GÜMÜŞ TAHT (+18) KİTAP OLDU!

Bölüm 17 - Aşk

UYARI; Bölüm tamamen +18 içerik.

Canlarımm okuduğunuz tarihi yazmayı unutmayın. ❤️‍🔥❤️‍🔥

AŞK VE ŞEHVET

LUCAS

Aşkın küçümseyici, basit ya da bir insanı zayıf kılan bir şey olduğunu düşünen bendim. Bizdik. Kollarımın arasında, kucağımdaki kadın bana aksini kanıtlayana kadar da buna körü körüne inanmıştım.

Dudaklarımı boynundan çenesine doğru sürterken Hera iki kolunu birden boynuma doladı ve başını bana daha çok alan açabilmek adına yana yatardı.

Evet, evet güzelim, evet bana her şeyini sun.

"Hiçbir şeyi aceleye getirmeyeceğim. Sen kollarımda dağılana kadar seni becereceğim." Derken dudaklarım dudaklarının üzerinde durdu.

"Biz her şeyi unutana kadar seninle sevişeceğim Morrison."

Sırıtışım yüzüme git gide yayıldı. Vakit kaybetmenin ve bunca zaman bunu beklemiş olmanın verdiği şiddetli bir hazla Hera'nın yüzüne baktım. Nefes alışverişleri ağırlaşmıştı ve göğsü derin derin inip kalkıyordu.

Bakışlarım elbisesinin dökümlü yakasından taşan dolgun göğüslerine kaydığında nefesini tuttu. Ellerimi kaldırıp elbisesinin yakasını tuttum ve sertçe çekerek elbiseyi ikiye ayırdım.

Hera derinden gelen bir kahkaha attı. Bakışlarım memelerine kaydı. Hayal ettiğimden daha güzellerdi, daha dolgun, daha baştan çıkarıcı ve daha bronz. Altını kıskandıracak kadar da parlak.

Dudaklarımı yalayarak öne doğru eğildim ve bu lanet olası kadın ofisime girdiği ilk günden beri yapmak istediğim şeyi yaparak sol memesini ağzıma aldım.

Hera inleyerek kendini bana doğru itti ve elleri hızla saçlarımı çekiştirmeye başladı.

Kahrolası. Başım dönüyordu ve hiçbir içkinin yapamayacağı kadar sarhoş oluyordum.

Sertleşen meme ucunu çekiştirip dişlerimin arasına aldım. Hera çığlık atmakla inlemek arası bir ses çıkardığında dişlerimi tenine sürttüm.

"Lucas..."

"Hera..."

"Lanet olası adam oyalanmayı bırak!"

"Aceleye getirmeyeceğimi birkaç dakika önce söylemiştim," dedim ve dikkatimi diğer göğsüne çevirip altından üstüne kadar yaladım.

"Acaba diyorum," dedi aldığı nefeslerin arasından. "Tatlı tatlı sevişme işini sonraya mı bıraksak?"

Kahkaham öyle derindi ki başım geriye düştü. Hera bunu fırsat bilerek beni yatağa devirdi ve tek elini boğazıma sardı.

"Benimle dalga mı geçiyorsun?"

Bakışları alev alevdi ve buz mavisi gözleri cam gibi parlıyordu.

"Hayır, sevgilim. Sadece seninle sevişmeye çalışıyorum."

Bileğini hızla yatak başlığına vurup çakısını çıkardı ve ne olduğunu anlamadığım kadar kısa bir sürede çeneme ufak bir kesik attı.

"Beni gerçekten öldürmeyi mi planlıyorsun?" Ellerimi kalçalarına götürüp onu erekte olmaktan canımı yakacak seviyeye gelen aletime bastırdım. Dudakları hala çenemdeyken inledi. "Bunu ben seni becerdikten sonra yaparsan daha mutlu bir adam olarak ölebilirim."

Başını iki yana salladı ve pis pis sırıtarak üzerime doğru eğildi. Dudakları boğazımdan çeneme attığı kesiğe geldiğinde orayı boydan boya yaladı.