32. BÖLÜM

11.7K 915 56
                                    


Keyifle Okuyun.

Oy ve Yorumlarınızı Bekliyorum.

Medya: Yalın- Her şey Sensin

Koydum sevinçlerimi önüme
Baktım hepsi sensin
Yazdığım şiirlerin her hecesi
Üzüldüğüm tüm filmler
Yıpranmamış hayatlar
Büyük hüzünler bekler
Her işte bir hayır
Bu işte hepsi sensin



(Bu poz ne ya, bu bakış ne? Bana bir şeyler oluyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Bu poz ne ya, bu bakış ne? Bana bir şeyler oluyor. Aşık oluyorum annneğğğğ )


YUSUF ALOĞLU

Zaman denilen kavram çok değişik bir şeydi. Bunu daha yeni yeni kavrıyordum.

Zaman benim için hep geçmeyen,hüzünlü durumları anımsatırken,şimdi tam tersiydi. Zamanı seviyordum,ömrümden akıp giden her saniyeye şükrediyordum. Bu hissettiğim şey yaşamaksa eğer, ben gerçekten yaşıyordum.

Hem de hiç umut etmediğim kadar güzel yaşıyordum...

Kolumdaki saate takıldı bakışlarım. Saat akşam altıya geliyordu. Dudaklarım kıvrıldı. Direksiyondaki parmaklarım heyecanlı bir ritim tutturdu. Nazlı çiçeğim okuldan çoktan gelmiş olmalıydı. Küçük bedeni ile çoktan mutfağa geçmiş yemek yapıyordu emindim.

Günün en güzel vaktine yaklaştığımı hissederken, yavaş ilerleyen arabalara bakıp homurdandım. En sevdiğim şeyden beni umarım mahrum etmezdi bu trafik. Akşam işten geldikten sonra Nazlı çiçeğimi sessizce mutfakta bir şeyler yaparken izlemek öyle güzeldi ki. Bu benim vazgeçilmezimdi aylardır.

İçim sanki onu ilk kez göreceğim gibi kıpır kıpır olurken elim kornaya uzandı. Birkaç kere kornaya bastım. Şanslı anıma gelmiş olmalıyım ki arabalar yavaş yavaş ilerlemeye başladı.Kah durarak kah sinirlenerek o trafikten bir şekilde kurtulup sonunda evimize geldim.

Evimiz, Nazlı bir çiçekle cennete dönem taş yığını.

İç çekerek yan koltuktaki pembe lale buketini alıp arabadan indim. Eve yaklaştığımda anahtarı cebimden çıkarıp yavaşça kapıyı açtım. Ev yemek kokuyordu. Mis gibi olan, bana evimde olduğumu gerçekten hissettiren, aile olmayı anımsatan kokuyu içime çekip mutfağa doğru yönlendirdim adımlarımı.

Mutfak girişinde durdum. Nasıl durmazdım. Bu manzaraya bakakalmaktan başka şansım mı var mıydı ki benim?

Nazlı çiçeğim tatlı bir edayla yemek hazırlıyordu. Bir insan nasıl böyle güzel, tatlı olurdu benim aklım almıyordu. Saçlarını at kuyruğu yapmıştı. Üzerinde uzun kalçalarını örten bir tişört ve tayt vardı. Ev haliyle bile öyle muhteşem gözüküyordu ki.

NAZLI SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin