Bleu Lune - Hyunlix

18. Bölüm

İki gün sonunda Hyunjin tamamiyle iyileşmişti, bu iki gün boyunca Felix tüm ilgisini Hyunjin'e vermişti. Hyunjin kendi evine geçmiş, ılık bir duş almış ve Kkami ile ilgilenmişti bir süre.

Hyunjin koltuktan kalkıp üzerini değiştirmek için odasına geçti, siyah bir takım giyip parfümünü sıktı, telefonunu ceketinin cebine atıp arabasının anahtarını ve cüzdanını aldı. Kkami'yi başından öpüp evden çıktı. İki günün sonunda kulübe gideceği için mutluydu, işlerin tamamını Minho ve Seungmin'e yıkmıştı.

Arabaya geçti, çalıştırdı ve kulübe doğru sürdü. Otoparka arabasını bıraktı ve inip kulüpten içeri girdi. Jisung ve Minho bar kısmında bir şeyler konuşuyordu, Changbin ise Chan ile birlikte gitarların akorunu düzeltiyordu. Jeongin ve Seungmin ortalıkta yoktu, Felix ise daha gelmemişti büyük ihtimalle. Hyunjin adımlarını bara yönlendirdi.

"Seungmin nerede?" dedi Hyunjin Minho ve Jisung'a doğru.

Minho Hyunjin'e bakmadan cevap verdi.

"Sana da selam, yukarıda odasındalar Jeongin ile birlikte."

Hyunjin Jisung'a döndü.

"Felix nerede biliyor musun Jisung?" dedi.

Jisung Hyunjin'e double espresso uzattı.

"Geç gelecekmiş biraz sahneye kadar işi varmış, sana söylemedi mi?" dedi Jisung.

Hyunjin kahveyi aldı, bir yudum alıp kaşlarını çattı.

"Hayır haberim yoktu, neyse ofisimdeyim ben, biriken iki günlük işe bakacağım sonrasında da toplantım var." dedi Hyunjin ve ofisine doğru ilerledi.

Birkaç saat içinde Hyunjin hem iki gün içindeki işleri incelemiş hem de toplantısını tamamlamıştı, bu süre içinde Felixlerin sahnesi bitmiş oturup diğerleriyle bir şeyler içmişlerdi.

Felix yerinden kalkıp diğerlerine görüşürüz dedi ve adımlarını Hyunjin'in odasına yönlendirdi. Kapıyı açıp içeri girdi, Hyunjin bilgisayarda bir şeye odaklanmış şekilde bakıyordu.

Felix sevgilisine doğru ilerledi, masaya yaslandı. Hyunjin bakışlarını şaşkınca sevgilisine döndürdü.

"Sahneniz bitti mi? Fark etmemişim..." dedi.

Felix gülümseyip sevgilisine doğru eğildi ve yanağından öptü, başıyla onayladı.

Hyunjin merak ettiği soruyu yönlendirdi.

"Ne işin vardı?"

Felix yaslandığı masadan çekildi.

"Alışveriş yaptım bir şey için, şimdi çıkmam gerek yarın görüşürüz." dedi Felix ve Hyunjin'in bir şey demesini beklemeden çıktı ofisten ardından da kulüpten.

Hyunjin merakla ve sinirle kalktı yerinden bir süre sonra, kimseye bir şey demeden kulüpten çıkıp arabasına attı kendisini ve evine sürdü.

Hyunjin kapıyı açıp içeri girdi, salona geçtiğinde Felix'in Kkami ile oynadığını gördü, şaşkınca ona bakıp seslendi.

"Felix? Eve gittiğini sanıyordum?"

Felix gülümsedi.

"Tüm gün görüşemedik, sürpriz yapmak istedim." dedi Felix.

Hyunjin gülümseyerek Felix'i başından öptü.

"Çok tatlısın, ama çalışmam gerek evde daha rahat çalışırım diye geldim." dedi Hyunjin.

Felix dudaklarını büzdü ve Kkami'yi kucağından indirdi, ayağa kalktı ve mutfağa ilerlerken konuştu.

"Pekala, sana bir kahve yapayım o zaman."