Hayatın gerçekleri ile küçük yaşta tanışmış olmasına rağmen hayattan ümidini hiç kesmemiş bir kadın ile, hayata öfkeli bir adamın hikayesi.
Bu nazlı bir sevdanın hikayesi...
NAZLI & YUSUF
"Benim güzel, Nazlı çiçeğim.."
Dikeni tel örgüye mecbur Hayaller cepte durur Doğuyor içime bir cesaret Hesabı bende kalır
Gel gidelim, yolları bana sorma, ne bileyim Gidelim buradan, pusulam rüzgâr Kendimi yediğim yılları bana sor, var mı hevesin? Gidelim buradan, pusulam rüzgâr
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayatta yaptığımız tercihlerden her zaman kendimiz sorumluyduk. Ama bu tercihler ne kadar bizim sorumluluğumuzda olsa da ,biz hariç başka insanlarında hayatını etkileyebiliyor. Dahası onların hayallerini yok edebiliyordu.
Bir aşk uğrana girdiği savaşı yenilgiyle geride bırakmış bir adamdı o. Dahası bu içini kemiren karşılıksız sevda arkadaşına mal olmuştu. Arkadaşı değildi sadece kaybettiği. Dostu, sırdaşı, can yoldaşıydı. Onun için canını ortaya koyan, en çok yaralanan arkadaşı...
Darmadağın bir halde bu düşüneler içinde, tüm gece dolaşmış, en sonunda ayakları kadere mi yenildi bilinmez, kendini hastanenin bankında otururken bulmuştu. Neden buraya geldiğini bilmiyordu. Ambulans sesini takip etmişti sadece...
Öylece hastanenin acil giriş bölümüne bakan bankım önünde oturuyordu. Kaç saattir burada olduğunu bilmiyordu. Sigarasının izmaritini yanındaki çöp kutusuna attığı sırada yanına oturan bedene çevirdi bakışlarını.
Genç bir kızdı yanına oturan. Kendinden küçük duruyordu...
Gözleri kızın sessizce bir şey demeden yanında oturmaya devam etmesi ile kızı biraz daha inceledi. Bir hayli solgun olduğunu görünüyordu. Saçları kısaydı. Gözleri kızın yüzündeyken genç kız da ona doğru başını çevirip küçük bir tebessüm etti. Göz altlarının da mosmor olduğunu fark etti o anda. Çok hasta ve çökmüş duruyordu...
"Çok mu kötü gözüküyorum? "
Genç kızın ona aniden konuşması ile ne diyeceğini bilemedi. Başını iki yana salladı hızlıca.
"Hayır, sadece çok yorgun duruyorsun."
Genç kız beceriksizce gülümsedi.
"Evet çok yorgunum." Gözlerini başka bir şey demeden karşıya çeviren kıza birkaç saniye baktıktan sonra onu taklit ederek bakışlarını karşıya çevirdi. Hastanenin önü kalabalıktı. Sürekli bir yerlere giden insanlar vardı. Ağlayanlar, bir yere koşturanlar, hastalara yardım etmek isteyenler...
