1 Hafta sonra;
Hyunjin arabasını Felix'in evinin önüne park edip beklemeye başladı, Felix ve Jeongin evden çıkıp arabaya doğru ilerledi. Felix ön koltuğa geçerken Jeongin çantaları bagaja koyup arkaya geçti. Hyunjin arabaya geçen ikiliye gülümsedi ve sevgilisinin yanağından öptü.
''Seungmin'i alacağız geçerken, bizimle gelecek o da.'' dedi Hyunjin arabayı çalıştırırken.
Felix başıyla onayladı, Jeongin ise yerinde kıpırdanarak konuştu.
''Chan hyung niye bizimle gelmedi buradan kolayca giderdik?''
''Chan ve Changbin taşınacak şeyler için Jisung ve Minho'ya yardıma gitti, Jisung'un babaannesinin istedikleri varmış.'' dedi Hyunjin.
Hyunjin bir süre sonra Seungmin'in evinin önünde durdu, Seungmin çantasını bagaja atıp Jeongin'in yanına geçti. Selam verdikten sonra derin bir nefes alarak söylendi.
''Hadi sizi anlıyorum da Jeongin ve ben niye sürükleniyoruz oraya? İşlerim var benim Hyunjin.''
Hyunjin dikiz aynasından kısa bir bakış atıp güldü.
''Çünkü işlerin benimle ben tatildeysem sen de tatildesin demektir sevgili avukatım.''
Seungmin söylenerek mırıldandı ve gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı, Jeongin arada telefonuna arada Seungmin'e baktı. Felix ile Hyunjin ise yol boyunca şarkı seçmeye çalıştı. En sonunda Felix'in istediği şarkılar açılmıştı.
Minho babaannenin evinin önüne park edip arabadan inerken Hyunjin'de Minho'nun arabasının arkasına park etti. Jisung direkt evin bahçesine koştu. Chan ve Changbin bagajdan eşyaları tek tek taşırken Minho Jisung'un peşinden gitti. Hyunjin Felix'in ve kendisinin çantasını omzuna atıp çillinin elini tuttu ve bahçeden girdi. Seungmin ile Jeongin ise kapının önündeki köpekle oynuyordu.
Hepsi içeri geçtiğinde Jisung'un babaannesi önce Jisung'a sarıldı, sonra tek tek çocuklarla tanışıp en son Minho'ya döndü ve baştan aşağı süzerek konuştu memnuniyetsizce.
''Sen niye geldin?'' Jisung'a dönüp devam etti. ''Bunu bırak demedim mi ben? Olmaz bundan.''
Babaanne Felix, Changbin ve Jeongin'e bakıp Jisung'a döndü.
''Oğlum diğer arkadaşlarınla tanıştırsana, bu dört hergeleyi tanıyorum zaten.'' dedi Hyunjin, Chan, Seungmin ve Minho'ya bakarken.
Jisung gülerek tek tek tanıttı arkadaşlarını.
''Bu Changbin Chan'ın arkadaşı öyle tanıştık, Felix de Chan'ın ev arkadaşı ve Hyunjin'in sevgilisi, Jeongin de Changbin'in kuzeni ve bebeğimiz.'' Cümlesi bittiği gibi Jeongin'i sıkıştırdı Jisung.
Babaanne hepsine gülümsedikten sonra Jeongin'i yanına oturması için çağırdı, Jeongin yanına oturduğunda yanaklarını mıncırırken ''Ay ne tatlı çocuksun sen.'' dedi. Jeongin gülümseyip teşekkür etti sadece. Changbin gülerek Jeongin'in suratının haline baktı ve telefonunu çıkarıp fotoğrafını çekti.
Hep birlikte yemek yediler, Minho masayı topladıktan sonra Changbin Seungmin ile oynadığı taş kağıt makası kaybettiği için bulaşıkları yıkadı. Babaanne odasına çekilmiş, çocuklar ise bahçede oturmuş sohbet ediyordu. Jisung oturduğu yerden kalktı ve esneyerek konuştu.
''Yoruldum, gerçi herkes yol yorgunu babaannem erken kalkmayı sever yatalım ufaktan, Minho sen Hyunjin ve Seungmin ile salonda yat, Jeongin sen babaannemin odasında yatarsın, Felix Chan ve Changbin siz de benim odaya gelin.'' Jisung konuşmasını bitirdiği gibi Hyunjin'in kolunun altında duran Felix'i tutup kaldırmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bleu Lune - Hyunlix
FanfictionGece kulübü sahibi olan Hyunjin ve onun kulübünde grubuyla çıkan Felix'in hikayesi.