Hayatın gerçekleri ile küçük yaşta tanışmış olmasına rağmen hayattan ümidini hiç kesmemiş bir kadın ile, hayata öfkeli bir adamın hikayesi.
Bu nazlı bir sevdanın hikayesi...
NAZLI & YUSUF
"Benim güzel, Nazlı çiçeğim.."
Aşk seni bulabilir de uzakta durabilir de Samimi oluyor derken mesafe koyabilir de Bu böyle, vurabilir de ilgisiz durabilir de Onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de
☘️
Bu mektubu okur musun bilmiyorum...
Her şeyin üstünden günler geçti. Kızgınlığını, kırgınlığını alıp gittin. Benim yüzüm olmadı seni görmeye. Hayatım desen tepetaklak olmuş. Eve dönmeye de cesaretim yok. Ama seni özlüyorum. Dostluğunu, kardeş olmamızı...
Çok pişmanım çok. İçimde geçmeyen bir vicdan azabı var. Senin hayallerini elinden aldım. Hem de ne uğruna. Kimin uğruna...
Acı çekiyorum. Yüzüm yok karşına çıkmaya. Çünkü ben bu hayatta kurduğun tek hayali mahvettim. Keşke her şeyi geri alabilsem. Keşke o güne geri dönsek, hiç olmamış olsa yaşananlar.
Affet kardeşim affet...
Sana bir hayat borcum var biliyorum. Allah'tan tek duam sana bir hayat vermek...
( 16 mayıs, 2012)
☘️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Her insana doğuştan onu anlatan, ondan bağımız düşünülemeyen bir özellik bahşedilmiştir. Fıtratı derler ona...
Öyle ki o insan hayatı boyunca ne yaşarsa yaşasın o fıtratından çokta uzaklaşamaz. Döner dolaşır fıtratına uygun bir hale bürünür. Çünkü öyledir. İrade, mantık bile durduramaz bazen.
Bende tam olarak şu anda doğuştan var olan fıtratımı düşünüyordum. Ve bu fıtratıma karşı içimde bir isyan gerçekleştiriyordum. Çünkü olmaması lazımdı. En azından bu konuda olmaması lazımdı. Ama olmuştu. Fıtratım içimdeki mantıklı yanı es geçmiş, kendi bildiğini okumuştu.
Ben huy olarak hep içime atan, ince ayrıntılara dert edinen bir insandım. Ve bu özelliğim hep beni üzerdi. Dert olurdu bana. Hep incinen ben olurdum bu özelliğim yüzünden...
İnsan var olan herkesin gördüğü şeyi daha çabuk atlatıyordu. Ama eğer kimsenin fark bile etmediği şey kafana takılıyorsa, dahası o taktığın şey seni incitiyorsa işin çok zordu.
İşte tamda bu zorluk karşısında kendime isyan ediyordum.
Yusuf'un bana bir yerde oturalım dedikten sonra karşısına çıkan eski tanıdığı yüzünden beni unutarak dahası bir boş vermişlikle oradan uzaklaştırmasına incitmiştim. Bilmiyorum nedense kendimi kötü hissetmiştim. Orada olmaktan rahatsız olmuştum.