GÜMÜŞ TAHT (+18) KİTAP OLDU!

İkinci kitap 8. Bölüm - Yeni Bilgiler

Selam canlar! Bölüm geldi. Sizden ricam lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin. Böyle giderse tekrar sınır koymak durumunda kalacağım. Destekleriniz çok kıymetli ♥️

Okuduğunuz tarihi buraya not edin! Bölüm sonunda bir sürpriz var. ☺️

BÖLÜM 8

YENİ BİLGİLER

LUCAS

"Sonuçlar çıkmak üzere. Oturup bir şeyler içmek ister misiniz?"

Aradan 24 saat geçmişti ve Drew uyuşturucudan ölen piçin otopsisini o gün akşam başlatmıştı. Normalde otopsi uzun sürüyordu ve çok detaylı bir işti fakat biz şu an için tek bir şeye odaklanmıştık; piçin kanındaki uyşturucuya. Kanı henüz pıhtılaşmadan ayrıştırma sürecini rahatlıkla başlatmışlardı ve dün geceden beri adli tıpçılar yoğun bir şekilde çalışıyordu.

Yapmam gereken bir diğer önemli iş aklıma geldiğinde ayağa kalkıp ceketimi düzelttim.

"Aslında bakarsanız... benim ufak bir işim var," diyerek Hera'ya doğru döndüm. "Birkaç saat içinde dönerim."

Tek kaşını havaya kaldırıp beni süzdü. Ofiste işim olmadığını biliyordu. Aklına yatabilecek tek şey, yeni inşaatın kontrollerini yapacağımdı.

"İnşaata bakmam gerekiyor. Arsa sahipleri sorun çıkarmasın diye, biliyorsun."

Şüpheyle kaşlarını çatsa da hafifçe başını sallayıp sessiz kalmayı tercih etti. Bunun iyi olmadığını biliyordum, yine de yapabileceğim pek bir şey yoktu. Martin'le buluşup Allenlarla olan anlaşmalarını bozmak isteyen tedarikçilerle görüşmem gerekiyordu. Hera'nın bunu bilmemesini istiyordum çünkü şüphelendiğim şeyin doğruluğundan emindim ve bunu planıma uygun bir şekilde halletmem gerekiyordu. Şu anki duruma bakılırsa da silahların tedarik sürecinin aksamadan devam etmesi için bir şekilde aksiyon alınmalıydı. Hera'nın babası olanların ardından inzivaya çekilmiş, şirketin genel yönetimiyle alakalı kısıtlı bir geçici vekalet çıkararak Cass'i işlerin kısmen başına geçirmişti. Hera'ya şirketi devretme çalışmalarına da şimdiden başlamıştı. Eğer herhangi bir gecikme olursa, bu durum hem şirketi hem de Hera'yı büyük bir sıkıntıya sokabilirdi.

"Birkaç saat sonra dönerim. İstiyorsan evde de buluşabiliriz."

Hera tekrar bana baktı, gözleri benimkileri araştırırken teklifimi değerlendirdi.

"Ben sana haber veririm," derken yüzünde düşünceli bir gülümseme belirdi.

"Anlaştık." Ona doğru eğilip alnından öptüm ve daha fazla şüpheli duruma düşmemek için hızla polis departmanından ayrıldım.

Hera'ya o istemediği sürece ısrarcı olmayacağımı söylemiştim ama son birkaç gündür onda da olumlu yönde değişiklikler vardı. Kendini toparlaması bir yana, bana karşı da yumuşamaya başlamıştı. Gerçi bu durum yüzünden muhtemelen yine köpürecekti, yine de bir şeyi çözmeden ona bahsetme gibi bir planım da yoktu. Gülümseyerek arabaya atladım ve hızla yola çıktım.

Yarım saat sonra Allenların toplantı mekânının önüne gelmiştim. Silah kaçakçılığı işi için ayırdıkları özel bir yerdi burası. Dışarıdan sadece bir bar gibi görünmesine rağmen bodrum katında bir toplantı odası mevcuttu. Hera tüm anlaşmalarını burada yapıyor, bazı infazları da burada gerçekleştiriyordu. Benim şirketime en başında babasının kafayı takma sebeplerinden biri de buydu. Daha çok depo, daha çok gizli mekân ve daha büyük etkinlik. O günden bu güne nelerin değiştiğini düşününce istem dışı çenemi sıktım. Artık önceliklerim farklıydı.