19. Bölüm

647 64 38
                                    

Bir hafta geçmişti, bu bir hafta boyunca Hyunjin kendisini iyice işlerine adamış, Felix ile vakit geçirmeyi boşlamıştı, Felix ise bir şey demese bile kırgındı sevgilisine.

Felix akşama doğru gitarını alıp bara geçti, son zamanlarda tek yaptığı şarkı yazıp ev ve bar arasında gelip gitmek, arada Hyunjine uğramaktı. Hyunjin'e uğradığı zamanlarda bile Kkami ile oturuyordu genelde. Felix düşüncelerini kenara bırakıp barın içine girdi ve gitarını sahneye yerleştirip Jisung'un yanına ilerledi, bar taburesine oturup arkası dönük olan arkadaşına seslendi.

"Jisung, viski sour yapar mısın? Viskiyi duble koy ama tamam mı?" dedi nefesini verip.

Jisung Felix'i başıyla onaylayıp kokteyli hazırladı hızlı bir şekilde, bardağı Felix'in önüne bırakırken yüzünü inceledi konuşmadan önce.

"Felix iyi misin? Durgun gördüm seni birkaç gündür..." Tezgahı silerken devam etti, "Anlatmak istersen?"

Felix içkisinden bir yudum aldı, sertçe yuttu.

"Jisung, bilmiyorum..." başını ovdu, "Hyunjin son bir haftadır çok tuhaf, soğuk, asabi ve sadece işle ilgileniyor. Vakit bile geçirmiyoruz birlikte." cümlesi bittiğinde ofladı Felix.

"Anlıyorum..." diye mırıldandı Jisung.

"Sanırım çok hızlı tükettik birbirimizi, soğudu benden, dokunmuyor bile bana sarılmak için de olsa." dedi Felix ardından da içkisini kafasına dikti.

"Bak Lix, Hyunjin'i liseden beri tanıyorum birlikte büyüdük, seni gerçekten çok seviyor ben bunu görebiliyorum daha önce onu böyle görmemiştim..." Jisung elini Felix'in omzuna koydu, "Sadece bazen onun işlere kaptırıp kendini kapattığı dönemler oluyor, sanırım o dönemlerden birindeyiz." dedi Jisung sakince.

Felix başını salladı, bir şey diyeceği sırada çalan telefonu onu durdurdu. Telefonu açıp dışarı çıktı konuşmak için. Felix telefonla konuşurken Chan ve Changbin birlikte bara girdi, Jisung'un yanına yöneldi ikili.

Chan Jisung'u dürttü hafifçe, Jisung ona döndüğünde merakla sordu.

"Felix'in nesi var? Neden öyle halsiz hasta mı? evde de yüzünü göremedim düzgün zaten." dedi tek solukta.

"Biraz morali bozuk, Hyunjin şu sıralar işlere gömdü ya kafasını ondan." dedi Jisung bardakları kurularken.

Changbin etrafa baktı.

"Nerede Hyunjin?" dedi Changbin.

"İçki tedarikçisiyle toplantıdaydı, gelir birkaç saat içinde." dedi Jisung.

Chan Changbin'e su şişelerinden birini uzattı ve sahneye doğru ilerlemesi için itekledi. Felix telefon konuşmasını bitirip içeri girdi, hızlıca Jisung'un yanına koştu.

"Jisung benim bir arkadaşım gelecek buraya, Wooyoung adı, sahneye çıkacağım şimdi gelince bana elinle işaret ver geleyim yanınıza tamam mı?" dedi bir solukta Felix.

"Tamam Felix, hallederim." dedi gülerek Jisung.

Felix gülümseyip hızlı adımlarını sahneye yönlendirdi ve gitarını omzuna aldı, Chan giriş konuşmasını yaptığında Jeongin bateri solosuyla şarkıya girdi.

Grup yaklaşık beş şarkıdan sonra biraz mola verdi, o sırada Jisung Felix'e eliyle gel işareti verdiğinde Felix gitarını kenara bıraktı ve bara doğru ilerledi. Wooyoung barda oturmuş telefonuna bakıyordu. Felix onun omzuna dokunup kendine dönmesini sağladı, Wooyoung ayağa kalktı. İkili birbirlerine gülümsedikten sonra sıkıca sarıldı.

Hyunjin yorgun adımlarını barın içine yönlendirdi, son zamanlarda işten kafasını kaldıramıyordu. İçeri adım attığında gözleri barın önünde birine sarılan sevgilisine takıldı, kaşlarını çatıp bir süre sarılan ikiliye baktı, adımlarını oraya yönlendirdi.

Bleu Lune - HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin