5. bölüm

1.2K 110 37
                                    

Nefes nefese kaldıktan sonra provayı bitirmişlerdi. Felix boynundan gitarı çıkarıp kolona yasladı, zıplayarak bara doğru ilerledi. Felix'in bara zıplayarak geldiğini gören Jisung gülümsedi ve konuştu.

''Ne içersin güzellik?''

''viski sour ama patronun hesabına yaz.'' diyerek güldü Felix.

Jisung şaşkın bir ifadeyle Felix'e döndü.

''Ne?''

''Her gün ücretsiz iki viski sour hakkım var artık.''

''Benim sözleşmemde bu yoktu.'' diyerek somurttu Jisung.

''Hwang Hyunjin'den özel izin benimki.'' dedi Felix.

Jisung Felix'e şaşırmışçasına baktı ve kokteyli hazırlamaya başladı, Felix ise beklerken telefonuyla oynuyordu. Minho kulübe girip bardaki ikilinin yanına doğru ilerledi, cebinden şarj aletini çıkarıp Jisung'a seslendi.

''Jisung, şarj aletini unutmuşsun.'' dedi ve bar tezgahına şarj aletini bıraktı. Jisung kokteyl yapmaya odaklanmış bir şekilde cevap verdi.

''Teşekkürler, balım.'' diye cevap verdi Jisung, Minho Jisung'a öldürücü bakışlar attıktan sonra Felix'e dönüp konuştu.

''Bu arada Hyunjin seni taciz eden adamı dava etti ve şehirdeki tüm barlardan men etti.'' diyerek çantasını alıp ofisine doğru ilerledi Minho.

Felix'in gözleri parıldadı Jisung dönüp ''Dünya'dan Felix'e'' diye seslendi. Felix Jisung'a dönüp gülerek konuştu.

''Efendim, balım.'' dedi balımı bastırarak.

Jisung kokteyli Felix'e uzatırken sinsice gülümseyerek cevap verdi.

''Bir viski sour da ben ısmarlarım ödeşiriz.''

Felix kokteylden aldığı yudumla birlikte Jisung'un dediğini duyduğu an öksürmeye başladı, Jeongin bara yaklaşıp Felix'e baktı konuşmadan önce.

''Dikkatli iç, almıyor kimse elinden.'' dedi.

''Ondan olmadı...'' diye mırıldandı Felix Jeongin'e doğru, Jeongin gülüp iki tane su alarak Changbin'e doğru ilerledi.

Hyunjin kulüpten içeri girip barın oradaki kalabalık ekibe baktı, Hyunjin onu eğilerek selamlamaya çalışanlara başıyla karşılık verdi. Gözleri barda otururken ona bakan Felix'i bulduğunda gülümsedi. Felix Hyunjin'e geri gülümseyerek elindeki içkiyi havaya kaldırdı. Jisung'un bakışları ikilinin arasında gidip geliyordu. Hyunjin barın yanından geçip ofisine çıktı.

Kulüp açıldıktan 10 dakika sonra grup sahneye çıktı, Chan yeni gitarını omzundan geçirip boğazını temizledi ve mikrofona yaklaştı.

''Selam herkese, sizi tutkumuzla buluşturmak için buradayız, hadi başlayalım!'' dedi.

''Geceye Jet Black Heart ile başlıyoruz'' dedi Chan ve Jeongin'in bateri solosuyla şarkı başladı.Chan gitarıyla eşlik ederken şarkıyı tutkuyla söyledi. Chan kendi kısmını bitirdiği an Jeongin söylemeye başladı, gözleri kapalı bir şekilde baterisinde ritim kaçırmadan şarkıya eşlik ediyordu.

Jeongin bitirdiğinde grup olarak nakarata eşlik ettiler. En sonunda Felix'in kısmı geldi. Felix derin bir nefes alıp gözlerini kapadı ve mikrofona yaklaştı.

''The blood in my veins
Is made up of mistakes
Let's forget who we are
And dive into the dark
As we burst into color
Returning to life''

Felix kendi kısmını bitirdikten sonra grup olarak tekrar nakaratı söylediler, şarkı bittiğinde Chan mikrofona yaklaşıp teşekkür etti. Birkaç şarkı daha söyledikten sonra Chan suyundan bir yudum alıp mikrofona yaklaştı ve konuştu.

''Geceyi Felix'in coldplay'den everglow performansı ile kapatacağız, sahne senin Felix.'' Chan kolunu Jeongin'in omzuna attı ve Changbin de sahneden indiğinde üçlü bara doğru ilerledi. Jisung gelen bedenleri görünce önceden içtikleri içkinin aynısını hazırlarken Jeongin'e bakarak konuştu.

''Ne istersin bebek, portakal suyu? Süt? Ya da kola?''

''En sert ne varsa onu yolla.'' dedi Jeongin. Chan Jeongin'in omzuna pat patlayarak ''Abisi sen ona enerji içeceği ver.'' dedi. Jeongin'in önüne enerji içeceği konulurken, Changbin ve Chan içkilerini tokuşturdu. Jeongin Changbin'e yüzünü buruşturup bakarak ''Tiksiniyorum senden...'' dedikten sonra Chan'a döndü, ''ama sen hariç hyung.'' dedi. Jisung elindeki bardağı kurularken ''birbirinize olan sevginiz gözlerimi yaşarttı.'' dedi.

Felix akustik gitarı eline alıp tabureye oturdu, mikrofonu ayarladı ve gitarı çalmaya başladı, sakince şarkıya giriş yaptı. Olduğu yeri unutmuş sanki sahnede tek başınaymış gibi söyledi.

Hyunjin bilgisayar başında işlerini hallederken Chan'ın anonsuna kulak kabartmıştı. Ofisinden ayaklanıp hızlı adımlarla bara indi. Kat ve bar arasında açılan kapıda pervaza yaslanarak sahnede şarkı söyleyen bedene kulak verdi. Felix şarkıyı bitirdiğinde ikili göz göze gelmişti. Felix selam verdikten sonra sahneden inip Hyunjin'in yanına doğru ilerledi. Hyunjin gülümseyerek Felix'i tebrik etti.

''Yorgun görünüyorsun, ofisimde benimle kahve içmek ister misin?'' dedi Hyunjin.

Felix başıyla onayladı ve Hyunjin'i takip etti. Hyunjin ofisinin kapısını açarak Felix'in önden odaya girmesini sağladı. Felix Hyunjin kahveleri yaparken Hyunjin'in ofis koltuğuna oturdu ve kendi etrafında bir tur döndü. Hyunjin Felix'in kendi etrafında dönüp eğlenmesini izlerken kahve makinesinden çıkan ses ile irkildi. Kahveleri alıp masaya ilerledi Felix'in kahvesini önüne bıraktı kendi kahvesini de kenara koyup masaya yaslandı. Hyunjin kahvesinden bir yudum aldıktan sonra konuşmaya başladı.

''Sesin çok güzel.''

''Oh ben de içecekler için teşekkür ederim.''

Hyunjin Felix'in dediklerini duymamışcasına Felix'i sandalyenin kolundan tutup kendine doğru yaklaştırdı.

''Peri gibisin Yongbok.'' diye mırıldandı Hyunjin. Baş parmağını Felix'in çillerinde gezdirerek hayran gözlerle yüzünü inceledi.

''Çillerin... Çillerin aşırı büyüleyici...'' dedi Hyunjin başını hafif yana yatırarak.

Felix Hyunjin'in yüzüne yaklaşarak dudaklarına doğru ''Teşekkür ederim hem içkiler için hem de adama yaptıkların için.'' diyerek fısıldadı.

Hyunjin sandalyenin iki yanına kollarını koyarak Felix'in dudaklarını kendi dudaklarıyla kapattı. Felix sağ elini Hyunjin'in yanağına yumuşak bir şekilde koydu diğer elini ensesine götürüp saçlarıyla oynamaya başladı. Felix Hyunjin'in üst dudağını sertçe kendine çekerken Hyunjin sandalyeyi yavaşça ittirip duvara yasladı. Ani çarpmayla Hyunjin Felix'in alt dudağını dişleyerek geri çekildi. Hyunjin dudaklarını yalayarak ensesindeki saçları kaşıdı. Felix sandalyeden kalkıp boğazını temizledi konuşmadan önce.

''Yongbok olur, ama olmasın.'' dedi. Hyunjin Felix'in kolunu narince kavrayıp dudaklarına bakarak cevap verdi.

''Şu kafe işini bir ara halledelim.''

''Olur patron.'' diyerek dudaklarını yaladı Felix.

Hyunjin imalı bir şekilde gülümserken, Felix çaktırmadan kolunu Hyunjin'in elinden sıyırıp odadan çıktı. Hyunjin sandalyeye oturup başını geriye yasladı ellerini saçlarını geriye doğru taradı ve gülümseyerek derin bir nefes aldı.

Felix odadan çıktıktan sonra sırtını kapıya yasladı, gülümseyerek derin bir nefes aldı ve kendine hafif bir tokat attı.

--------------------------------------------------------------------------------------------------

Medyada Chan'ın Hyunjin'den hediye gitarı var, ehe şarkı zaten 5sos jet black heart 

Bleu Lune - HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin