26.Bölüm

15.2K 1.1K 255
                                    

KEYİFLE OKUYUN 💗

OYLARINIZI, YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

MEDYA: Can Oflaz- Fikrimin İnce Gülü

Fikrimin ince gülü
Kalbimin sen bülbülü
Fikrimin ince gülü
Kalbimin sen bülbülü

O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni
Yaktın ah yaktın beni
Yaktın ah yaktın beni

Ellerin ellerimde
Gözlerin gözlerimde
Ellerin ellerimde
Gözlerin gözlerimde

O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni

O gün ki gördüm seniYaktın ah yaktın beniO gün ki gördüm seniYaktın ah yaktın beni

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





YUSUF ALOĞLU

Sızı...

Sızı denilen şey, doğduğum günden beri bana yoldaşlık yapandı. Sızı her daim sol tarafımdaydı benim. Ben ince bir sızı ile var olmuştum. Var olmaya devam ediyordum. Çünkü sızı hiçbir zaman peşimi bırakmamıştı.

Şimdi de karşımda o sızının sebebi, o sızıyı başlatan kadın vardı.Beni doğuran, ama bana hiç annelik yapmamış kadın. Benden çok fazla şey çalmış olan yabancı...

Göğsümde bir sıkışma oldu. Kalp atışlarım hızlanmaya başladı.

Onu gördüğüm için sinirlenmiş miydim? O yüzden mi bu kadar hızlı çarpıyordu yaralı kalbim. Yoksa küçük bir çocukken kalbimin gizli odalarına sakladığım o küçük sevgi hasreti mi yapıyordu bunu?

İkinci seçeneğin olmasını istemedim. Olmamalıydı. Sevgi göstermeyenden, sevgi beklemek aptallıktı. Başımı iki yana salladım. Gözlerim bana endişe ile bakan, Nazlı çiçeğime değdi.

O kadının kim olduğunu anlamıştı. Koşarak bana gelmek istiyordu şu anda. Göz bebeklerine uzun uzun bakıp sorun yok dercesine omuz silktim. Sorun yoktu. Bizim hiçbir zaman karşımda duran kadınla sorunumuz olmamıştı. Biz şimdiye kadar onunla kavga bile etmemiştik. Bir şey paylaşmamıştık. Biz birbirimize yabancıydık. Biz birbirimizin hayatında hiçtik. Koca bir hiç...

Güç almak istercesine yumruk yaptığım ellerim daha çok sıktım. Sesim biraz önceki gibi sert çıktı. Soruma cevap vermeyen kadına aynı sorumu yönelttim. "Senin ne işin var burada?"

Saçlarına aklar uğramıştı. duruşu, üstü başı özenliydi. Biraz, hatta fazla değişmiş gibiydi. Yıllardır haberleri kulağıma çalınsa da bedenen onu hiç görmemiştim. Gözleri aynıydı ama. Bana, ablama olan bakışları hala aynıydı. Bir mecburiyet için buraya geldiği o kadar belliydi ki.

İçim buruldu. Bir çocuk gibi yere çöküp saatlerce ağlamak istedim. Ondan nefret etsem bile, bana özlemle bakmasını isterdim. İsterdim işte, bilmiyorum. Kendimi böyle bir ihtimali düşünmekten alıkoyamıyordum.

NAZLI SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin