15. BÖLÜM

22K 1.2K 195
                                        

KEYİFLE OKUYUN.

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

MEDYA: Onur Akın- Seviyorum Seni

Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken
Büyürken görürüm gülüm her sabah
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz alır beni

Seni düşündükçe
Gül dikiyorum ellerinin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları gülüm
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz alır beni

Seviyorum seniEkmeği tuza banıp, banıp yer gibiGeceleyin ateşler içinde uyanarakAğzımı dayayıp musluğa su içer gibi


Seviyorum seniEkmeği tuza banıp, banıp yer gibiGeceleyin ateşler içinde uyanarakAğzımı dayayıp musluğa su içer gibi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






Pencerenin önündeki sedire oturmuş ellerimi çeneme yaslamış öylece dışarıda yağan karı izliyordum. Çok güzel yağıyordu. Bayılmıştım kar denilen şeye. İlk defa bu kadar yağıyordu. Önceleri sadece bir iki parçası yere düşer, sonra da hiç yağmamış gibi erir giderdi. Şimdi öyle değildi. İlk defa evimizin önü bembeyaz karlarla kaplanmıştı.

İç çektim. Tam o sırada yan komşumuzun gıcırdayan bahçe kapıları aralandı. Gözlerim kapıya değdi hızlıca. Serra ve kardeşi montlarını giymişler dışarıya çıkıyorlardı. Serra yaşıtımdı. O da yedi yaşındaydı. Onunla çok iyi anlaşan iki arkadaştık.

Gülerek kardeşine kar attı Serra. Bu beni sımsıcak gülümsetti. Kardeşi beklemeden koşturmaya başladı. Heveslendim. Koşmak istedim bende. Kara dokunarak atmak istedim arkadaşlarıma.

Tam o sırada Serra beni fark etti. Gülümsedi ,kardeşine gülümsediği kadar sıcak bir ifadeyle. Elini kaldırdı, gel gel işareti yaptı bana. Başımı salladım hızlıca. Kar ile oynayacaktım. Nasıl eğlenirdim kim bilir?

Koltukta kitap okuyan babama baktım, sonra da karşısındaki diğer koltukta örgü ören anneme. Dudaklarımı ısırdım. İzin almalıydım. Çünkü ben nedenini tam anlayamasam da oynamak için annem ve babamın kararını beklemeliydim. Ben bazen nefes almakta zorlanıyordum. Galiba doktor amcalar demişti annemlere benim oyun oynanamam gerektiğini.

Babam ona baktığımı hissedip kitabından başını kaldırdı. Çok kitap okurdu babam. Bir an önce bende okumak istiyordum onun gibi.

"Babam bir şey mi oldu?"

Sedirden aşağıya zıpladım. Bu hareketime hafifçe kaşlarını çattı babam. Boyum kısacıktı. Ne yapayım yetişmiyordu ayaklarım yere. Hevesle beklemeden babama yürüdüm. Annemde bakıyordu meraklı ifadelerle bana.

"Baba, anne Serra bana gel gel dedi. Dışarıya çıkıp kar oynayabilir miyim?"

Babam yine bana ezberlediğim gibi baktı. Gözleri kısıldı. Yüzü ben hasta olduğumdaki ifadeye büründü. Anneme baktı direkt. Annem babamı beklemeden konuştu.

NAZLI SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin