Bleu Lune - Hyunlix

21. Bölüm

Sabah Felix telefonunun arka arkaya çalmasıyla uyandı, gerinerek telefonunu eline aldı ve bakmadan açtı.

"Efendim? Sabah sabah ne oluyor ya?"

"Lix uyan artık! Sana sürprizimi söyleyeceğim hızlıca hazırlanacaksın tamam mı?" Jisung'un heyecanlı sesi yankılandı telefonun diğer ucundan.

"Tamam Jisung tamam, nedir bu sürpriz?"

"Kampa gidiyoruz, iyi gelecek hem sana hadi kalk."

"Kim kim gidiyoruz ki?"

"Minho teklif etti bana da ama Chan ve Seungmin geliyor onu biliyorum hadi kalk 2 saatin var hazırlan."

"Tamam, hazırlanırım..." iç çekti Felix.

"Seni evinin önünden alırız, görüşürüz." heyecanlı sesiyle telefonu kapadı Jisung.

Felix yataktan zorla kendisini kaldırdı, hızlı bir duş alıp giyindi ve çantasını hazırlamaya başladı, unutmamak için aldıklarını tekrar kontrol ederken Chan odaya girdi.

"Felix geliyormuşsun, şaşırdım. Çadırı hallettik bu arada eşyalarını al yeter iki gün kalacağız sadece." gülümsedi ve odadan çıktı Chan.

Felix onu onayladıktan sonra çantasını kapattı, hırkasını giyip çantasını omzuna aldı ve odadan çıktı. Salona inip çantasını kenara bıraktı, mutfağa geçti ve brownie malzemelerini çıkarıp Jisung'un gelmesini beklerken kampta yemek için brownie yapmaya başladı. Chan da mutfağa gelip Felix'e ufakta olsa brownie için yardım etti.

Felix pişen brownieleri dinlendirdikten sonra kaplara aktardı, iki kap brownieyi de poşete koyduktan sonra çantasının yanına bıraktı ve koltuğa geçti, Nintendo'sunu açıp Jisung'u beklerken oyun oynadı bir süre.

Chan odasına çıkmıştı, dolabından hırka ararken Changbin'i aradı.

"Changbin, Felix de geliyor anlamadım Hyunjin'i sıkıntı etmiyor heralde."

"Nasıl ya? Belki bilmiyordur?"

"Jisung çağırmış Felix'i, Lix sormuştur kimler var diye. Umursamıyor belki artık?"

"Chan o kadar kısa sürede unutabilir mi? Bilmiyorum neyse ben hazırım beni kim alacak?"

"Bizi Jisung ve Minho alacak, seni de geçerken alırız."

"Seungmin?" diye sordu Changbin.

"Onu Hyunjin alacakmış, bu arada biliyorsun di mi Seungmin Jeongin'i çağırmış o da geliyor yani Hyunjin o ikisini alacak." dedi Chan gülerek.

"Neden bu grupta kimsenin kimseden haberi yok?" Changbin söylenerek telefonu kapadı.

Chan telefonu cebine koyup hırkasını aldı, odasını son bir kere unuttuğu bir şey vardır diye kontrol ettikten sonra salona indi.

Felix oyunu kapatıp Wooyoung'a mesaj attı, sevgilisi daha dönmediği için arkadaşının haftasonunu yalnız geçirmesini istemiyordu.

Felix: Woo, kampa gelmek ister misin???

Wooyoung: Kamp? ne kampı?

Felix: Kampa gidiyoruz Jisung, Chan, Minho filan biliyorsun işte, gelmek istersen alalım seni???

Wooyoung: Bilmem ki Lix belki arkadaşların istemez tanımıyorlar beni o kadar?

Felix: Hazırlan sen sorun olmaz seni sevdiler, zaten Chan seni tanıyordu hadi hızlı ol 1 saatin var.