Bu bölüm ağır smut içerir, rahatsız olabilirsiniz.
-------------------------------------------------------Hyunjin yaptığı yemeklere son bir kere göz atıp soğumasınlar diye kaldırdı, mutfaktan çıkıp banyoya gitti ve hızlı bir duş aldı. Odasına geçti, parfümünü sıktı ve giyinmeye başladı. Gömleğinin düğmelerini iliklerken saatini kontrol etti, Felix tahminen birazdan burada olurdu.
Hyunjin odasından çıkıp tekrar salona geçti ve masanın düzenini kontrol etti, Kkami'nin mamasını koyduktan sonra mutfağa geçicekken kapı çaldı.
Hyunjin kapıyı açtığında Felix gülümsedi, Hyunjin sevgilisinin ay gibi parlamasına hayranlıkla baktı.
"Hoş geldin."
Felix içeri adım atarken cevap verdi.
"Hoş buldum." Felix Hyunjin'in dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı, Hyunjin Felix'e masaya kadar eşlik ettikten sonra yemekleri almak için mutfağa gitti.
Hyunjin en sonunda kadehlere de şarap doldurdu ve sandalyesine geçti.
"Hyunjin beef wellington sevdiğimi nereden biliyorsun?"
"Chan'ı aradım sormak için, tarifi zaten baya önceden Minho'dan almıştım bir ara yaparım diye."
Felix tattıktan sonra gözlerini kapattı ve beğendiğine dair mırıltılar çıkardı. Hyunjin bu görüntü karşısında memnunca gülümsedi.
İkili uzun bir süre sohbet ettikten sonra Felix kaçıncı kadehini içtiğini saymamıştı bile.
Felix şarap bardağından akan kırmızı damlanın üzerinde dilini gezdirerek dudaklarının usulca cam bardağa sürtmesine izin verdi. Karşısında oturan adamın vücut ısısı alkolün verdiği etkiyle yükselmeye başlamış. Kısık gözlerle çillinin her bir hareketini beynine kazıyordu, ilk defa gözlerinde şehveti görmüştü.
Felix usulca ayağını bacaklarını açık olan Hyunjin'nin penisine bastırdı. Sert ayakkabı tabanını pantolonun kumaşına sürterek kasıklarında ki şiddete yardımcı oluyordu. Sert masajın etkisiyle penisinde damarların içinden akan sıcak kan tüm vücudunda geziyordu. Kafasını geriye doğru yaslayarak derin bir nefes bıraktı havaya.
Felix şarap şişesini kavrayarak masadan sandalyesini geriye çekerek kalktı. Gıcırtı sesi kulaklarını tırmalarken anın verdiği etkiyle doğruldu Hyunjin, gözleri odadan kaybolan bedeni izlerken usulca kucağından ki peçeteyi masanın üzerine rastgele fırlattı. Kendi sandalyesini sertçe iterek ayaklanırken adımları küçüğü peşi sıra takip ediyordu.
"Yatağa geç Hyunjin."
Emir kipinin onu bu kadar tahrik edeceğini tahmin bile edemezdi. Hyunjin siyah saten çarşafların bezendiği yatağa usulca otururken aniden ellerinin ipe dolanmasıyla ufak çaplı bir şaşkınlığa maruz kalmıştı. İki eli de bileklerinden yatak başlığına bağlanmış göğsünden sertçe itilmişti.
"Dokunmak yasak Hwang."
Hyunjin sinirle kurumuş dudaklarını diliyle ıslatırken karşısındaki bedeni izliyordu. Tam karşısına odasındaki deri sandalyeyi getiren bir Felix'i beklemiyordu. Küçük elleri usulca kendi pantolonun düğmesini gitmiş yavaş yavaş çözüyordu. Hyunjin'in gözlerini bir saniye dahi ayırmadan beyaz bedenin kıvrımlarını inceledi. Üzerinden transparan bir mayo vardı. O kadar şeffaftı ki tahrik olduğu için kabaran göğüs uçlarını ıslanan deliğini dahi görebiliyordu.
Felix usulca şarap kadehine işaret ver orta parmağını batırarak kadehi karıştırdı. Her bir dönme hareketini gözüyle takip ediyordu Hyunjin, ellerini usulca dudaklarına götüren çilli şaraba sürtüp parmaklarında dilini gezirdi. Ardından tekrar şarapla buluşan parmaklarını hafifçe sıyırdığı mayodan seyiren deliğine sürtmüştü. Soğuğun verdiği hisle irkilirken hassaslaşan göğüs uçları iyice kabarmıştı. Parmaklarını usulca deliğinden içeriye sürterken sarı saçlarını geriye doğru attırmıştı. Bacakları kasılırken Hyunjin parmaklarıyla kendini beceren bedeni izliyordu. Arsızca kendi içinde parmakları derin bir yolculuğa çıkarken bir yandan şişen göğüs ucuyla uğraşıyordu Felix.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bleu Lune - Hyunlix
FanfictionGece kulübü sahibi olan Hyunjin ve onun kulübünde grubuyla çıkan Felix'in hikayesi.