (+18) KİTAP OLDU!

Bölüm 6 - Karmaşa

Bölümü okuduğunuz tarihi buraya not ederseniz sevinirim. ♥️

Lütfen puanlamayı ve yorum bırakmayı unutmayın. 💓

BÖLÜM 6 - KARMAŞA

HERA

İlk defa bu kadar uzun süreli sessiz kalıyordum çünkü durumun tuhaflığı olması gerekenden fazlaydı. Martin genelde habersiz gelmezdi. Anahtarını da acil durumlar dışında asla kullanmazdı. Görünen o ki acil bir durum söz konusuydu. Onu suçlayamazdım ama onun bana bakışları tam tersini söylüyordu.

Lucas sessizce ayağa kalkıp bana elini uzattı. Herhangi bir şey söylemeden elini tuttum. Bir süre birbirimize tuhaf bakışlar attık.

"Burada bekleyebilir misin? Hemen döneceğim."

Lucas tek bir kelime etmeden sadece başını aşağı yukarı salladı. Sıkıntılı bir nefes çekip kapıya, bana ölümcül bakışlar atan Martin'e doğru ilerlemeye başladım.

"Dios Mio Martin. Deja de mirarme de esa forma. (Tanrı aşkına Martin. Bana şöyle bakmayı kes.)"

Yanına ulaştığımda gözlerini bu kez Lucas'a dikip birkaç saniye boş boş baktı ve tekrar bana döndü.

"Hablaremos de eso cuando dejes de tonterías." (saçmalamayı kestiğinde bunun hakkında konuşacağız.)

Sinirlerime hâkim olamayarak kolundan tutup onu yatak odama doğru götürdüm. Hiçbir şey söylemeden bana itaat etti. İçeriye girdiğimizde kapıyı kapatıp kilitledim.

"Ne bok yediğini zannediyorsun? Benimle konuşma şekline dikkat etmen gerektiğini daha önce sana söylemiştim."

Martin yatağımın kenarına oturup iki eliyle saçlarını çekiştirdi.

"Hera, şu an kendime hâkim olmaya çalışıyorum ve bu içerideki olayın mantıklı bir açıklaması olup olmadığını merak ediyorum. Lütfen sabrımı zorlama."

Gözlerimi kapatıp içimden ona kadar saydım.

"Biraz tuhaf bir durumdu farkındayım."

"Öyle mi dersin?" Yeşil gözlerinden alevler püskürüyordu.

"Aradı ve gelmek istediğini söyledi. Spor yapıyordum ve hayır demedim."

"Dios Mio! (Tanrı aşkına) Evine kimin gelip gelmeyeceğine karışamam ama baş düşmanını evinde görmüş olmak tepemi attırıyor. Onunla yalnızsın ve sana bir zarar verebilirdi."

Yanına oturdum.

"Haklısın fakat... hayır diyemedim. Bir noktadan sonra zaten buraya gelecekti. Ayrıca bana öyle kolayca zarar verebileceğini düşünüyor olman yeteneklerime hakarettir. Tanrım, beni küçük kız kardeşinmişim gibi azarlaman da sinir bozucu."

Martin dönüp yüzüme baktı.
"Sana bir şey olursa hiçbirimiz ayakta kalamayız Hera. Sen, ailen de dahil, hepimizin sığınağısın. Bunun farkında ol ya da olma. Bu böyle. Ayrıca küçük kız kardeşim olmasan da benim en yakın arkadaşımsın, dostumsun ve ben senin için endişeleniyorum."

Elimi yüzüne koydum ve sakinleşmesi için birkaç sefer yanağını okşadım.

"Martin, bana bir şey olmayacak."

Bir süre öylece durdu fakat sonra yanağını elimden çekti. "Sana bir zarar verirse onu yaşatmayacağımı biliyorsun."

"Bana zarar vermeye kalkarsa onu ben yaşatmayacağım. Sen de bunu biliyorsun."