2. Bölüm

1.3K 144 19
                                    

-Sessize almayın döverim-

BangChan: Bayadır aradığımız mekanı buldum, artık devamlı köleyiz.

SpearB: Nee kötü yola mı düştük???

BabyBread: Bir şey derdim de terbiyemi bozmak istemiyorum, devam et sen hyung.

SpearB: Kes cüce

BabyBread: Senden uzunum ben.

BangChan: Bi durun şimdi devam ediyorum.

BangChan: Üniversiteden arkadaşımın gece kulübü, dün buluşmuştuk oturup konuştuk bugün akşam 17.00-18.00 arası provaya gidiyoruz, kulüp 21.00 gibi açılıyor prova güzel geçerse 22.00 gibi sahnedeyiz.

SpearB: Oha çok iyi, hazırlanmaya gidiyorum şimdiden

BabyBread: Benim bateriyi nasıl götürmeyi düşünüyoruz?

SpearB: Sırtla getir koçum genç adamsın hadi

BabyBread: Şakacı seni, çabuk yardıma gel

SpearB: Yoo

BangChan: Evet Jeongin Changbinle geliyoruz yardıma merak etme, di mi Changbin?

SpearB: Evet çıkıyorum birazdan evden.

BangChan: Felix nerede? mesajları da görmedi?

BabyBread: Felix senin ev arkadaşın hyung...

BangChan: Evde değilim ben neyse eve geçip hazırlanıp sana geçerim Jeongin, Felix'e bakarım o arada.

SpearB: Jeongin 10 dakikaya oradayım ben.

BabyBread: Bekliyorum sizi.

Felix yüzüne çarpan su ile hızlıca uyanıp panikten yataktan düşmüştü, ''Ne oluyor be?!'' diye bağırdı Felix. Başını kaldırıp yatağın ucundan ona bakan Chan'a kaşlarını çattı ve, ''İnsan gibi uyandıramadın mı bu ne şimdi?'' diye söylendi. Chan gözlerini devirdi, ''Dövmediğime sevin, sen grubu sessize mi aldın? görmemişsin konuşmaları git mesajlara bak sonra da hazırlan ben Jeonginlere gidiyorum şimdi.'' dedi ve Felix'in odasından çıktı.

Felix yerden kalkıp telefonunu eline aldı, mesajları hızlıca okuyup içinden küfür etti, hazırlanmak için bir saati vardı. Rehberi açıp Chan'ı aradı, ''neden bensiz gittin? ben mekanın nerede olduğunu bile bilmiyorum be!'' dedi. Biraz hışırtı sesinden sonra Chan sonunda konuşmuştu, ''Felix gruba konumu attım şimdi, bateri için yardıma gittim işte sen anca hazırlanıp çıkıp gidersin zaten orada buluşuruz hadi çabuk ol kapatıyorum şimdi.'' dedi Chan ve anında telefonu Felix'in suratına kapattı. Felix boş boş ekrana baktı bir süre, ''bıktım ben sizden bıktım...'' diye söylenerek telefonunu şarja taktı ve kendini duşa attı.
Felix üzerini değiştirip bas gitarını, telefonunu ve cüzdanını aldıktan sonra son bir kere bir şeyi unutup unutmadığını kontrol etti, yarım saat içinde Chan'ın attığı konumda olması gerekiyordu bu yüzden saçını kurutamadan evden çıktı ve çağırdığı taksiye bindi. Telefonu açıp grubu kontrol etti fakat her hangi bir mesaj yoktu büyük ihtimalle çocuklar da yoldaydı, taksi yavaşlayıp durduğunda Felix camdan dışarı baktı, hoş bir mekan olduğunu düşündü. Taksiyi daha da bekletmemek için hemen ücreti ödedi ve gitarını alıp taksiden indi, hızlı adımlarla kulübün önüne geldi, kulübün kapısının üstünde kocaman mavi led ışıklarla Bleu Lune yazıyordu ve yazının sonunda ufak bir tane mavi ay vardı. Felix daha fazla oyalanmadan kapıdaki güvenliklere Chan'ın verdiği grup kimliğini uzattı, kimliğin altında kulübün damgası vardı.

Bleu Lune - HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin