3. Bölüm

1.3K 130 39
                                    

Siren sesleri bütün barın içinde yankılanıyordu, Hyunjin gözlerindeki sinirle Minho'ya bir bakış atmıştı. Minho Hyunjin'in söylemek istediklerini anlayıp Seungmin ile birlikte içeriye giren polislerin yanına doğru ilerledi. Telsiz sesleri barda yankılanırken Seungmin polislere dönüp olayı daha iyi araştırmak için isterseniz güvenlik odasına geçelim diye teklif etti. Polislerle birlikte bar takımı içeriye ilerlerken, Hyunjin ise bir hışımla Chan'ın yanına ilerledi. ''Bu neydi şimdi?!'' diye sordu Hyunjin, Chan bir adım atarak Hyunjin'e doğru sinirle ''görmüyor musun tacize uğradı, ne yapmamı bekliyorsun?!'' diye çıkıştı. Hyunjin eliyle Chan'ı telkinleyerek ''geldiğiniz ilk gün kavga çıktı, hem de benim barımda! daha önce böyle bir şeyle karşılaşmamıştım, amacın ne Chris!'' Chan sinirle dudaklarını dişleyerek, ''tacize uğramıştı, ne yapmamı bekliyorsun cidden Hyunjin?'' diye tekrarladı. Felix ikisinin arasına girerek Hyunjin'in gözlerinin içine baktı ve ''polislere ifade verip gideceğiz.'' diyerek Chan'ın kolundan tutup güvenlik odasına doğru ilerledi. Hyunjin ise arkalarından sinirle baktı ve yumruğunu sıktı.

Chan ve Felix tam güvenlik odasına girecekken polisler tarafından açılan kapıyla oldukları yerde durdular, polisler Felix'e doğru yürüyerek ''siz ikinizi bir süre karakolda ağırlamak durumundayız, bizimle gelin lütfen.'' dediler. Felix tam konuşacakken Seungmin dışarı çıkıp ''ben de sizinle geleceğim, çantamı alıp geliyorum memur bey.'' dedi ve yukarı ofisine çıkıp hızlıca çantayla geri indi. Chan ve Felix önden polislerle birlikte araca doğru ilerledi, Seungmin de arkalarından kendi arabasıyla polisleri takip etti.

Hyunjin ise Minho'ya doğru ilerledi ve ''olup biteni bana da haber verin, odamdayım.'' dedi sonra da merdivenlere doğru devam etti. Minho Jisung'un yanına ilerledi ''ben de karakola geçiyorum, sen gruptaki diğer iki kişiye haber ver sanırım yemek yiyorlardı arka bahçede.'' dedi ve kulüpten dışarı çıktı. Jisung arka bahçeye ilerleyip diğer ikiliyi aradı gözleriyle, gözleri ikiliden küçük olanla çarpıştığında yanlarına doğru ilerledi, boğazını temizleyip cümlesine başladı ''panik yapmayın ama sizin Felix ve Chan'ı Seul merkez karakoluna götürdüler, kavga çıktı da...'' dedi ve ensesini kaşıyıp içeri geri yürümeye başladı. Changbin ve Jeongin ne olduğunu anlamadan bir hışımla ceketlerini ve telefonları alıp bir taksi çevirdi, karakola doğru ilerlediler.
Felix bir memurun Chan ise diğer memurun masasında oturmuş ifade veriyorlardı, Chan stresten bacağını hızlı hızlı sallıyordu, Felix ise alt dudağını dişlemekten neredeyse kanatmıştı. Felix olayı memura özetle anlatmıştı, Chan ise kendi bakış açısından aktardı. Masada oturan sarhoş adam polise göz kırptığında Chan bunu fark edip adama atılmıştı, tam yumruk atacakken memurlar araya girdi ve baş komiser konuştu. ''Siz çok oldunuz ama! bu iki beyefendiyi bir günlüğüne nezarethaneye alalım ki akılları başlarına gelsin.'' dedi. Felix ve Chan memurlar tarafından nezarethane kısmına götürüldü.

Changbin Jeongin ve Minho karakolun dışında karşılaşır, olay üzerine muhabbet ederler. Seungmin işleri bitince karakoldan dışarı çıkar ve gördüğü üçlünün yanına gider. Changbin ve Jeongin ile tanıştıktan sonra Jeongin Seungmin'e dönerek ''ben de hukuk okuyorum bu arada'' der. Seungmin ''Ah öyle mi ne güzel, umarım bu meslekte güzel yıllar seni bekler.'' der Jeongin'e bakarak. Jeongin gülümseyerek Seungmin'e teşekkür eder. Minho ''Jeongin belki de Seungmin'in yanında stajını yapabilirsin, tanıdık birisiyle daha rahat olur sonuçta.'' diye araya girer. Seungmin şaşkınca Minho'ya bakar ve ufak bir gülümsemeyle ''tabii, bakarız zamanı gelince...'' diye cümlesini bitirir. Changbin Jeongin'i dürtüp ''biz artık eve geçip orada bekleyelim, görüşmek üzere.'' der ve Jeonginle taksiye doğru ilerler. Minho ise Seungmin'e Jisung'un yanına geçeceğini söyler ve oradan ayrılır. Seungmin Hyunjin'i arayıp olanı biteni anlatır.

Chan sinirle kutu gibi alanın içinde volta atıp duruyordu bir yandan da söylenmeyi ihmal etmiyordu. ''Yaptıkları haksızlığa bak, sırf parası var diye suçunu aklayabileceğini mi sanıyor?!'' Felix Chan'a kısa bir bakış attı ve konuştu ''Chan ammaaa uzattın, otur artık başım döndü'' Felix'e sinirli bir bakış atan Chan hızlıca kelimelerini sıraladı, ''Ben senin için boşuna mı kavga ettim gerizekalı?! ne saçmalıyosun sen!'' Felix ise derin bir nefes alıp, ''bu gece yeterince yoruldum, dur artık zaten elimizden bir şey gelmiyor şuan.'' dedi.
Chan Felix'in yanına oturdu, Felix başını Chan'ın omzuna koyduğunda Chan konuştu ''birlikte bir karakola düşmediğimiz kalmıştı'' dedi ve sinirle güldü. Felix Chan'ın karnına hafifçe vurdu ve ''gülme aptal, sinirim bozuk zaten yeterince.'' dedi. Chan Felix'e biraz uyumasını söyledi ve Felix Chan'ın omzunda hafif bir uykuya daldı.

Bir iki saat sonra nezarethane'nin kapısının açılmasıyla Chan hafifçe Felix'i dürttü ve ikili yavaşça ayağa kalktı. İçeri polis memuru ve Seungmin girdi, memur Chan ve Felix'e bakarak ''Bay Hwang kefaletinizi ödedi, artık çıkabilirsiniz.'' dedi. Hepsi birlikte karakolun içine geçtiler ve Seungmin Felix ile Chan'ın evrakları imzalamasına yardım etti, üçlü sonrasında dışarıya adım attı dışarıda Hyunjin arabasına yaslanmış onları bekliyordu. Hyunjin onlara bakıp ''hadi arabaya geçin sizi eve bırakayım.'' dedi. Felix Hyunjin'e bakarak ''neden tacize uğradığıma inanmayan bir kişinin arabasına bineyim?'' dedi. Hyunjin Felix'e doğru birkaç adım atıp ''sence biraz abartmıyor musun?'' dedi. Felix Hyunjin'e sarkastik bir bakış atıp ''ciddi misin sen şuan?'' diye sinirle soludu. Chan araya girip ''biz taksiyle gideriz gerek yok, hadi Felix.'' dedi. Chan ve Felix taksiye binip gittiklerinde Hyunjin ile Seungmin arabaya bindiklerinde Hyunjin sinirle kapıyı kapattı. Seungmin Hyunjin'e bakıp ''biraz sakin ol, araba suçlu değil burada.'' dedi sakince. Hyunjin Seungmine baktı ve ''istersen seni eve bırakayım, ben kulübe dönüp biraz daha çalışacağım'' dedi. Seungmin başıyla onayladığında Hyunjin arabayı çalıştırıp gaza bastı.

Felix ve Chan evlerine adım attıklarında içerde Changbin ve Jeongin'in oturduğu gördüler. Changbin hızlıca ayağa kalkıp Felix'e yapışıp ''sen nezarethaneye düşecek insan mıydın civcivim?'' diye yakınır. Felix ''Hyung nefes alamıyorum'' der ve Changbin'in kollarından sıyrılır. Changbin boşta kalan kollarıyla şok içinde söylenir ''lan minik civciv gel buraya!'' o sırada Chan Jeongin'in bacağına kafasını koymuş koltukla uzanmaktadır. Felix ve Changbin mutfağa girer, Felix kendine bi bardak su alır ve konuşur ''Hyung brownie ister misin?'' bunu duyan Changbin sevinçle ''Evet civcivim'' der. Felix yapmacık bir gülümsemeyle Changbin'e bakar ve ''o zaman kendin yap Hyung'' diyerek mutfaktan hızlıca kaçar. Salona giren Felix Chan'ın Jeongin'in bacağında uyuya kaldığını fark eder Jeongin'e iyi geceler diyip kendi odasına geçer, kısa bir duştan sonra kendini yatağa bırakır.

Hyunjin arabasını otoparka bıraktıktan sonra tam kapıyı kapatacakken anahtarın içeride olduğunu fark eder, anahtarı alıp yorgun adımlarıyla kulübe girer. Aklına takılan düşüncelerle elini ensesine götürüp kaşır. Derin bir nefes alarak adımlarını güvenlik odasına doğru yöneltir. Oturan güvenlik görevlisine ''bugün barda çıkan rezaletin kamera kayıtlarını aç.'' diye mırıldanır. Güvenlik hemen görüntüleri bulup açar. Görüntüler bir şerit gibi akarken Hyunjin gördükleri karşısında şoka uğramıştı.
-------------------------------------------------------
imdat ehe 👉🏻👈🏻

Bleu Lune - HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin