Aradan 2 hafta geçtiği halde değişmeyen tek şey Jisung'un patavatsızlığıydı. Jisung Felix'e kokteyl hazırlarken Felix'e takıldı.
''Hanimiş, hanimiş patronun manitası neredeymiş.'' dedi Jisung.
Felix gözlerini devirerek Jisung'a cevap verdi.
''Yani taşa anlatsam kabul ederdi, sevgili değiliz Jisung.''
''Henüz.'' dedikten sonra göz kırptı ve kokteyli Felix'in önüne koydu Jisung.
''Seni köyde temiz hava çarpmış galiba.'' dedi Felix kokteylinden bir yudum alırken.
Minho içeri girip bara doğru ilerledi Felix'e selam verdikten sonra Jisung'a doğru konuştu.''Jisung ofisime gel evrak işlerin var.'' dedikten sonra hızlı adımlarla ofisine doğru ilerledi.
Jisung bar alanından çıkıp Minho'nun peşinden ofise doğru gitti, ofise girdikten sonra kapıyı kapatıp zıplayarak Minho'nun yanına ilerledi ve kucağına oturdu. Minho kolunu Jisung'un beline sardı ve önüne düşen saçlarını geriye doğru taradı. Gülümseyerek Jisung'a ''Babaannen nasıl?'' diye sordu.
Jisung ufak bir kahkaha attıktan sonra cevap verdi Minho'nun sorusuna.
''İyi, keyfi yerinde senden nefret etmeye devam ediyor, birlikte kimchi yaptık tüm süreç boyunca seni ne kadar sevmediğinden bahsetti. Her zamanki babaannem yani balım.'' dedi Jisung.
''Güzel güzel...'' dedikten sonra devam etti Minho, ''seni çok özledim, bir dahakine birlikte gidelim.'' dedi.
Jisung Minho'nun yanağını öptükten sonra konuştu.
''Olur babaannemle birlikte kimchi yaparız.'' dedi.
Minho güldü başıyla onayladıktan sonra sıkıca sarıldı Jisung'a, Jisung da kollarını Minho'nun boynuna doladı.
Seungmin bar kısmında oturmuş Hyunjin'in istediği birkaç dosyayı incelerken kahvesini içiyordu. Jeongin Seungmin'in ilk defa ofisinde değil de bar kısmında oturduğunu gördü, Changbin'e dönüp konuştu.
''Ben Seungmin'in yanına gidiyorum staj için konuşmayı deneyeceğim.'' dedi.
Changbin güldükten sonra Jeongin'e döndü.
''Bak söylüyorum Seungmin hayatta yanında stajyerlik yapmana izin vermez.''
Jeongin sırıtıp serçe parmağını Changbin'e doğru uzattı.
''İddiaya girelim mi? Stajımı Seungmin'in yanında yapacağım eminim.'' dedi.
Changbin Jeongin'in serçe parmağına serçe parmağını kenetledi ve güldü.
''Varım, yapamayacaksın. Kazandıktan sonra karar veririz nesine olduğuna.'' dedi.
Jeongin yerinden kalkıp Changbin'e dil çıkardı ve bara doğru ilerledi, Seungmin'in yanına oturup selam verdi. Seungmin mırıldanarak selamına karşılık vermişti, tüm dikkatiyle dosyalara bakıyordu. Jeongin daha fazla beklemeden konuşmaya başladı.
''İlk defa bar kısmında çalıştığınızı görüyorum, sık sık yapar mısınız?'' dedi.
Seungmin Jeongin'e kısa bir bakış attıktan sonra dosyalara dönüp konuştu.
''Bu bina bara ait olduğu için teknik olarak ofislerde bar sayılır, başka sorun var mıydı?'' dedi.
''Az önce gözlemlediğime göre 20 dakikada iki dosyaya baktınız, nasıl bu kadar hızlı okuyabiliyorsunuz?'' dedi Jeongin.
Seungmin Jeongin'in ilgiyle parlayan gözlerine baktı ve derin bir nefes alıp anlatmaya başladı.
''Dosyaları daha hızlı okumak için ortadaki bir kelimeye odaklanıyorum o sırada diğer kelimeler akıp gidiyor, zaman kazanıyorum böylece.'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bleu Lune - Hyunlix
FanfictionGece kulübü sahibi olan Hyunjin ve onun kulübünde grubuyla çıkan Felix'in hikayesi.