Felix odasına giren ışıkla birlikte gözlerini açtı yavaşça, kollarının arasında uyuyan sevgilisine bakıp gülümsedi. Komodindeki saatini kontrol ettiğinde daha yeni 09.00 olduğunu gördü.
Yavaşça sevgilisinin saçını okşarken sıcaklığını hissetti, kaşlarını çatıp dudaklarını sevgilisinin alnına bastırdı. Hissettiği sıcaklık ile hızlıca geri çekilip yorganı üstlerinden çekti.
"Hyunjin kalk, uyan çabuk ateşin çok yüksek!" dedi Felix panikle.
Hyunjin bir şeyler mırıldandıktan sonra yorganı kendisine çekmeye çalıştı.
"Felix üşüyorum... Bırak uyuyayım..." diye mırıldandı Hyunjin zorlukla.
Felix sevgilisini dinlemeden yataktan kalktı ve yorganı tekrar üstünden çekti.
"Hyunjin kalk hadi ılık bir duş al, Chan'ın dolabından sana bir şeyler getiriyorum ben gelene kadar banyoya adım atmış ol." dedi Felix otoriter sesiyle.
Hyunjin mızmızlanarak yataktan kalktı, yorgun ve uyuşuk bedenini banyoya sürükledi. Soyunup kendisini sıcak suyun altına soktu, tüm vücudu ağrıyordu sızlanarak sıcak suyun altında dikildi, sıcak su bile soğuk hissettiriyordu.
Felix Chan'dan aldığı kapşonlu ve eşofmanı yatağın üstüne bırakıp banyoya adım attı, buharı görünce kaşlarını çatıp duşakabine ilerledi.
Duşakabinin sürgüsünü çekti, Hyunjin bayık gözlerle Felix'e baktı. Felix bir şey demeden suyu soğuk kısma çekti. Hyunjin başından akmaya başlayan soğuk suyla nefesini tuttu, derince nefesini verirken yorgun sesiyle söylendi.
"Ilık demiştin, soğuk suya çektin Felix!"
Felix gözlerini devirdi konuşmadan önce.
"Sen kaynar suyla banyoyu saunaya çevirmeden önceydi o, bu buhar ısınmana yeter su soğuk kalacak 10 dakikaya çık."
Cümlesi bittiği gibi banyodan çıktı Felix, aşağı inip mutfağa girdi. Chan mutfakta oturmuş kahvaltısını yapıyordu.
"Günaydın Lix, iyi uyudunuz mu?" dedi gülerek Chan.
"Günaydın Chan, uyumasına uyuduk ama Hyunjin hasta, ateşi var üşütmüş sanırım." dedi Felix bitki çayı yapmak için kettle'ın tuşunu basarken.
"Minho Hyunjin'in geçen gece köyde sabaha kadar bahçede oturduğunu söylemişti, o yüzden arabayı kullandırtmamıştık o gece üşütmüş olmalı." dedi Chan hızlıca.
Felix Hyunjin için kahvaltı tabağı hazırlarken kafasını onaylarcasına salladı.
"Anladım... Tartıştığımız geceyi diyorsun." dedi Felix.
Chan tabağını bulaşık makinesine koydu ve telefonunu cebine attı, Felix'in yanağından bir makas aldı.
"Öyle, ben şimdi çıkıyorum Changbin ile stüdyoya geçeriz dedik. Siz Jeongin ile sonra halledersiniz sen bugün belli ki Hyun ile ilgileneceksin."
"Öyle görünüyor, hastayken baya huysuzmuş daha şimdiden başladı, bu gece kulübe gelir miyiz sanmıyorum. Bensiz sahneye çıkabilir misiniz?" dedi Felix Chan'a bakarken.
Chan gülümsedi, mutfaktan çıkmadan önce konuştu.
"Hallederiz Lix, patron sorun etmez yataklara düşmüş zaten."
Felix çayı da hazırladıktan sonra her şeyi tepsiye koydu, Chan'ın evden çıkma sesini duydu mutfaktan çıkmadan önce. Yukarı çıktı ve tepsiyi tutan elini sıkılaştırıp odasının kapısını açtı, içeri girip tepsiyi masasına bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bleu Lune - Hyunlix
FanfictionGece kulübü sahibi olan Hyunjin ve onun kulübünde grubuyla çıkan Felix'in hikayesi.